Trakya Birlik Genel Müdürü Hakan Çelen, 5 litresi 80- 100 lira arasında değişen sofralık yağın özellikle pandemi dönemindeki fiyat artışının tarımsal girdiler, enerji fiyatları ve kurdan kaynaklandığını söyledi. Çelen, "Arz-talep dengesi yönüyle ülkemizde bir sıkıntımız yok ancak dünya fiyatlarının son derece artması, kurda yaşanan seviyeler bizi şu an raflarda 80- 90 lira bandına taşımış oldu" dedi.
Trakya Birlik Genel Müdürü Hakan Çelen, sofraların vazgeçilmez ürünlerinden ayçiçeği yağındaki fiyat artışını değerlendirdi. Türkiye'nin 170 bin ton ayçiçeği yağı üretimiyle lokomotif kurumlarından Trakya Birlik Genel Müdürü Hakan Çelen, özellikle son dönemde artan fiyatların pandemi ile ilgili olduğunu söyledi. Enerji fiyatları, artan tarımsal girdiler ve kur farkının rafa yansıdığını belirten Çelen "Özellikle yılın ikinci yarısından sonra, şubat-marttan sonra, yeni sezonun yaklaşmasıyla fiyatlarda geri çekilme olabileceğini düşünüyoruz. 80-90 lira bandı seviyesinde oturacağını öngörebiliriz" dedi.
"Yağın üretiminde kullandığımız tüm bileşenlerde çok ciddi fiyat artışlarıyla karşılaştık"
Pandemi ile beraber dünyada başta tarımsal ürünler olmak üzere tüm emtialarda ciddi fiyat artışı yaşandığını söyleyen Çelen, "Üretim yapan ülkelerin, gıda-arz güvenliğini önceleyen politikalarıyla da geçtiğimiz 1-1,5 yıl içerisinde yüzde 100'ün üzerinde tüm tarımsal emtialarda ciddi fiyat artışları yaşadık. Bu süreçte dolar kurunun değerlenmesi ile beraber tarım ve gıda ürünlerinde fiyat artışlarını raflarda daha yoğun hisseder olduk. Ülkemizde aslında bu yıl sevindirici bir gelişme yaşadık. Tarihi, rekor seviyede 1 milyon 600 bin ton bir üretim yaşamamıza rağmen özellikle dünyadaki tarımsal girdiler, enerji, akaryakıt, doğal gaz ve gübre fiyatında yaşanan artışlar, çiftçi davranışlarında önemli değişikliklere neden oldu. Bu nedenle özellikle harmanın başından bu tarihe kadar yaklaşık yüzde 30-35'in üzerinde gerek yurt dışı, gerek yurt içi fiyatlarda yükseliş gerçekleşti. Buna paralel olarak yağın üretiminde kullandığımız tüm bileşenlerde çok ciddi fiyat artışlarıyla karşılaştık. Ham madde, ambalaj artışları gibi şeyler. Lojistik ve fiyatlama sorunlarıyla beraber bugün içinde bulunduğumuz tablo oluştu. Arz-talep dengesi yönüyle ülkemizde bir sıkıntımız yok ancak dünya fiyatlarının son derece artması, kurda yaşanan seviyeler bizi şu an raflarda 80- 90 lira bandına taşımış oldu" dedi.
"Yeni dönemde fiyatlarda geri çekilme olabilir"
Özellikle aralık ayından sonra fiyatlarda normalleşme beklediklerini ifade eden Çelen, "Pandemideki normalleşme, aşı ve tedavi süreçlerinin gelişmesiyle emtiada bir miktar düzelme bekliyoruz. Kur yönünde daha farklı bir şey olmadığı sürece 80-90 lira bandını koruyabiliriz diye düşünüyoruz. Şu aşamada bulunduğumuz fiyat seviyelerinin korunacağını düşünüyoruz. Özellikle yılın ikinci yarısından sonra, şubat-marttan sonra, yeni sezonun yaklaşmasıyla fiyatlarda geri çekilme olabileceğini düşünüyoruz. Bu 80-90 lira bandı seviyesinde oturacağını öngörebiliriz. Çok büyük değişimler olmadıkça. Çiftçimizin en büyük temel beklentisi bu yıl yüksek girdilerle üretimini yapacak" diye konuştu.
"340 dolara aldığımız ürün pandemide 800e çıktı"
Pandemi ile özellikle tüm emtialarda ciddi artışların olduğunu aktaran Çelen, şunları söyledi:
"Pandemi süreci özellikle tarımsal ürün fiyatlarında, tüm emtialarla birlikte çok ciddi artışları beraberinde getirdi. 2019 yılında 340 dolara tedarik ettiğimiz ürün, bugün yaklaşık 800 dolar seviyesinde. Bunun, pandemi sürecinin sonlanmasıyla beraber bir miktar normalleşmesini bekliyoruz. Burada en temel konu, yükselen çiftçi maliyetlerinin ne kadar normalleşeceği. Aslında raflara yansıyacak sonraki süreçteki fotoğrafı da bu belirleyecek. Enerji ve girdi fiyatları, önümüzdeki süreçte raflarda hangi fiyat seviyeleriyle karşılaşacağımızı belirleyecek."