Turizm Eğlence ve Hizmet İşçileri Sendikası (TEHİS), esnaf motokuryelerin işçi statüsünde sayılması için dava açtı. Davaya bakan hakimin trafik kazası geçirmesi nedeniyle duruşma yapılmadı. Adliye önünde açıklama yapan TEHİS avukatı Ezgi Kaya, “Esnaf kuryeler, hukuki olarak bağımsız çalışan olarak kabul ediliyorlar. Çalışmaya başladıklarında işçiden daha geri bir noktaya düşüyorlar. İşçi gibi çalışıp hiçbir işçilik güvencesinden de faydalanamıyorlar” dedi.
TEHİS, 'esnaf kurye' olarak tanımlanan motokuryelerin işçi statüsünde sayılması için İstanbul 21. İş Mahkemesi'nde dava açtı. Davanın bugün yapılması gereken ilk duruşması, hakimin trafik kazası geçirmesi nedeniyle yapılamadı.
"Sadece motokuryeler açısından değil, bu koşullarda çalışan tüm işçiler için faydalı olacak bir dava"
Duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması yapan TEHİS Başkanı Kubilay Çelik, şunları söyledi:
“Bugün, esnaf kuryelerin işçi sayılması için açmış olduğumuz davanın birinci duruşması var. Bugün memlekette bir milyona yakın motokurye çalışıyor. Bunların birçoğu esnaf kurye olarak çalışıyor. Bunların birçoğu haftalık izin yapmıyor, aylık izin yapmıyor, yıllık izin hakkı tanınmıyor. Bunların sigortası yok. İşçi arkadaşlarımız, kaza yaptığında, sigortaları yatırılmadığı için sağlık hizmetlerinden faydalanamıyor. Arkadaşlarımız kendi motorlarıyla çalışıyor, kendi motorlarının giderleri, amortisman maliyetlerini ödemek zorunda kalıyorlar. Arkadaşlarımızın aylık cebine giren ücret, asgari ücretin bile altında kalmak üzere neredeyse. Bu, sadece motokuryeler açısından değil, bu koşullarda çalışan tüm işçiler için faydalı olacak bir dava. O yüzden tüm emek kamuoyunu bu davaya destek vermeye davet ediyorum.”
"SSK'lıların yararlandığı haklardan hiçbir şekilde yararlanmama adıdır esnaf kuryelik"
Sendikanın motokurye sözcüsü Mehmet Timurtaş ise şöyle konuştu:
“Bu davayı açmamızın nedeni şudur; 'esnaf kurye' adı altında tamamen SSK'lıların yararlandığı haklardan hiçbir şekilde yararlanmama adıdır esnaf kuryelik. BAĞ-KUR’unu kendi yatırıyor, hastalandığı zaman, sakat kaldığı zaman evde yatıyor, hiçbir şekilde ücret ödemesi alamıyor. Kaza yapıyor, muhatap bulamıyor. Sakat kalıyor, muhatap bulamıyor. İşten çıkartılıyor, tazminat alamıyor. Benzinini, yemesini, içmesini, aklınıza gelebilecek her şeyi bu kuryeler kendi cebinden karşılıyor. Biz kuryeler kendi cebimizden karşılıyoruz. Her şekilde bütün masrafları biz ödüyoruz. Hiçbir şekilde hiçbir haktan faydalanamıyoruz. Biz, buna karşı çıkıyoruz. Çünkü bu, sömürü sistemidir. Sömürü olan sistemin hepsine karşıyız. Bunu kabul etmiyoruz. Yaşasın işçilerin birliği, yaşasın işçiler.”
"Esnaf kuryeler, hukuki olarak bağımsız çalışan olarak kabul ediliyorlar"
Açtıkları davaya ilişkin konuşan TEHİS avukatı Ezgi Kaya, şunları söyledi:
“Dalgakıran dava olarak isimlendirdiğimiz ve esnaf kuryelerin aslında sahip oldukları hakları kazanmalarını sağlayacak davanın ilk duruşması görülecek. Esnaf kuryeler, hukuki olarak bağımsız çalışan olarak kabul ediliyorlar. Kendi araçlarıyla, kendi şahıs şirketlerini kurarak büyük şirketlerle sözleşme imzalıyorlar ve bir taşıma işini üstleniyorlar. Hukuki olarak her ne kadar bağımsız çalışan olarak kabul edilseler de aslında eşitsiz bir ilişki var. Tüm sorumluluğu, riski, maliyeti çalışan yükleniyor. Büyük şirketler de bu emek üzerinden bir kazanç sağlıyorlar. Burada hileli bir ilişki var. Biz, bu ilişkiyi açığa çıkarmak istiyoruz ve esnaf kuryelerin aslında sahip olmaları gereken hakları da hukuki anlamda elde etmek istiyoruz.
"İşçi gibi çalışıp hiçbir işçilik güvencesinden faydalanamıyorlar"
Esnaf kuryeler, bugün bir işveren sömürüsüne, bir patron sömürüsüne maruz kalmamak için bu modele yöneliyorlar. Fakat maalesef çalışmaya başladıklarında işçiden daha geri bir noktaya düşüyorlar. İşçi gibi çalışıp hiçbir işçilik güvencesinden de faydalanamıyorlar. Bizim bu davayı açmaktaki amacımız, kuryeleri bir işveren, patron sömürüsüne maruz bırakmak değil, aksine haklarını elde etmek, bunu güvence altına almak. Dolayısıyla hem esnaf kuryelik özelinde hem de bu yeni ve güvencesiz çalışma biçimlerine karşı bu davanın bir dalgakıran olmasını ümit ediyoruz.” (ANKA)