Gündem

Timur Soykan "altın kaçakçılığı furyasını" yazdı: VIP geçişleri altın kaçakçılığının güzergâhına dönüştü

16 Ekim 2024 10:20

T24 Haber Merkezi 

BirGün yazarı ve gazeteci Timur Soykan, havaalanlarının VIP salonlarının "altın kaçakçılığı güzergahı"na dönüşmesini ve çaycılıktan özel kalemliğe yükseldiği öne sürülen Yunus Emre Morkoç'u kaleme aldı. Soykan, "VIP geçişleri altın kaçakçılığının güzergâhına dönüştü" ifadelerini kullandı. 

BirGün yazarı ve gazeteci Timur Soykan, çaycılıktan "para kuryeliği" ile özel kalemliğe yükseldiği iddia edilen Yunus Emre Morkoç'u ve VIP salonların altın kaçakçılığında güzergah haline gelmesini köşesine taşıdı. Soykan'ın "Çantacı rejiminde kaçakçılık furyası" başlıklı yazısı şöyle: 

"Ağustos 2023’te altın ithalatına aylık 12 ton kotası getirildi. İstanbul Altın Borsası’nda altın ithalatı yetkisi olan az sayıdaki şirket büyük servetler kazandı. Kota nedeniyle Türkiye’deki altın fiyatı arttı. VIP geçişleri altın kaçakçılığının güzergâhına dönüştü. Kotayla cari açık kapatılmadı, kayıt dışı bir hal aldı.

Fatih Metin, Yunus Emre Morkoç’un 60 kilo kaçak altınla yakalandığını ve kendisinin refakatinde VIP’yi kullandığını doğrulamıştı. Ancak Yunus Emre Morkoç’un valizindeki altınlardan haberinin olmadığını savunmuştu. 2,5 yıl önce Tarım ve Orman Bakan Yardımcısıyken Yunus Emre Morkoç’un özel kalemi olarak görev yaptığını anlatan Fatih Metin, “2,5 yıldır benimle resmi bir bağlantısı yok. Sigortalı çalışanım değil, onun ticari işlerini bilmiyorum” demişti.

Çaycının inanılmaz yükselişi 

Yaptığımız araştırmalara göre; Yunus Emre Morkoç, Ankara’da siyasetin kirli bağlantılarının bir portresi olarak tanımlanabilir. İddiaya göre; 2012 yılına kadar Ankara Otogarı’nda taksi sahiplerinin yanında şoförlük ve çaycılık yapıyordu. Fatih Metin’in o dönemki özel kalem müdürü aracılığıyla Yunus Emre Morkoç, Gümrük Bakanlığı’na işçi olarak alındı. Bakanlıkta meyve tabağı hazırlama, çay getirme işleri yaparken gayri meşru işlerde kullanılan bir çantacı olduğu iddia ediliyordu. Fatih Metin, 2015 yılında Ekonomi Bakan Yardımcılığı’na atandı ve Yunus Emre Morkoç’u yine yanına aldı. Sürekli işçi kadrosu verilen Yunus Emre Morkoç maaş alıyor ancak ne iş yaptığını kimse bilmiyordu. 2019 yılında AKP’nin Bolu Belediye Başkan adayı olan Fatih Metin, seçim çalışmalarını yürütürken yanında hep Yunus Emre Morkoç vardı. Bir iddiaya göre; bu seçim kampanyasında bazı şirketlerden alınan paraları Yunus Emre Morkoç taşıyordu.

Kampanyada bakanlığın tüm olanaklarını da kullandılar. Bu sırada hiç gitmediği bakanlıktan maaşını alıyor ve bakanlığa ait resmi aracı kullanıyordu. Seçimi kaybeden Fatih Metin, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı olarak atanınca Yunus Emre Morkoç’u özel kalemi yaptı. İddiaya göre; bu 4 yıllık süreçte Yunus Emre Morkoç, Ticaret Bakanlığı’ndan maaş almaya devam etti. Mal varlığında kaynağı açıklanamayan büyük artış oldu. Ankara’da ev ve arsalar satın aldı. 2022 yılında Fatih Metin’in bakan yardımcılığı görevinden alınmasından sonra altın kaçakçılığı faaliyetlerinin başladığı öne sürülüyor. Yunus Emre Morkoç’un bugünkü adıyla Ticaret Bakanlığı’nda sürekli işçi kadrosu devam ediyor ve işe hiç gitmeden maaş alıyordu. VIP salonunda 60 kilo altın yakalattığını haberleştirmemizden sonra Yunus Emre Morkoç’un Ticaret Bakanlığı’ndaki bankamatik memurluğu sona erdi, işten çıkartıldı.

VIP salonlarında arama yapılmazken Yunus Emre Morkoç’un valizinde altınların yakalanması soru işaretleri doğurmuştu. İstihbarat birimlerinin çalışması sonucu altın kaçakçılığının tespit edildiği öne sürülmüştü. Hatta istihbarat birimlerinin İstanbul Havalimanı’nın VIP salonundan altın kaçakçılığı yapan 5 ismi tespit ettiği iddia edildi. Cumhur İttifakı mensubu üç milletvekilinin yanı sıra iki eski milletvekilinin Dubai’ye çok sık giderek valizlerle altın getirdiği belirlendi.

Yunus Emre Morkoç çaycıyken Fatih Metin’le ilişkisi sayesinde yükseldi.

Milletvekili ve kurye örgütü 

Eski bir AKP milletvekili ile oğlunun da 7 kurye ile Dubai’den kaçak olarak altın getirdiği ve VIP salonlarını kullandığı iddia ediliyor. Bu milletvekilinin Mart 2024’ten beri refakatinde oğlu ve kurye olarak kullandığı kişilerle sık sık Dubai’ye uçtuğu biliniyor. Bu kişiler her seferinde Dubai’den dolu valizlerle dönüyor. Eski milletvekili ve oğlunun bu altınları İstanbul Kuyumcukent’teki bir şirkete teslim ettikleri ve onlarca milyon dolarlık servet edindikleri öne sürülüyor. Mal varlıklarındaki artış da bunu gözler önüne seriyor. Bu eski milletvekilinin şirketinin sürekli zarar beyan etmesine karşın mayıs ve haziran aylarında son model iki elektrikli ultra lüks otomobil satın alması dikkat çekiyor. Ayrıca Ankara’da on milyonlarca liraya konut ve arsalar satın aldılar. Piyasayı bilen herkesin hemfikir olduğu tespit ise şu: Bunlar buzdağının görünen yüzü. Dubai’nin yanı sıra İran ve Afrika üzerinden büyük bir altın kaçakçılığı faaliyeti tüm hızıyla devam ediyor. TIR’ların gizli bölmelerinde, özel jetlerle külçe külçe altınlar Türkiye’ye kaçak yoldan sokuluyor. Bu kaçakçılıktan Ankara’nın zirvelerindeki pek çok isim büyük servetler ediniyor.

Kaçakçılık furyası 

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin cari açığının büyük kısmının altın ithalatından kaynaklandığını açıklamıştı. Ağustos 2023’te altın ithalatına aylık 12 ton kotası getirildi. İstanbul Altın Borsası’nda altın ithalatı yetkisi olan az sayıdaki şirket büyük servetler kazandı. Ancak bu kota nedeniyle Türkiye’deki altın fiyatı arttı. Dubai’de altının kilosu 84 bin dolar iken Türkiye’de 88 bin dolara kadar çıkmıştı. Bir kiloda 4 bin dolar fark altın kaçakçılığı furyasına neden oldu. Siyasilerin, üst düzey bürokratların kullanabildiği VIP geçişleri altın kaçakçılığının güzergâhına dönüştü. Altın kotasıyla cari açık kapatılmadı, kayıt dışı bir hal aldı."

Yazının tamamını okumak için tıklayın