13 Kasım 2023 23:30
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "Çiftçinin elindeki ürünler ucuz fiyata alınmak istendiği için bilinçli olarak bu sorun çözülmüyor. Şeker pancarında son 20 yılda üretici sayısı 492 binden 86 bine düşmüş. Siz ise bir başarı olduğunu savunuyorsunuz. Türkiye, gıda enflasyonunda yüzde 75 ile dünya birincisi. İkinci sırada olan Macaristan'daki gıda enflasyonu ise yüzde 13 civarında. Dünyada tarımın başladığı memleketi gıda enflasyonunda dünya birincisi yapmışsınız. 20 milyon insan açlık sınırında. Nüfusumuz yılda 1 milyon artıyor. Nüfus artışımıza paralel olarak üretimimizi artırmamız lazım" dedi.
AA'nın aktardığına göre TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Tarım ve Orman Bakanlığının 2024 yılı bütçesinin görüşmelerine devam ediliyor.
İYİ Parti Yozgat Milletvekili Lütfullah Kayalar, buğday ve arpa hasılatı ile ilgili Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) belirlediği alım fiyatlarının sahada gerçekleşmediğini söyledi.
Tahıl üretiminde bu yıl büyük sorunlar yaşandığını dile getiren Kayalar, iklim koşulları nedeniyle randıman düşüklüğü olduğunu belirtti.
TMO'nun standardının dışında kalan ürünlerin alınmamasının, alınan ürünlerin de ödemelerinin geç yapılmasının çiftçiyi zor durumda bıraktığını savunan Kayalar, "Çiftçilerimiz devlete veya bankalara olan borçlarını da ödeyemedi. Vatandaşımız, devleti yanında göremedi. Ülke olarak çiftçimize gerekeni yapamadık, çiftçilerimiz ortada kaldı" diye konuştu.
Tarım sektörüne acil öncelik verilmesi gerektiğini belirten Kayalar, "Çiftçilerimiz borçların altından kalkamıyor. Çiftçilerimizin Ziraat Bankası başta olmak üzere ilgili kurumlara olan borçlarının faizsiz olarak yapılandırılması gerekir. Çiftçilik bir iş değil meslek olmalı ve gençlerimizi çiftçiliğe teşvik etmeliyiz" ifadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Türkiye'nin ciddi bir gıda sorunuyla karşı karşıya olduğunu söyleyerek, tarımın bir siyasi partinin değil, bütün ülkenin sorunu olması gerektiğini vurguladı.
Randevu sisteminde sorunlar olduğu için TMO'nun önünde kilometrelerce kuyruk oluştuğunu söyleyen Günaydın, şunları kaydetti:
"Çiftçinin elindeki ürünler ucuz fiyata alınmak istendiği için bilinçli olarak bu sorun çözülmüyor. Şeker pancarında son 20 yılda üretici sayısı 492 binden 86 bine düşmüş. Siz ise bir başarı olduğunu savunuyorsunuz. Türkiye, gıda enflasyonunda yüzde 75 ile dünya birincisi. İkinci sırada olan Macaristan'daki gıda enflasyonu ise yüzde 13 civarında. Dünyada tarımın başladığı memleketi gıda enflasyonunda dünya birincisi yapmışsınız. 20 milyon insan açlık sınırında. Nüfusumuz yılda 1 milyon artıyor. Nüfus artışımıza paralel olarak üretimimizi artırmamız lazım."
Günaydın, ekilen alanların son 20 yılda 27 milyon dekar azaldığına dikkati çekerek, "Bu, üç Trakya büyüklüğündeki alana denk geliyor. Çiftçimiz tarıma küsmüş. Genç çiftçilerimizi özendirmek için ne yaptınız? 1980 yılında 49 milyon koyun vardı, şimdi 44 milyona inmiş. Tarım alanındaki sorunları olduğu gibi saptamak ve sorunlara çözüm bulmak zorundayız." değerlendirmesinde bulundu.
HEDEP Van Milletvekili Sinan Çiftyürek, ciddi iklim krizi ve artan dünya nüfusunun yaşandığını, bu nedenle 21. yüzyılın tarım yüzyılı olacağını ifade etti.
Çiftyürek, Türkiye'nin güneşi bol ve toprağı verimli bir ülke olduğunu ancak buğday, et ve diğer tarım ürünlerinin ithal edildiğini belirtti.
Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, Türkiye'nin daha önce tarımda kendi kendine yeten bir ülke olduğunu ancak uygulanan yanlış politikalar nedeniyle şimdi tarım ürünlerinde ithalata başvurmak durumunda kaldığını dile getirdi.
Kılıç, dünyadaki salgın, savaş ve büyük ölçekli afetlerin gıdanın önemini bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı.
Tarımın bütçedeki payına değinen Kılıç, "Bu yılki bütçenin de diğer bütçelerden farkı yok. Faiz giderleri için ayrılan kaynağın dörtte biri Tarım ve Orman Bakanlığına ayrılmış. Faiz, üreticilerin kanını emen bir mikroptur. Faize ayrılan para neden üretime ayrılmıyor? Bunun iyi değerlendirilmesi gerekiyor" dedi.
Kılıç, yasal olarak milli gelirin yüzde 1'nin çiftçilere destek olarak verilmesi gerektiğini belirterek, "Ancak bunun gereği yerine getirilmiyor. Çiftçiye desteğin azaltılması, üretimin azaltılması demektir. Üreticiyi korumadığınız sürece tarımdaki kan kaybını önleyemezsiniz. " diye konuştu.
MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, dünyada salgın hastalık, iklim değişikliği, savaş ve göç gibi gelişmelerin gıda ve gıda arzı güvenliğinin önemini ortaya koyduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin bir tarım ülkesi olduğunu söyleyen Ersoy, "Tarımsal verilere baktığımızda Türkiye'nin üretimde pozitif ivme yakaladığını görüyoruz. Tarımsal ihracat 2022 yılında 30 milyar dolara ulaşmıştır. Coğrafi olarak çatışma hatlarının ortasında olmamıza rağmen açıklanan rakamları olumlu buluyoruz. Pek çok tarım ürününde yeterlilik oranı yüzde 100'ün üzerindedir. Bulgur gibi birçok ürünün ihracatında dünya birincisiyiz." dedi.
Ersoy, sertifikalı tohumların yüzde 40'ının yerli ve milli tohumlardan oluştuğunu söyleyerek, Türkiye'nin, milli tohum politikasının etkinleşmesiyle bu alanda daha da ilerleyeceğine olan inancını kaydetti.
AKP Konya Milletvekili Orhan Erdem, 2050 yılında dünya nüfusunun 10 milyar, Türkiye nüfusunun ise 100 milyonun üstünde olacağının tahmin edildiğini aktardı.
Bu nüfus artışıyla birlikte tarımsal üretim ve sulama suyuna ihtiyacın da artacağına dikkati çeken Erdem, "Doğal kaynakların iyi kullanılması ve değerlendirilmesi gerekir. İsrafın önüne geçilmesi gerekir. Dünyada her 9 insandan biri açlıkla karşı karşıya." dedi.
Salgın, savaş ve iklim değişikliğine bağlı olarak gıda arzında aksaklıkların yaşandığını anımsatan Erdem, bu nedenle dünyada ve Türkiye'de gıda fiyatlarındaki artışın ortalamanın üstüne çıktığını kaydetti.
Çiftçilerin kullandığı tarımsal araçların niteliği ve sayısında önemli ilerlemeler olduğunu söyleyen Erdem, son 20 yılda 1 milyonun üzerinde traktör satışı gerçekleştiğini belirtti.
Ziraat Bankasının çiftçiye verdiği 450 milyar lira kredinin dönmeme oranının yüzde 1'in altında olduğunu ifade eden Erdem, "Hiçbir dönemde böyle bir oran yok. Hepimiz Türkiye'de ekonomik büyüklüğün tarıma da yansıdığını biliyoruz" şeklinde konuştu.
Tarımda verimli toprağın önemini vurgulayan Erdem, "İnşaat alanlarındaki toprağı taşıyalım. Binlerce yılda oluşan bu topraklar korunmaya muhtaç. Gerekirse bununla ilgili bir kanun çıkaralım" dedi.
CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, “Tarım destekleri yetersiz. 5488 sayılı tarım kanununun tarımsal desteklerin finans bölümünde yazan, 21. maddede ‘tarımsal desteklerin finansmanı bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan sağlanır’ der, bütçeden ayrılacak payın da GSMH’nın yüzde 1’inden az olamaz diye bir amir hüküm var. AKP iktidarları döneminde bu oran 0,5 seviyelerini geçemedi. Hatta 2024 bütçesinde 0,29’u oranında seyretmiştir. Tarımdaki desteklemeniz yüzde 44 civarında" dedi.
Konuşmasında yaş çay alımlarına da değinen Ocaklı, “Yaş çay ile ilgili 592 ton 6 buçuk milyar ödeme yapmışsınız, iyi yapmışsınız ama 11,3 TL yaş çay bedeli şu anda 4,5 TL'ye düştü. Kuru çaya yakın dönemde yapılan yüzde 90'lık zam ama çay üreticisine hiçbir fark vermemek... Bu da çay üreticisini ezmek açısından önemli ve çarpıcı bir örnektir” diye konuştu.
Ocaklı, Bakan Yumaklı’ya üreticiyi koruyan bir çay kanunun çıkarılmasını istediklerini de belirterek, “Üreticiyi koruyan yeni bir kanun talep ediyoruz. Biz bunu hazırlayacağız, sizden destek istiyoruz. Buyurun birlikte hazırlayalım. Bir komisyon kuralım birlikte hazırlayalım. Üreticiyi koruyan bir kanun istiyoruz. Bizim teklif edeceğimiz kanun tasarısını desteklemenizi istiyoruz" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinin görüşmelerinde; "Girdi fiyatlarının çok arttığı, ürün fiyatlarının ona yetişmediği bir pozisyonda Türkiye'nin çiftçisi gittikçe yoksullaşıyor. Üretici kazanmıyor tüketici de pahalıya yiyor. Tarımsal destekler yetersiz. Bu sene önümüzdeki sene için toplam 91.5 milyar liralık bir tarımsal destekleme var. Devletin rakamlarını veriyorum. Mazot desteği 16.1 milyar lira. Ben de bir hesap yaptım. Çiftçi bir yılda yaklaşık 3 milyar litre mazot kullanıyor. Çiftçi devletten 16 milyar lira mazot desteği alıyor ama mazot kullanırken 46 milyar lira vergi ödüyor" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçe teklifi görüşmeleri sürüyor. CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, bütçeye ilişkin şunları söyledi:
"Üretimin çok olduğu yıllarda fiyat aşağı düşüyor, talep-arz dengesizliği var. Bu yüzden de dünyanın bütün ülkeleri tarımı destekliyorlar. Avrupa Birliği'nin ortak bütçesini üçte biri tarıma ayrılıyor. Bugün dünyanın en gelişmiş ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa içinde Fransa, Danimarka'sı, Hollanda'sı. Bunların hepsi de ciddi anlamda tarıma destek veriyorlar. Çiftçilerine ve hayvancılarına. Çin, Afrika'da yerler kiralamış, tarımsal arazi kiralamış. Orada üretim yapıyor. Hem gıda ihtiyacını karşılıyor, hem o anlamda ihracat yapıyor. Fakat ilginçtir. Türkiye ölçeğinde tarımın son derece sahipsiz olduğunu görüyoruz. Tarımın milli gelir içindeki payı yüzde 5.5-6. Ama istihdam içindeki payı yüzde 15-16 seviyesinde. Yani çalışanların yüzde 15'i çalışıyor. Ama katma değeri aslında bu da sektörün ne kadar akıntılı olduğunu gösteriyor. Belki tarımın katma değeri içindeki payı diğer sektörler daha hızlı büyüdüğü için artıyor ama birbirine yakın bir oran var.
İhracat 319 milyar dolar, ithalat 315 milyar dolar. Dış denge, dış fazla sadece 4.3 milyar dolar bir fazla var ve onu kendi içinde gıda ürünleri ve tarımsal ham maddeler diye ayırırsanız, gıda ürünlerinde fazla var fakat tarımsal ham maddelerde Türkiye çok ciddi bir ithalatçı konumunda. Yani tarım sizin sunuşunuzda yaptığınız gibi parlak bir görüntü sergilemiyor. Hem ekonomi içindeki rakamlar var. Kayıt dışılığın en yüksek olduğu sektör Türkiye'de. Tarımda çalışanların yüzde 80'i kayıt dışı çalışıyor. Ücretsiz aile işçiliği, özellikle kadın iş gücü açısından son derece belirleyici ve ciddi bir problem.
Sebze ve meyvede ihracatçı bir konum var ama onun dışında temel sektörlerde Türkiye ithalatçı. TÜİK'in rakamları var en son. Buğday yüzde 87,3. Yani yurt içi üretimle talebin ne kadarının karşılandığı. Arpa yüzde 66.8, mısır yüzde 76.6, pirinç yüzde 75.4, ayçiçeği yüzde 59.6, soya yüzde 6. Yani bu bunların hiçbirinde Türkiye kendi kendine yeterli değil.
Girdi fiyatlarının çok arttığı, ürün fiyatlarının ona yetişmediği bir pozisyonda Türkiye'nin çiftçisi gittikçe yoksullaşıyor. Üretici kazanmıyor tüketici de pahalıya yiyor. Yani bu şunu gösteriyor aslında. Üreticiden tüketiciye gelen zincirdeki fiyat farklarına, ticari marjlara perakende ve toptan ticaret kesimi el koymuş durumda. Yani halciler, süpermarketler. Böyle bir çarpık yapı var.
Tarımda planlama yok. Arz açığı olan ürünlerin Türkiye'de üretilmesi gerekirken hiçbir planlama olmadan, tamamen piyasaya bırakılmış. O sene ürün çok iyi para ederse bir sonraki sene herkesin o ürünü ürettiği bir yapı var. Kuraklık çok ciddi bir problem. Tarımsal destekleme politikaları istikrarsız. Tarımsal destekler yetersiz. Bu sene önümüzdeki sene için toplam 91.5 milyar liralık bir tarımsal destekleme var. Devletin rakamlarını veriyorum. Mazot desteği 16.1 milyar lira. Ben de bir hesap yaptım. Çiftçi bir yılda yaklaşık 3 milyar litre mazot kullanıyor. Çiftçi devletten 16 milyar lira mazot desteği alıyor ama mazot kullanırken 46 milyar lira vergi ödüyor."
© Tüm hakları saklıdır.