Gündem

Tekgıda-İş Başkanı: İşçiler dışarıda önlemini almazsa virüs vakalarından işletme ve işverenler sorumlu tutulamaz

"Her koşulda üretmek zorundayız"

15 Nisan 2020 15:35

T24 Haber Merkezi

30 bine yakın üyesi bulunan Türk-İş'e bağlı Tekgıda-İş Sendikasının Başkanı Mustafa Türkel, Koronavirüs salgını nedeniyle çalışanların 'ücretli izin' talepleri gündemdeyken gıda sektöründeki işçilerin çalışmak zorunda olduğunu söyledi. Türkel'e göre işçiler kişisel önlemlerini almazsa iş yerinde çıkacak Koronavirüs vakalarından işletmeler ve işverenler sorumlu tutulamaz. 

Sendikanın internet sayfasından açıklama yapan Mustafa Türkel devlet ve ilgili kurumların elinden geldiği kadar süreci yönetmeye çalıştığını, devletin almış olduğu kararlara bağlı kalmak zorunda olduklarını belirtti.
 
Tekgıda -İş Başkanı Türkel açıklamasında şöyle dedi. 
 

"Her koşulda üretmek zorundayız"

Biz gıda sektöründe örgütlü bir sendikayız ve sizler de gıda sektörünün çalışanlarısınız! Biz insanlığın ve ülkemizin karşılaştığı en tehlikeli durumlarda bile üretime ara vermeden, yaşama dair zinciri koparmadan, (en az sağlık kadar beslenme zinciri de önemlidir) üretmeye devam etmek zorundayız.
 
Biz üretmezsek açlık olur, biz üretmezsek insanların direnci morali bozulur, yağma olur, felaket olur.
 
Bizim yaptığımız iş, en az sağlık görevlilerinin yaptığı görev kadar kutsal, en az güvenlik görevlilerinin hizmeti kadar önemlidir.
 
Biz, her koşulda üretmek zorundayız, biz insanların yaşamı için olmazsa olmaz olan temel gıda üreten bir sektörde, bir iş kolunda çalışıyoruz.
 
Çalışanlarımız, arkadaşlarımız, üyelerimiz zaman zaman endişeleniyor, zaman zaman geriliyor, bu ortamlarda çalışma koşullarında virüs tehlikesiyle karşı karşıya kaldıklarını düşünerek, tedirgin oluyorlar.

"Sendikalı düzenden söz edemiyoruz artık"

Bunların hepsini anlayabiliyoruz, ama yaşam devam ediyor. Biz sendika olarak iş yerlerinde İşçi sağlığı ve iş güvenliği, çalışma koşulları, işe gidiş, gelişler de dahil her türlü sağlık tedbirlerinin alınması ve bu sürecin en az hasarla çalışanlarımızın burnu bile kanamadan atlatılması için çaba gösterebiliriz.
 
 Kaldı ki, sizlerin de yakından bildiği gibi artık olağan koşullardan bahsedemeyiz, dünya ve  Türkiye olağanüstü bir dönemden geçiyor, sokağa çıkma yasağı başta olmak üzere, hayatımıza dair bir sürü kısıtlar ile karşı karşıyayız ve maalesef sendika olarak bir toplu iş sözleşmeli, sendikalı düzenden söz edemiyoruz artık. Çünkü bu süreç toplantı ve gösteri yürüyüş hakkı da dahil, sendikal faaliyetlerin de zorunlu olarak kesintiye uğramasına yol açmış, Toplu İş Sözleşme süreçleri durdurulmuştur.
 
Hal böyle olunca sendika olarak, doğrudan üyelerimizden gelen mesajlar aracılığıyla ya da sosyal medya aracılığı ile zaman zaman üyelerimizden ve kamu oyundan ilgili ilgisiz beklentisi, talepleri ve tepkileri olan arkadaşlarımızın da mesajlarını alıyoruz. Kimileri haklı, kimileri haksız ve yersiz.

"İşletmeler ve işverenler sorumlu tutulamaz"

Dışarıda tuzu kuru olan insanlar konuşabilirler ama biz bugün işletmelerimize, işimize sahip çıkmazsak biz bugün üretmezsek yarın işsiz kaldığımızda bugünkü yaşadığımızdan daha beter tablolarla karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz olur.
Öte yandan Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve ilgili kurumları elinden geldiği kadar bu süreci yönetmeye çalışıyor. Biz devletin almış olduğu kararlara bağlı kalmak ve inanmak zorundayız.
 
Çünkü başka ülke yok, başka Türkiye yok!
   
Kimse zorla çalıştırılmıyor, kimse zorla işyerinde tutulmuyor, işletmelerimiz elinden gelen bütün tedbirleri almış durumdalar, yüzlerce, binlerce, onbinlerce insanın çalıştığı iş kolunda münferiden bu tür olaylar olacaktır ve her birey kendi çevresinde ilişkilerinde sosyal mesafe dediğimiz koruma tedbirleri de dahil her tür tedbirleri, işyeri dışında ve içinde kendimizi koruyarak ve düşünerek almazsak iş yerinde ortaya çıkan virüs vakalarının sorumlusu işletmelerimiz ve işverenlerimiz olamaz.
 
Onların ve Sendikanın sorumluluğu, işyerlerinde üyelerimizin, çalışanlarımızın sağlıklı ortamlarda çalışmalarını sağlayacak her türlü tedbiri almaktır. Çalışanların sorumluluğu da gördüğü kusurları ve eksiklikleri uyararak, kendisini güvende hissetmek ve üretmeye devam etmektir.