Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, bugün Diyarbakır'da partisinin Kürt Raporu'nu açıkladı ve destekçileriyle buluştu.
Karamollaoğlu Diyarbakır turuna sabah saatlerinde Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi'nin (DİTAM) 'Tigris Diyalogları' adıyla gerçekleşen konferansına katılarak başladı.
Karamollaoğlu burada siyasetçilerin, gazetecilerin ve STK'ların katılımı ile soruları yanıtladı ve Saadet Partisi'nin hazırladığı Kürt raporunu açıkladı.
1990'lı yıllarda yaşanan faili meçhul cinayetlerden, ana dilde eğitim hakkına kadar pek çok konuda açıklama yapan Karamollaoğlu, çözüm süreciyle ilgili olarak "AKP'nin oy, örgütünse alan kazanma çabası maalesef çözüm sürecini sonuçsuz kılmıştır" dedi.
Karamollaoğlu'nun gündeminde ana dilde eğitim ve Kürtlerin hak ve özgürlüklerini gözetecek yeni Anayasa'nın hazırlanması da vardı.
Kürt meselesine çözüm önerileri arasında seçim barajının kaldırılması ve bölgede yerel seçimlerin yenilenmesi de yer alıyordu.
Diyarbakır turunu e-miting ile sürdüren Karamollaoğlu, 'toplumsal kutuplaşmaya' karşı 'siyasette barış dilinin' önemini vurguladı:
"İnanıyorum ki bu seçimlerde kimsenin beklemediği bir netice alacağız. Bir dip dalga geliyor ve bu dip dalga bizi hem mecliste hem de cumhurbaşkanlığında en güçlü grup haline getirecek."
"Bazılarınız beni hayalperest bulabilir ama gördüğüm manzara bunu söylüyor. Diyarbakır'da gördüğüm bu coşku ister istemez ümitlerimi artırıyor."
"Memleketimizde ne yazık ki bir kutuplaşma var. Biz kimsenin hasmı veya düşmanı değiliz. Bu ülkede kardeş olarak yaşamaya mecburuz."
Miting salonunda sık sık Saadet Partisi'nin Diyarbakır birinci sıra adayı Haşim Haşimi'ye destek tezahüratları yapılıyor.
7 Haziran'da AKP'den, 1 Kasım'da Diyarbakır'dan bağımsız aday olan Haşimi, 24 Haziran seçiminde Saadet Partisi'ni tercih etti.
Peyas'tan gelen Hacı Hediye daha önce farklı partilere oy verdiğini ama bu sefer Haşim Haşimi için Saadet partisine oy vereceğini söylüyor:
"İnşallah dualarımızla Haşimi seçilir. Hepimiz onu çok seviyoruz çünkü o bizim şeyhimiz. Vekil olursa herkese çok faydalı bir milletvekili olacaktır."
Haşimi ise Saadet Partisi olarak seçmenlerden 'ödünç bir oy' istedikelerini şöyle söylüyor:
"Tüm partilerin tabanına saygı duyuyorum ancak biz Saadet Partisi olarak bütün partilerin tabanından ödünç bir oy istiyoruz . Bize bir fırsat verip denesinler. Eğer gerekeni yapmazsak oylarını geri alsınlar."
Haşimi sandık güvenliğine de dikkat çekiyor:
"Elbette tüm Türkiye'de ve bölgede sandık güvenliği çok önemli. Oy çalmak kul hakkıdır, Allah her günahı affeder ama kul hakkını affetmez."
E-mitingin yapıldığı salonda kadın ve genç kızların sayıca fazlalığı dikkati çekiyor. Saadet Partisi destekçilerinden Elif Yıldız, Karamollaoğlu için "Bize yakın, samimi geliyor. Diğer liderlerden farkı bizlerle iç içe olması" diyor.
Zehra Çelik ise Saadet Partinin kendisi için adalet ve eşitliği ifade ettiğini söylüyor ve "Saadet tarafsız. Sorunlarımızı dile getirebiliyoruz ve bunun gözardı edilmediğini görüyoruz" diyor.
Bu seçimde ilk defa oy kullanacak olan her iki genç kadın da ailelerinin şimdiye dek AKP'ye oy kullandığını ancak bu seçimde Saadet Partisi'ne eğilimin artığını söylüyorlar.
Çelik, bunun sebebini 'dini değerleri oy aracı olarak kullanmamalarına' bağlıyor:
"Oyları artacaktır çünkü dini değerleri siyasi amaçları için kullanmıyorlar. Ayrıca ekonomide ihracata önem veriyorlar. Bu benim için çok önemli çünkü bizim zengin topraklarımız var ve ürettiklerimizi ihraç edebilmemiz gerekiyor."
Toplantıda, raporun Kürt meselesi konusunda alışılmış kalıpların dışında bir şey söylemediği eleştirileri hakimdi.
Katılımcılar sık sık, siyasi partilerin yıllardır benzer Kürt raporları hazırladığını ama bunun sonuç getirmediği vurguladı.
Kayyumların atanmasıyla Kürtçe isimlerin değiştirilmesinin, Kürtlerin toplumsal onuruna dokunduğu ifade edildi; Irak ve Suriye'de Kürtlerin statü taleplerine Türkiye'nin müdahalesinin Kürtlerde rahatsızlık yarattığı söylendi.
Raporun beklentileri karşılamadığı yönünde gelen soruya "Üzgünüm, şimdilik sadece bu kadar elimizden geldi" diyen Karamollaoğlu, Demirtaş'ı neden ziyaret etmediği ve HDP'nin neden ittifaka dahil edilmediği sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Siyasette her zaman iki kere iki dört etmiyor. Yaptığımız incelemeden HDP ile yapılacak ittifak ile oyların kaybolacağı öne çıktı."
Türkiye'nin Kürt meselesinin çözümünde tarihi bir dönemeçte yer aldığını söyleyen Karamollaoğlu "Sınırlarımızda yaşanan çatışmaları, meseleleri kendi içimizde çözemediğimiz takdirde her türlü dış manipülatif olaylarla hedef olacağız" dedi.
Devamlı olarak Kürtleri ötekileştiren politikalardan kaçınılması ve kucaklayıcı söylem gelişmesi gerektiğini vurgulayan Karamollaoğlu, İran ırak Suriye gibi aktörleri dahil edeceği bölgesel birliklere önderlik edilerek emperyalist güçlerin oyunu bozulacağını savundu:
"Çözüm mikro devletlere parçalanmak, ülkemizi bölmek değil; birlikteliğe doğru yol almaktır. Aksi takdirde yapılanlar emperyalizme fırsat verecek."
Karamollaoğlu HDP'yi 'PKK ile arasına mesafe koyamamak' ile eleştiriyor ve bu durumun bölgedeki Kürt halkını yeni bir arayışa ittiğini savunuyor.
Karamollaoğlu bugünkü temaslarında da "PKK'nın nasıl silah bırakacağından çok, bu ülkede yaşayan ve haklarını koruma iddiasında bulunduğu kesimlerin örgüte desteğin kendiliğinden kesilmesi önemli" dedi.
"Trakya diye bir bölge var, neden Kürdistan olmasın?" sorusuna ise, "Örgütü akla getirdiği için genelde bu kelimenin kullanılmasına imtina edilir ama Trakya gibi elbette Kürdistan ismi de kullanılabilir" yanıtını verdi.
Ana dilde eğitim konusunda Erbakan'dan bu yana bu hakkı savunduklarını söyledi ve Erbakan'ın ana dilde eğitim hakkı söylemleri sonrasında tepki topladığını hatırlattı.
Raporda tutuklu milletvekillerine dair herhangi bir açıklamanın yer almamış olması dikkat çekti.
Nisan ayında BBC Türkçe'ye konuşan Karamollaoğlu, Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasını ve HDP'li Milletvekillerinin tutukluluğunu değerlendirmiş ve "Bir milletvekili ceza görmeden tutuklanmamalıdır" demişti.
Karamollaoğlu Demirtaş için, "Niye bugüne kadar ceza vermediniz. Ceza verilenlerin suç dosyasına bakıyoruz terörle bir alakası yok. Sözle insanlar terörist olmaz" şeklinde konuşmuş ve Demirtaş'ın serbest bırakılması için çağrıda bulunmuştu.
Saadet Partisi Diyarbakır'da en son 1994 yerel seçimlerinde, Diyarbakır da dahil olmak üzere Türkiye genelinde 28 ilde belediye seçimlerini kazandı.