Psikiyatristler tırnak yeme alışkanlığını, dürtü kontrol bozuklukları arasında sınıflandırıyor. Fakat bu, saç çekme ya da deriyi kazıma gibi psikiyatrik yardım gerektiren aşırı vakalar için geçerli. Tırnak kemirenlerin çoğu herhangi bir ciddi yan etkisi olmadan bu alışkanlığı devam ettiriyor. Gençlerin yüzde 45’i tırnak kemiriyor.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre , tırnaklar kemirilmeye bir başladı mı bırakması çok zordur. Tırnak kemiren insanların diğerlerinden farkı nedir? İradeleri daha mı zayıftır? Daha mı sinirlidirler? Yoksa daha mı aç? Bunun psikolojik bir açıklaması var mı?
Psikanalist açıklamalar
Psikoterapistlerin tırnak kemirme alışkanlığıyla ilgili teorileri var elbette. Örneğin psikanalizin kurucusu Sigmund Freud bu sorunu, oral aşamada psiko-seksüel gelişim bozukluğuna bağlıyordu. Freud’un diğer teorilerinde olduğu gibi, oral takıntı sorununun da sayısız nedeni vardır: Az beslenme, çok beslenme, uzun süreli emzirme, anneyle ilişkinin sorunlu olması, vb. Elbette bunların belli semptomları da vardır: Tırnak kemirme, alaycı kişilik, sigara içmek, alkolizm ve oral seks düşkünlüğü gibi. Bazı terapistler ise tırnak kemirmenin kişinin kendisine düşman olmasıyla veya sinirsel anksiyete durumuyla ilgisi bulunabileceğini iddia ediyordu.
Tüm psikodinamik teoriler gibi bu varsayımlar da doğru olabilir, ama ille de doğru olduğuna inanmak için bir neden de yok. Bu açıklamalar bu alışkanlıktan kurtulmak için herhangi bir yöntem sunmuyor.
Ne yazık ki bu konuda bu spekülatif açıklamalardan başka doğru düzgün bir bilimsel araştırma da yok. Tırnak kemirme alışkanlığının tedavisi konusunda araştırmaya girişseniz bulacağınız bir-iki raporun ilk cümleleri bu konudaki araştırmaların yetersizliğinden yakınmakla başlıyor. Bir raporda, kişilerin bu alışkanlığın daha fazla farkına varmalarını sağlamanın yararı olabileceği belirtiliyor.
Alışkanlık
Bilimsel bir tedavi yönteminin olmaması, tırnaklarını kemiren bir insan olarak beni de spekülasyonlarda bulunmaya itiyor. Benim sunacağım açıklamaya da “anti-teori” teorisi diyebiliriz.
Bana kalırsa tırnak kemirmenin herhangi bir özel nedeni bulunmuyor. Aslında bu daha çok birkaç farklı unsurun bir araya gelmesiyle bazı kişilerde oluşan bir kötü alışkanlık.
Birincisi, elleri ağza götürmek çok kolay bir hareket. Beslenme ve bakımla ilgili davranışların başında geliyor. O nedenle temel beyinsel bir işlev olarak gelişmiş ve otomatik bir tepkiye dönüşmesi çok kolay. Tırnak kemirme ayrıca tırnakları kısa tutmayı sağlayan “düzenleyici bir eylem”. Yani kısa vadede zevk verici bir yanı olabilir, her ne kadar sonrasında parmaklarınızın ucunu parçalar hale gelmiş olsanız da. İşin bu ödüllendirici yanı davranışın sürdürülmesinin kolaylığı ile birleşince alışkanlığa dönüşmesi de kolaylaşıyor.
Alışkanlık olarak tırnak kemirmenin açıklamasını yapabilmek tedavi konusunda da başarılı olunacağı anlamına gelmiyor elbette. Kötü alışkanlıkları kırmanın ne kadar zor olduğunu herkes biliyor. Birçok kişi günde en az bir kez tırnak kemirmediğinde konsantrasyonunu yitirecektir.
Aslında tırnak kemirmek ne kişilik özelliklerini açığa vuran bir alışkanlık, ne de evrimsel davranışın kötü uyarlanmış bir yansıması. Beden yapımızın, eli ağza götürme davranışının beynimize işlemiş olmasının ve alışkanlık psikolojisinin bir ürünü.