Medya

TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu'ndan "Şiddet, Toplumsal Ruh Sağlığı, Siyaset ve Medya İlişkisi" paneli

"Gazetecilerin kadın cinayetlerine dair haberleri hazırlarken cinsiyet eşitlikçi bir dil kullanmaları zorunlu"

21 Kasım 2024 13:02

T24 Medya

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Kadın Gazeteciler Komisyonu 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü öncesinde "Şiddet, Toplumsal Ruh Sağlığı, Siyaset ve Medya İlişkisi" başlıklı bir toplantı düzenledi. Kadına yönelik şiddetin toplumun ruh sağlığıyla, siyasetle ilişkisinin değerlendirildiği toplantıda, şiddetin medyaya nasıl yansıdığı değerlendirildi. Medyanın cinsiyet eşitlikçi bir dilin kullanımının sağlanması için neler yapılması gerektiğine dikkat çekildi.

Toplantı 20 Kasım 2024 Çarşamba günü saat 14.00'te TGC Burhan Felek Konferans Salonu'nda yapıldı. Moderatörlüğünü TGC Yönetim Kurulu Üyesi-Kadın Gazeteciler Komisyonu Koordinatörü Göksel Göksu üstlendi. Toplantının açılış konuşmasını TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş yaptı. TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu Başkanı Ayşegül Aydoğan Atakan, Eşitlik İçin Kadın Platformu Gönüllüsü Av. Hülya Gülbahar ve İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ayşen Yavru konuşmacı olarak katıldı.

Toplantıda konuşan TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş "Demokrasinin bir türlü yeşeremediği yaşadığımız ülkenin korku ikliminde kadına, çocuğa, sağlık çalışanlarına, gazetecilere, emekçilere, hayvanlara ve yeşile yönelik şiddet sarmalının içindeyiz. İktidarın kamu yararına olmayan eylemlerinin haberleştirilmesinin, hak ihlallerinin görünür kılınmasının da engellenmeye çalışıldığı bir dönemdeyiz" dedi.

TGC Yönetim Kurulu Üyesi-Kadın Gazeteciler Komisyonu Koordinatörü Göksel Göksu, BM'nin 1999 yılında kadına yönelik şiddete karşı toplumsal farkındalık yaratmak amacıyla 25 Kasım'ı Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilan ettiğine dikkat çekti. Göksel Göksu konuşmasında şunları söyledi:

"Narin Güran cinayeti örneğinde olduğu gibi sis perdesini aralamayı hedefleyen bir gazetecilik sergilemek yükümlülüğünü omuzlamıyoruz. Aynı zamanda 8 yaşındaki bir çocuğu ölüme götüren zihniyeti aktarırken kullandığımız dil ya da haberin daha çok okunması veya izlenmesi için baktığımız perspektif ile toplumdaki algıyı biçimlendiriyoruz. Ve maalesef bu farkındalıkla haber yapan gazetecilerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor."

"Gazetecilerin kadın cinayetlerine dair haberleri hazırlarken cinsiyet eşitlikçi bir dil kullanmaları zorunlu"

TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu Başkanı Ayşegül Aydoğan Atakan ise yaptığı konuşmada kadın cinayetlerindeki artışa işaret ederek, "Ne yazık ki şiddete bağlı ölüm oranlarında son yılların rekoru kırılıyor" diye konuştu. Ayşegül Aydoğan Atakan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Medya, şiddet olaylarında hem fikri takip açısından hem de kamuoyunun ilgisini canlı tutmak için özellikle son dönemde önemli bir role sahip. Kadına yönelik şiddeti görünür kılmanın tek yolu basın yayın organlarıdır. Bu gücü kullanırken de gazetecilerin toplumsal cinsiyet eşitlikçi dil kılavuzunda da yer alan hususları daima göz önünde bulundurması gerekiyor. TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu'nun hazırladığı Cinsiyet Eşitlikçi Dil Kılavuzu www.tgc.org.tr de yer alıyor.

Gazetecilerin kadın cinayetlerine dair haberleri hazırlarken cinsiyet eşitlikçi bir dil kullanmaları zorunludur. Haberin detayları verilirken vahşetin nasıl işlendiğine yönelik detaylardan kaçınılmalı, failin kurbanı suçlayan, kendini haklı göstermeye çalışan söylem ve iddialarına karşı dikkatli olunmalıdır. Pek çok olayda yaygın şekilde görüldüğü üzere, katil için üretilen bahanelerin kadın cinayetlerini meşrulaştırma amacıyla ve haksız tahrik indirimi için mahkemede delil gösterildiği unutulmamalıdır. Gazeteci buna sebep ve aracı olmamalıdır. Şiddeti kanıksamadan, her fırsatta şiddetin suç olduğunu hatırlatmak zorundayız. Bu en büyük önceliğimiz olmalı. Yine kadına yönelik şiddet haberlerinde mutlaka Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna yer vermeli, kadınların bu kanunla sahip olduğu hakları talep edebileceklerini vurgulamalıyız. Sağlıkta şiddet olaylarını da haberleştirilirken tek taraflı verilmemesi ve yine kullanılan dile aynı özenin gösterilmesi gerektiğine inanıyorum."

Eşitlik İçin Kadın Platformu Gönüllüsü Avukat Hülya Gülbahar kadın cinayetleriyle, kadına yönelik şiddetle ilgili istatistiklerin doğru olmadığını, görünenden çok daha fazla olduğuna dikkat çekerek konuşmasında, "Medyanın da sorumlu yayıncılık yapmadığı zaman kadına yönelik şiddeti körüklemede bir rolü oluyor," dedi.

Sağlıktaki şiddetin boyutunun tırmandığını vurgulayan İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ayşen Yavru da konuşmasında "Tek yanlı yapılan haberler, sosyal medya mesajları sağlıkçıya karşı halkın bilenmesine yol açabiliyor, düşman hale getirebiliyor. Sosyal medyada ise şiddet körükleniyor. Kadınlar burada özellikle cinsiyet eşitsizliğinin göstergesi olarak daha da tehlike altındalar," dedi.

Toplantıya TGC Balotaj Kurulu Başkanı-Kadın Gazeteciler Komisyonu Üyesi Mesude Demir, Balotaj Kurulu Üyesi Haşmet Yavuz, Kadın Gazeteciler Komisyonu Üyesi Ayten Serin İnsel, TGC üyeleri Mete Ongan, Nazan Öçalır, Şekip Gümüşkanatlı, Seraceddin Zıddıoğlu, Cengiz Tokgöz, Şevket Uygun, Demir Feyizoğlu, Tuğrul Sarıtaş, Saime Oğuzhan, TGC Önceki İdare Müdürü Cem Çapanoğlu ve çok sayıda gazeteci katıldı.


'Görünmeyen Cemaat: Mürideler'in yazarı ve ‘Kızıl Goncalar' dizisinin danışmanı Filiz Gazi, tarikatlarda kadınlara biçilen hayatları anlattı