Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun (TKDF) kadın cinayetlerine ilişkin verilerine göre; yılın ilk 11 ayında 399 kadın, kasım ayında 49 kadın erkekler tarafından katledildi. TKDF tarafından yapılan açıklamada, “İktidarın ve muhalefette bulunan partilerin acilen önleyici politikaların hayata geçirilmesi yönünde iradesinin ortaya konulması konusuna gerekli önemi vermesi gerekmektedir” denildi.
TKDF, kadın cinayetlerine ilişkin kasım ayı verilerini açıkladı. Buna göre; kasım ayında 49 kadın erkekler tarafından katledildi.
Yılın ilk 11 ayında ise medyaya yansıyan haberlere göre 399 kadın erkekler tarafından katledildi.
Anka'nın aktardığı TKDF'nin yayınladığı raporda şunlar kaydedildi:
“1 Ocak 2023- 30 Kasım 2023 tarihleri arasında medyaya yansıyan haberlere göre 399 kadın erkekler tarafından katledildi. Kadınları öldüren erkeklerin 55 ‘i aile içinde 63’ü boşanma veya ayrılma aşamasında olduğu erkek. Katledilen kadınların 124’ü şüpheli ölüm. Kadınların 176’sı ateşli silahla, 80’i kesici aletle öldürüldü. Öldürülen kadınların 162’si evli, 96’sı bekar, 107’sinin medeni durumu bilinmiyor. Katledilen kadınların yaş aralığı 90-37 olarak yansıyor.
Genç ya da yaş almış diye bakılmadan katlediliyor kadınlar. En sevildikleri aile ortamında ya da en sevdikleri tarafından katlediliyorlar. Aylık bazda baktığımızda 1-30 Kasım tarihlerinde 49 kadın, erkekler tarafından katledildi bu ülkede. Anayasamızda kadın erkek eşittir ve yaşam hakkı korunmalı yazarken üstelik. Kadınları öldüren erkeklerin 16’ sı aile içinden, 8’i boşanma veya ayrılma aşamasında olduğu erkek. Ülkemizde boşanmaların çok yüksek orandaki nedeni şiddet. Eril şiddet yaşanacak ortamı sağlayıp kadınları çözüm üretme durumunda bırakırken çözüm için çabalayan kadın evliliği bitirmeye kalktığında da şiddete maruz kalmakta ve katledilmekte.
Öldürülen Kadınların 21’evli ,10’u bekar. Kadınların 34 ‘ü kendi evinde, 6’sı sokakta katledildi.
Bir ayın günlerinden fazla katliam yaşanıyor bu ülkede. Adına 'kadın kırımı' diyoruz. İktidarın ve muhalefette bulunan partilerin acilen önleyici politikaların hayata geçirilmesi yönünde iradesinin ortaya konulması konusuna gerekli önemi vermesi gerekmektedir.”