'Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı olan Ömer Faruk Kavurmacı'nın, "epilektik atakları arttıran uyku apnesi, hipoglisemi ve hipovitaminöz hastalıklarının ileride telafisi mümkün olmayan durumlara sebebiyet verebileceği" gerekçesiyle tahliye edildiği ortaya çıktı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca ‘FETÖ'nün iş dünyası yapılanmasına ilişkin TUSKON üye ve yöneticilerine yönelik soruşturma kapsamında Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 86 şüpheliyle ilgili hazırlanan iddianamedeki tutuklu şüphelilerden biri olan Ömer Faruk Kavurmacı'nın avukatları, 1 Mayıs 2017'de 5. Sulh Ceza Hakimliğine tutukluluğa itiraz başvurusunda bulunarak tahliye talep etti.
İtiraz dilekçesini değerlendiren hakimlik, dilekçe ekinde sunulan Acıbadem Hastanesi'nin 18 Nisan 2017 tarihli sağlık raporundaki tespitlere yer verdi.
Söz konusu rapora göre, "Kavurmacı'ya 2005 yılında epilepsi tanısı konulduğu, dönemsel nörolojik takibinin yapıldığı, sürekli çekilen EGK raporunda fokal biyoelektrik dizorganizasyonun lehine yorumlandığı ve cezaevi koşullarının şüpheli üzerinde olumsuz etkilerinin bulunabileceği" yönünde tespitler olduğunu aktaran hakimlik, dilekçeyle beraber verilen diğer belgelere göre de, "şüpheli Kavurmacı'da 2009 yılında santral uyku apnesi, 2010 yılında da hipovitaminöz ve hipoglisemi sorunu tespit edildiği, bu hastalıkların epileptik atakları arttırdığı" yönünde tespitlerin olduğuna dikkati çekti.
Rapora göre şüphelinin bu rahatsızlıkları nedeniyle yalnız ve uzun saatler aç kalması ile uzun süre elektronik cihaz kullanmasının sakıncalı olduğunun belirtildiğini de kaydeden hakimlik, dilekçeyle sunulan belgelere göre şüpheli Kavurmacı'nın mevcut ciddi sağlık sorunlarının dikkate alındığını ve tutukluluk halinin devamının şüpheli için ileride telafisi mümkün olmayan durumlara sebebiyet verebileceğini aktardı.
Tutuklama tedbirinden beklenen faydanın sağlandığına da vurgu yapan hakimlik, tutuklu kalınan süre, bu aşamadan sonra tutuklama yerine adli kontrol tedbirleri uygulanmasının yeterli görülmesi ve tutuklama tedbirinin ölçülü olmaması gerekçeleriyle Kavurmacı'nın tahliye edilmesi talebinin kabulüne, bu kişinin serbest bırakılmasına karar verdi.
Nöbetçi hakimlik, Kavurmacı hakkında, "yurt dışına çıkış yasağı" ve "haftanın bir günü evine en yakın güvenlik merkezine imza verme zorunluluğu"ndan oluşan adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasını da karara bağladı.
Bu tahliye kararına şüpheli Kavurmacı ile ilgili iddianame hazırlayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından itiraz edildiği, itirazı değerlendiren İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliğinin "başsavcılığın itiraz hakkı olmadığı" gerekçesiyle bu itirazı reddettiği öğrenildi.