Amsterdam-Paris seferini yapan hızlı trende saldırı girişiminde bulunurken yolcular tarafından etkisiz hale getirilen Fas vatandaşı Eyüp El-Hazani’nin 2014 yılında Fransa’da çalıştığı ortaya çıktı. Fransa’da yargıç önüne çıkarılması beklenen El-Hazani’nin bu yıl Mayıs ayında İstanbul’a neden gittiği sorgulanıyor. Saldırı girişimi Fransa’da trenlerin güvenliği konusunu da tartışmaya açmış durumda.
Ön soruşturma başlatılacak
Gözaltı süresinin sona ermesinin ardından bu akşam Fransa’da hakkında ön soruşturma başlatılması beklenen El-Hazani, terör eylemi girişiminde olduğu iddialarını reddediyor. Ancak Fransız basını El-Hazani’nin ilk ifadelerinin Fransız terörle mücadele birimlerini ikna etmediğini bildiriyor. Soruşturmayı yürüten Fransız birimler, olay anında El-Hazani'nin elinde bir kalaşnikof tüfek, bir Luger tipi otomatik tabanca ve dokuz şarjör olduğuna işaret ediyor.
İspanyol ve Fransız basını, El-Hazani’nin, 2007 yılında 18 yaşındayken İspanya’ya babasının yanında yaşamaya geldiği tarihten sonra üç kez ufak çaplı uyuşturucu kaçakçılığı nedeniyle polis tarafından yakalandığını belirtiyor. İspanyol basını, El-Hazani’nin 2012 yılında üçüncü kez yakalandıktan sonra İspanyol istihbaratı tarafından “radikal İslamcı” olarak Schengen serbest dolaşım alanındaki polisler tarafından paylaşılan veri tabanında fişlendiğini de yazdı.
El-Hazani’nin daha önce İspanyol şubesinde çalıştığı, göçmenlere ucuz telefon hizmeti tedarik eden İngiliz Lycamobile şirketinden Fransa’da çalışması için teklif aldığı da ortaya çıktı. İspanyol istihbaratı Şubat 2014’te El-Hazani’nin Fransa’ya geleceği konusunda Paris’e haber verdi. El-Hazani bu istihbarata rağmen 3 Şubat -3 Nisan 2014 tarihleri arasında Paris yakınlarında yasal olarak çalıştı. Lycamobile şirketi Fransa şubesi El-Hazani’nin bu süre içinde kendileri için Fransa’da çalıştığını doğruladı. Ancak “bu süre sonunda şirkete verdiği resmi belgeler Fransa’da çalışmasını mümkün kılmadığı için işine son verildiğini” bildirdi.
Fransız güvenlik birimleri El-Hazani’nin Fransa’daki varlığı hakkında henüz resmi bir açıklama yapmış değil. İspanya, Belçika, Fransa ve Almanya istihbaratları tarafından fişlenmiş El-Hazani’nin izine bu yıl Mayıs ayında Berlin’den İstanbul’a giden bir uçağa binerken rastlandı. Aynı tarihlerde İspanyol istihbaratının El-Hazani’nin Belçika’da olduğu konusunda Fransız istihbaratına haber verdiği belirtiliyor. İstanbul’u “cihatçılar için Suriye’ye geçiş kapısı” olarak tanımlayan Fransız medyası, fişlenmiş olmasına rağmen Almanların El-Hazani’nin İstanbul’a geçişine ses çıkarmadığına dikkat çekiyor.
Güvenlik tartışmaları
El-Hazani’nin Amsterdam-Paris seferi yapan Thalys hızlı trenindeki saldırı girişimi Ocak ayında Charlie Hebdo dergisine yönelik terör saldırısından bu yana diken üstündeki Fransa’da gar ve trenlerin güvenliği konusunu da tartışmaya açtı. Ulaştırmadan sorumlu yardımcı bakan Alain Vidalies tarafından gündeme getirilen “ayrımcılık pahasına garlarda rastgele kontrol yapılmalı” önerisi ülkede polemiğe neden oldu. Sağ partiler genelde bu fikri destekliyor. Sol partiler karşı çıkıyor. Fransız Komünist Partisi adına yapılan açıkılamada, “Bir bakan terörle mücadele adına ayrımcılığı meşru kılıyorsa artık Cumhuriyet adına konuşmuyor demektir” ifadeleri kullanıldı. Aşırı sağcı Milli Cephe (FN) partisi lideri Marine Le Pen ise “radikal İslamcı” olarak fişlenmiş tüm yabancıların Fransa’ya giriş yasağıyla derhal sınır dışı edilmeleri çağrısında bulundu.
Saldırı girişimi sonrası Fransız hükümeti, yolcuların trenlerdeki “anormal” durumları haber vermeleri için 1 Eylül'den itibaren özel bir telefon hattının kullanıma açılacağını duyurdu. Hükümet, garlarda güvenlik kapıları oluşturulmasını da değerlendiriyor. Bu öneri hükümetin bazı üyeleri tarafından desteklenmekte. Garlarda güvenlik kapıları uygulaması şu anda Avrupa’da sadece İspanya’da mevcut. Madrid tren garında Mart 2004’te gerçekleştirilen terör saldırısı sonrasında İspanya’da hızlı trenlerin uğradığı her garda bagajlar X ışınlarından, yolcular da peronlara girmeden güvenlik kapılarından geçiriliyor.
Fransız devlet demiryolları şirketi SNCF yetkilileri, garlarda daha fazla güvenlik düşünülebileceğini, ancak havalimanlarındakine benzer bir uygulamanın gerek maddi gerekse pratik nedenlerden ötürü mümkün olamayacağını söylüyorlar. Fransa, Almanya ve İngiltere gibi ülkelerde tren garlarının güvenliğinden sorumlu özel polis ekipleri görev yapıyor.
Avrupa’da uçaklarda olduğu gibi kimlik ve bagaj kontrolü yapılan tek tren seferi Paris-Londra ekseninde gerçekleşiyor. Manş denizinden geçen Eurostar trenlerinde, İngiltere Schengen alanına dahil olmadığı için gerçekleşen bu kontroller Londra’da Fransız polisleri, Paris’te ise İngiliz polisleri tarafından yapılıyor.