Ekonomi

Telus işçileri sendikal haklar için direniyor

"Avrupa'da sendikal hakları tanırken, Türkiye gibi emek maliyetinin düşük olduğu ülkelerde mobbing ve ağır çalışma koşullarıyla işçileri köleleştiriyorlar"

30 Ekim 2024 08:15

T24 Ekonomi

Kanadalı telekomünikasyon şirketi Telus, sendika karşıtı politikalarını sürdürürken, çalışanları örgütlenme çabalarını artırıyor. İzmir Buca Organize Sanayi Bölgesi 3. Bölge'de faaliyet gösteren Telus işçileri, şirket önünde toplandı ve gerçekleştirdikleri basın açıklamasında mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti.

BirGün'ün haberine göre, Çağrı İş Sendikası Başkanı Cihan Sezer, yaptığı açıklamada, "Telus International, Kanada merkezli çok uluslu bir şirket olarak doğa dostu ve işçi dostu imajını korumak için sürekli PR çalışmaları yapıyor. Ancak, İzmir’de köy okullarını boyarken, bin 500’ün üzerinde çalışanın görev yaptığı iş yerinde temel bakım ve onarımları yapmıyor. Kapasite artırımı da gerçekleştirmiyorlar," ifadelerini kullandı.

"İşçiler köleleştiriliyor"

Sezer, Telus'un işçilere "Sendikaya karşı değiliz, sorunlarımızı çözelim" diyerek mahkemelere başvurduğunu ve süreci uzattığını vurguladı. "Telus, yüzlerce işçinin düşüncelerine saygı göstermiyor. İş sağlığı ve güvenliği kurallarını ihmal eden çalışma düzeni ve işçi düşmanı yaklaşımlarıyla işçileri zor durumda bırakıyorlar. Avrupa'da sendikal hakları tanırken, Türkiye gibi emek maliyetinin düşük olduğu ülkelerde mobbing ve ağır çalışma koşullarıyla işçileri köleleştiriyorlar," dedi.

İnsanca yaşam için mücadele

Sezer, toplu iş sözleşmesi (TİS) masasına oturmaları için Telus yönetimini çağrıda bulundu. "İnsan haklarını söylemlerinizle desteklemek yerine, itirazınızı geri çekin ve TİS masasına oturun. Sadece Telus emekçileri değil, tüm çağrı merkezi işçileri olarak sesleniyoruz. Bu açlık düzeninde asgari değil, insanca bir yaşam istiyoruz. Hayatlarımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Bir adım dahi geri adım atmayacağız. En kısa sürede itirazınızı geri çekip yetkiyi tanıyın ve TİS masasına oturun," şeklinde konuştu.


“Sünnet, beden bütünlüğüne bir tehdit mi geleneğin vazgeçilmezi mi?”

 Yönetmen Ece Dizdar anlatıyor