TBMM Balıkçılık ve Su Ürünleri Araştırma Komisyonu, Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Mustafa Altuğ Atalay’ın sunumuyla çalışmalarına başladı. Balıkta pek çok türe kota getireceklerini belirten Atalay, "Balıkta kişi başı tüketimde istediğimiz oranda değiliz ama 2016 yılından itibaren baktığımızda kişi başına balık tüketimi 5,5’lardan 7,5’lara çıkarmaya gayret ettik ve bir şekilde sağlandı. Bu oran kıyı bölgelerine geçtiğimiz zaman 30 kilonun üzerine çıkıyor ama İç Anadolu’ya, Doğu Anadolu’ya doğru kaydıkça da bu sefer gramla ölçülmeye başlıyor" dedi.
TBMM Balıkçılık ve Su Ürünleri Araştırma Komisyonu, balıkçılık ve su ürünleri sektöründe yaşanan sorunların araştırılarak çözüm önerilerinin belirlenmesi amacıyla çalışmalarına bugün başladı. Komisyon başkanlığına AKP İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel seçildi. Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçlık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Mustafa Altuğ Atalay, komisyonda sunum yaptı. Atalay, şunları söyledi:
"Karadeniz son derece bereketli ve geniş bir alanda avcılık yapma imkanı sunuyor bize. Yetiştiricilikte de son yıllarda büyük bir hızla gelişiyor; Marmara Denizi küçük iç denizimiz, son derece kırılgan, 2 tane boğazla bağlanmış, o boğazları kapatırsak aslında 'göl' diyebileceğimiz, uçakla baktığımız zaman son derece küçük bir deniz ama verimlilik bakımdan, balık verimliliği bakımından incelediğinizde balıkçılığımızın neredeyse yüzde 11’i yüzde 12’sine yaklaşıyor. Denizlerimizde yaklaşık 530 ayrı türde balık var. İç sularımızda 380 tür var. Ticari avcılığa söz konusu tür sayısı da yaklaşık 100’dür. Uzun yıllardır da bu rakamlarda azalma yoktur.
Avcılık ve yetiştiricilik, dünyada neredeyse yüzde 50-50 dengeye ulaştı. Neden? Artık avcılıktan bütün dünya bilim insanları söylüyor ki daha fazla ürün elde etme imkanınız yok. Dolayısıyla yetiştiriciliğe odaklanmanız gerekiyor. Yetiştiricilikte de sürdürülebilir olması son derece önemli. 182 milyon ton balık üretiliyor, bunun yüzde 50’si avcılıktan, yüzde 50’si yetiştiricilikten. 2021 verisi gene FAO’yla eşit olsun diye bizim aslında 2022 ve 2023 verilerimiz de var ama 2021’i aldık. Yaklaşık 800 bin ton balık üretimimiz var, bunun yüzde 58-59’u yetiştiricilikten, diğer kısmı ise avcılıktan geliyor.
"Balıkta kota getireceğiz"
Balıkta kişi başı tüketimde istediğimiz oranda değiliz ama 2016 yılından itibaren baktığımızda kişi başına balık tüketimi 5,5’lardan 7,5’lara çıkarmaya gayret ettik ve bir şekilde sağlandı. Bunun, az olmasının farklı nedenleri var. Birinci olarak kültürel olarak balıktan uzağız. Bu oran kıyı bölgelerine geçtiğimiz zaman 30 kilogramların üzerine çıkıyor ama İç Anadolu’ya, Doğu Anadolu’ya doğru kaydıkça da bu sefer gramla ölçülmeye başlıyor. Yaptığımız anketlerde de bunları görüyoruz. 'Avrupa’da ne kadar' derseniz kişi başına balık tüketimi 24 kilogramları buluyor, dünya ortalaması da 14 kilogramın üzerinde yani dünya ortalamasının yarısını biz yiyoruz.
Pek çok türe kota getiriyoruz, kota yeni bir sistem dünyada uygulanan, bu örnekleri de biz de getiriyoruz. Kaçak avlanan ve ruhsatsız gemiler ülkemizdeki en büyük problemlerden bir tanesiydi."
CHP'li Orhan Sarıbal: Girdi maliyetleri artışı kültür balıkçılığı açısından önemli
Sunumun ardından komisyon üyeleri, konuyla ilgili görüşlerini açıklayarak Atalay’a sorularını iletti. CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, denizlerin kirliliğine dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Denizciliğin bütünü üzerinden belirleyen bir şey olacak. Girdi maliyetleri artışı kültür balıkçılığı açısından önemli. Bizim gördüğümüz çok net bir durum var. Üretim, yem maliyetleri nedeniyle yetiştiriciliğin risk noktasına geldiğini bıraktığını gözlemliyoruz. Özellikle temel konularda çalışma yapacağımızı düşünüyorum. Arz da fiyat da meselenin dışının ötesinde 7 kilodan bahsettik. Bir tarafta 30-40 kilo tüketen diğer tarafta da gram bile balık yemeyen bir toplumuz. O yüzden ihracat meselesine bakmamak toplumun gerçekten sağlıklı bir toplum olabilmesi için sağlıklı bir toplum olabilmesi açısında da balığın mutlaka tüketilmesi komisyonun sorumluluk alması, hakkeniyetsiz dağılımı gidermesinin çabasının da olması gerektiğini düşünüyorum."
Karadeniz: Balıkçıdan 20 liraya alınırken tüketici 80 liraya alıyor
CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, balıkçılık sektörüne ayrılan bütçenin yeterli olup olmadığını sorarak, "Türkiye'nin en yüksek bütçeli ihracat kaleminin olduğu noktada sayın genel müdürümüz bu bütçe altında eziliyor mu? Balıklarla ilgili 'kota getiriyoruz' dediniz. Hangi balıklara kota geldi? Balık açısından Karadeniz en bereketli havza olarak görülüyor ama şu anda yapılan çalışmalarda Avrupa'nın en kirli denizi. Bu bereketli Karadeniz havzası yakında başımıza dert olacak. Girdi maliyetleri ile ilgili çalışmanız var mı? Ülkemizde Et ve Balık Kurumu vardı. Et ve Süt Kurumu'na dönüştü. Balık kurumuyla ilgili çalışmanız var mı? Balık da taban fiyatı çalışmanız var mı? Balıkçı her sezona başlarken balıkçı bir balığı ne kadar fiyata satacak, bunu bilmesi lazım. Hamsi, balıkçıdan 20 liraya alınırken tüketici 80 liraya alıyor. Bu da ülkemiz açısından son derece sakıncalı" diye konuştu.