Tişrin Barajı'nda çökme tehlikesine Türkiye'den önlem

Fırat Nehri üzerinde yer alan Tişrin Barajı’nda yıkılma riskine karşı Türkiye’nin bazı geçici önlemler aldığı öğrenildi. Barajdaki durumun Suriye ve çevre bölgeler için ciddi bir tehdit oluşturması nedeniyle Fırat Nehri’ndeki barajlardan bırakılan su miktarının azaltıldığı belirtildi.

Türkiye Gazetesi'nden Yeşim Eraslan'ın haberine göre; Bu adımın, hem barajın hem de bölgenin güvenliğini sağlamak amacıyla atıldığı ifade edildi.

2015 yılından itibaren PKK kontrolü altındaki Tişrin Barajı, Suriye Millî Ordusu (SMO) tarafından ele geçirildi. Ancak barajın yıkılma riski nedeniyle kritik tedbirlerin alınması gerektiği kaydedildi.

Aralık ayının başında su seviyesinin kritik bir noktaya ulaştığı bilgisi alınırken, baraj çevresinde PKK’nın bulunması nedeniyle durumun tam olarak tespit edilemediği belirtildi.

Barajın kontrolü ve teknik durumu incelemek için gönderilen ekiplerin PKK tarafından hedef alındığı iddia edildi. Kaynaklar, bölgedeki işçilerden alınan sınırlı bilgilerle durumu anlamaya çalışıldığını belirtti. Bu koşullarda barajın teknik durumu ve su seviyesiyle ilgili kesin tespit yapılamıyor.

Bölgesel tehdit oluşturuyor

Kaynaklar, Tişrin Barajı’nın yıkılması durumunda büyük bir felaketin yaşanabileceğini vurguladı. Barajdaki mevcut durumun, PKK’nın sivil altyapıya yönelik ciddi bir tehdit oluşturduğunu gösterdiği öne sürüldü. Türkiye’nin barajın yıkılmasını önlemek amacıyla Fırat Nehri üzerindeki barajlardan bırakılan su miktarını azalttığı açıklandı.

Teknik yetersizlikler sebebiyle hasarlar giderilemedi 

Barajın eski teknolojiyle inşa edildiği, su tahliye sisteminin etkin çalışmadığı ve teknik sistemlerinde arızalar olduğu aktarıldı. Halep’in yaklaşık 90 kilometre doğusunda yer alan Tişrin Barajı, Suriye’nin en büyük ikinci barajı olma özelliğini taşıyor. Halep başta olmak üzere birçok şehir için hayati öneme sahip olan barajın, bölgedeki hareketlilik nedeniyle bakımının yapılamadığı belirtildi. 

Kaynaklar, teknik sorunların giderilmesinin bölgenin güvenliği açısından hayati önem taşıdığını vurguladı.