T24
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları, Ankara-Eskişehir arasındaki Yüksek Hızlı Tren (YHT) seferlerini 2009’da, Eskişehir-İstanbul arasındaki seferlere ise 2014’te başladı. Zaman zaman hat üzerinde meydana gelen kazalar, zaman zaman da kadın-erkek yolculara yan yana vermemesiyle gündeme gelen YHT’nin eleştirilen başka bir bölümü de yemekli vagon.
Ankara ile İstanbul arasında Cumhuriyet, Fatih, Sakarya gibi isimlere sahip ekspres trenlerin çalıştığı dönemlerde, bu hatta sıklıkla yolculuk edenlerin severek tercih ettiği yemekli vagon, YHT’nin yeni lokomotifleriyle birlikte kafeteryalara dönüştü.
Bir dönem Haydarpaşa Garı’nda tanışan yabancıların yol boyunca hem yemek yediği hem içki içtiği hem de birbirleriyle tanışıp sohbet edebildiği alanlar olarak bilinen, çok sayıda yemek ve içecek çeşidinin bulunduğu, yemeklerin porselen takımlar ve cam bardaklarla servis edildiği hatta bir dönem kahvaltıların açık büfe verildiği yemekli vagonlar, trenlerin hızlanmasıyla birlikte tostun yanında verilen çayın bile karton bardağa konduğu, yemek çeşitlerinin 3’le sınırlandığı bir görünüme büründü.
“Teknoloji gelişiyor ama ruh yok oluyor"
Akademisyen Bilge Narin de TCDD’nin yemekli vagonlarında yaşanan değişimi Twitter hesabından paylaştı. Yemekli vagonların hem eski hem de yeni halinin fotoğraflarını paylaşan Narin, “Teknoloji gelişiyor ama ruh yok oluyor. Cam bardak ve masa örtüsü meğer ne kıymetliymiş” yorumunda bulundu.