16 Ekim 2024 16:36
T24 Haber Merkezi
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Filistinli gruplar arasında birlik görüşmelerinde olumlu yaklaşımların artmakta olması bizim için de fevkalade mutluluk vericidir. Çünkü siyonist rejim, öldürmekte, Filistinliler arasında bir fark gözetmiyor. Hangi gruptan olduğuna bakmadan bütün Filistinlileri kendisinin düşmanı olarak görüyor, hatta insan bile görmüyor. Düşman bizi farklı görmezken biz niye birbirimizi farklı görelim?" dedi.
Kurtulmuş, Filistin Ulusal Konseyi Başkanı Ruhi Fettuh ile Meclis'te yaptığı görüşmede, Fettuh'u TBMM'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Her vesileyle Filistin halkıyla olan dayanışmalarını bütün platformlarda göstermeye çalıştıklarını, bu ziyaretin sadece Türk halkı için değil bütün dünya kamuoyu için önemli bir mesaj olacağını söyleyen Kurtulmuş, Türkiye'nin bütün kurum ve kuruluşlarıyla, hükümetiyle, Meclisiyle, hepsinden önemlisi milletiyle birlikte tamamıyla Filistin davasının yanında olduğunu bildirdi.
Kurtulmuş, "Bundan sonraki süreçte ben, Filistin'in özgürleşeceğine ve tam manasıyla egemen, toprak bütünlüğü sağlanmış, 1967 sınırlarında, başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulacağına yürekten inanıyorum" diye konuştu.
”Siyonistlerin bu saldırganlığının, insanlık dışı barbarlıklarının, dünya kamuoyunda katlanılamaz bir noktaya geldiğini” öne süren Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her gün Filistin devletini tanıyan ülkelerin sayısı artmaktadır. Şu an 149 ülke Filistin devletini resmen tanımaktadır. İnşallah bunların önemli bir kısmının da Filistin'de büyükelçilik binalarını açarak çok daha yakın bir şekilde Filistin'e destek olacaklarını düşünüyoruz. Dün Cenevre'deydik. Orada Parlamentolar Arası Birlik (PAB) Genel Kurulu'nda İsrailli konuşmacı kürsüye çıktığında salonun neredeyse tamamına yakını protesto etti, salondan ayrıldı. Fakat aynı Genel Kurul'da Filistin ve Cezayir'in müştereken verdiği acil gündem maddesiyle ilgili oylama maalesef yeterli hazırlıklar tam manasıyla yapılamadığından oylama için yeterli sayıya ulaşılamadı. Bu da bizim, Filistin'e destek olan ülkelerin çok daha yakın bir temas içerisinde çalışmasını zorunlu kılıyor. Bundan sonraki dönemde, önümüzde çok yoğun bir çalışma süreci var. Bütün imkanlarımızı seferber ederek, bütün siyasi mücadelemizi üç ana noktada odaklandırmak durumundayız. Bunlardan birincisi İsrail hükümetinin ve siyonist rejimin uluslararası alanda yalnızlaştırılmasıdır. İkincisi bölük pörçük parçalanmış olan İslam dünyasının birleşmesini ve siyasi kararlarında isabetli bir tutum alarak Filistin'e güçlü bir destek vermesini sağlamaktır. Üçüncü nokta ise Filistin'in dostu olan insanlık cephesini olabildiğince kuvvetlendirmek ve güçlendirmektir"
Kurtulmuş, Cenevre'de Genel Kurul dolayısıyla yapılan toplantılarda, İslam dünyası dışında Latin Amerika'dan, Afrika'dan çok sayıda ülkenin Filistin'e yürekten destek verdiğini, Filistin davasının yanında durduğunu; İsrail'in bu barbarlıklarının, saldırılarının, soykırımlarının sona erdirilmesi için çalışması gerektiği konusunda bir kararlılık içinde olduğunu gördüklerini ve bundan memnuniyet duyduklarını anlattı.
Dünyanın dört bir yanındaki insanlık cephesini hem sayı hem güç bakımından artırmak gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, sivil toplumda, üniversite çevrelerinde, medya ve yardım kuruluşları arasında, hayatın her alanında Filistin dostlarının daha kuvvetli hale gelmesi için insanlık cephesine destek vermenin önemine dikkati çekti.Filistin davası konusundaki üç ana başlığa işaret ederek bunların imkansız konular olmadığını ve sonuç alınmasının mümkün olduğunu belirten Kurtulmuş, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
"Şu anda dünya kamuoyunda Filistin'in lehine bir durumun gelişmekte olduğunu görüyoruz. Siyonist rejim bunu ortadan kaldırmak için saldırganlığını daha fazla artıracaktır. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas geldiğinde mesele sadece Gazze ile kısıtlı bir saldırganlıktı. Arkasından Batı Şeria'da saldırganlıklarını artırdılar, yetmedi Lübnan'a saldırdılar, yetmedi Suriye'ye saldırdılar ve yetmedi Netanyahu, dilinin altındaki baklayı çıkardı, 'Artık kıyamet savaşı başlamıştır' diyerek meseleyi en üst noktaya taşıdı. Maalesef Netanyahu ve çetesi ABD ve bazı Batı ülkelerinden aldıkları sınırsız destekle Orta Doğu'da büyük bir ateş çukuru açtılar. Ümit ediyorum ki bu ateş çukuruna Netanyahu ve çetesi düşecektir"
Numan Kurtulmuş, Filistin'den Türkiye'ye yapılan ziyaretlerin, Filistin davasındaki gayretlerini daha da artırdığını söyledi.
Meclis Başkanı Kurtulmuş, Filistinli gruplar arasında düzenlenen toplantılara da değinerek, şunları kaydetti:
"Filistinli gruplar arasında birlik görüşmelerinde olumlu yaklaşımların artmakta olması bizim için de fevkalade mutluluk vericidir. Çünkü siyonist rejim, öldürmekte, Filistinliler arasında bir fark gözetmiyor. Hangi gruptan olduğuna bakmadan bütün Filistinlileri kendisinin düşmanı olarak görüyor, hatta insan bile görmüyor. Düşman bizi farklı görmezken biz niye birbirimizi farklı görelim? Bugün geldiğimiz noktanın en temel sorunlarından biri de Müslüman dünyasının şimdi olduğu gibi ortak bir noktada bütünleşmemiş olmasıdır. Artık Netanyahu ve yönetimi şunu açıkça bütün dünyaya gösteriyor. Bu bölge halklarının arasında hiçbir ayrım gözetmeksizin, arzımevudu gerçekleştirmek için son düğmeye basmışlardır. Bu Hamas'tan, bu Fetih'ten; bu Filistinli, bu Arap, bu Acem diye hiçbir ayrım gözetmeksizin bütün bölge halklarını düşman kabul ediyorlar. Bu Türk'tür, bu Kürt'tür, bu Sünni'dir, bu Şii'dir, bu Müslüman'dır, bu Hristiyan'dır diye ayırt etmeden arzımevutta yaşayan halkların hepsini yok etmek üzere kararlı bir şekilde ilerliyorlar. Nil'den Fırat'a kadar bütün bölgeyi kendi kontrollerine almadan oturmayacaklarını ilan ediyorlar. Kıyamet senaryosu demek, bu demektir. Fakat zulmediyorlar. Zulümleri arttıkça korkuları artıyor, korkuları arttıkça akılları azalıyor, akılları azaldıkça da bütün akıllı insanları karşılarına alıyorlar. Nihayetinde bu mücadeleyi kazanacak olan Filistin'dir, hiç şüphemiz yoktur"
Filistin Ulusal Konseyi Başkanı Fettuh ise Filistin halkının geçirdiği bu zor günlerde Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cesur duruşundan dolayı teşekkür etti.
"İsrail'in saldırılarında bütün Türkiye halkının, siyasilerinin, kurum ve kuruluşlarının Filistinlilerin yanında durduğunu, bu süreçte maddi ve manevi olarak çok büyük destek gördüklerini" ifade eden Fettuh, ayrıca dün AKP tarafından düzenlen "Filistin'in Geleceği Konferansı"nın Filistin halkına ve davasına verilen desteğin önemini gösterdiğini vurguladı. Fettuh, Filistin için özgürlüğün çok yakında geleceğini ve başkenti Kudüs olan Filistin devletinin kurulacağını söyledi. Filistinli gruplar arasında en son Kahire'de yapılan toplantının en verimli görüşme olduğunu dile getiren Fettuh, Filistin'in en büyük iki partisinin birleşerek ulusal hükümetin kurulmasını arzuladıklarını ifade etti.
Görüşmede, TBMM Türkiye-Filistin Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Hasan Turan ile Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa da yer aldı. (AA)
Orta Doğu kaynıyor, bölgesel savaş riski artıyor; neler yaşandı?Orta Doğu'da bölgesel savaş endişelerini artıran gerilimli ve çatışmalı bir süreç yaşanıyor. İsrail'in Hizbullah'ın binlerce iletişim cihazını patlatmasıyla başlayan süreç, İsrail'in Lübnan'ın güneyine başlattığı kara harekâtı ve İran'ın Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürülmesinin ardından balistik füzelerle yaptığı misilleme saldırısıyla giderek ısınıyor. İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de sürdürdüğü savaşın hedefleri arasına Lübnan'ın güneyi, İsrail'in kuzeyinde "yerlerinden edilmiş" vatandaşlarının bölgeye geri dönmesini de ekledi ve Hizbullah'tan Litani Nehri'nin gerisine çekilmesini istiyor. ABD'nin gerilimi tırmandırmama uyarıları, Katar ve Mısır ile birlikte yürüttüğü ateşkes çabalarının ortasında Lübnan'da Hizbullah'a yönelik art arda iki büyük saldırı düzenlemişti. İsrail, Hizbullah'a ait binlerce iletişim cihazını iki gün üst üste eş zamanlı saldırılarla patlattı. FÜSUN SARP NEBİL YAZDI | Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazları nasıl patlatıldı? Hizbullah'ın kalesine büyük saldırılar; Hasan Nasrallah öldürüldüGerilimi iyice tırmandıran olay Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın, Hizbullah'ın kontrolündeki Dahiye'de hava saldırısıyla öldürülmesi oldu. Önce İsrail ordusu, 21 Eylül'de "hedefli bir saldırı" gerçekleştirerek Beyrut'un Dahiye bölgesinde bir apartmana hava saldırısı düzenledi. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Daniel Hagari, saldırıda, Operasyonlar Komutanı İbrahim Akil ile birlikte Rıdvan biriminin üst düzey komutanları ve komuta zincirlerinin öldürüldüğünü açıkladı. Hizbullah da yaptığı açıklamayla, üst düzey komutanı Akil’in öldüğünü doğruladı. Ardından 27 Eylül'de yine aynı bölgedeki 6 apartmana yapılan hava saldırısında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah öldürüldü. Saldırı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'ndaki konuşmasının hemen ardından gerçekleştirildi ve Netanyahu'nun BM binasında saldırı emrini verirken çekilmiş bir fotoğrafı yayımlandı. Saldırıda her biri birer ton olmak üzere yaklaşık 85 sığınak delici bombanın kullanıldığı bildirildi. Hizbullah lideri Hasan NasrallahTIKLAYIN | Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Beyrut'taki İsrail saldırısında öldürüldü ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, "Önümüzdeki günlerde tüm tarafların yapacağı tercihler bu bölgenin hangi yolda ilerleyeceğini belirleyecek" açıklamasında bulundu. Netanyahu, saldırı emrini BM binasından verdiİsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, 30 Eylül'de Hizbullah’a karşı savaşın bir sonraki aşamasının çok yakında başlayacağını duyurdu. Gallant, "Kuzey sınırındaki 188. Tugay savaşçılarıyla birlikte kuvvetler, Hizbullah'ı kuvvetle vurmaya hazır. Amacımız belli; kuzeyde yaşayanları evlerine döndürmek için elimizden gelen tüm imkanları kullanacağız" dedi. TIKLAYIN | İsrail Savunma Bakanı Gallant: Hizbullah’a karşı savaşın yeni aşaması çok yakında başlayacak İsrail'den Lübnan'ın güneyine kara harekâtıİsrail ordusu, 30 Eylül'de Lübnan'a kara harekâtının başladığı resmi açıklamayla duyuruldu. "Sınırlı, bölgesel ve hedefli" diye olduğu belirtilen harekâtın isminin "Kuzey Okları" olduğu açıklandı. İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari de yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'ın altyapısına yönelik sınırlı ve yoğun kara saldırılarına başladığını belirtti. İran'dan misilleme saldırısıİran, İsrail'in Hizbullah'a karşı yürüttüğü operasyona misilleme olarak İsrail'e bir balistik füze saldırısı başlattı. İsrail ordu radyosu, İran'dan İsrail'e yaklaşık 200 füze fırlatıldığını bildirdi. İran Devrim Muhafızları, saldırının Hamas Siyasi Büro lideri İsmail Haniye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve Nasrallah'ın da öldürüldüğü saldırıda öldürülen Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü bünyesinde görev yapan Tuğgeneral Abbas Nilfuruşan'ın öldürülmesine misilleme olduğunu açıkladı. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari, saldırının “sonuçları olacağını” söyledi. Hagari tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun İran saldırısına karşı "savunma ve misilleme yapmaya tamamen hazır" olduğu belirtilerek, bunun "zamanında" yapılacağı vurgulandı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahuda İran'ın füze saldırısıyla "hata yaptığını ve bunun bedelini ödeyeceğini" savundu. İran ise İsrail'e yönelik füze saldırısının "BM Şartı'nın 51. maddesine göre meşru müdafaa hakkı uyarınca" gerçekleştirildiğini belirtti. TIKLAYIN | Dünya basını, İran'ın İsrail'e misilleme saldırısını nasıl gördü? |
Daron Acemoğlu'nun T24 konuşmaları: Demokrasilerin yeni tehdidi seçilmiş liderlerin muhalefet liderlerini hapse atmaları |
© Tüm hakları saklıdır.