12 Ocak 2017 19:36
Donald Trump, hem kampanya ekibinin Moskova'yla temasta olduğu yönündeki haberler için hem de Kremlin'in elinde özel hayatına dair 'şantajlık belge ve görüntüler' olduğu iddiaları için 'sahte haberler' diyor.
İddialar doğruysa, ABD yeni başkanı Rusya'nın şantajlarına açık olacak anlamına geliyor.
Edindiğim bilgilere göre Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA, Kremlin'in elinde ABD güçlerinin gelecekteki başkomutanı hakkında bu tür bir 'şantaj malzemesi bulunması ihtimalini inandırıcı' buluyor.
Aynı zamanda CIA ve FBI'ın da içinde olduğu bir birleşik görev gücü, Rusların Trump'ın seçim kampanyasına ya da teşkilatına para yollamış olabileceği iddialarını araştırıyor.
Rusya'nın elinde Trump'a şantaj yapmalarına olanak verin bir video kaydı bulunduğu iddiaları, adının Christopher Steele olduğu anlaşılan eski bir İngiliz ajanı tarafından kaleme alınan raporlardan birinde dile getiriliyor.
İngiltere dış istihbarat servisi MI6 mensubu olan Steele, Moskova büyükelçiliğinde çalışmıştı.
Şu anda kendi özel danışma şirketini kurmuş, Rusya'da yatırım konusunda danışmanlık hizmeti veriyor. Steele'in, Rus istihbarat servisi FSB'yle ilişkisi olan bazı kişilerle görüştüğü ve bazılarına bilgi karşılığı ödeme yaptığı varsayılıyor.
Bu kişiler Steele'e, Trump'ın Moskova'daki Ritz-Carlton otelinin "Kral dairesinde" kaldığı sırada, bir grup fahişe ile görüntülendiği bir videonun bulunduğunu söyledi.
İddialardan seçim öncesinde haberdar olmuştum. Steel'e bu raporu hazırlaması için ödeme yapan Washington'daki siyasi araştırma şirketi bilgileri bana da vermişti.
BBC o sırada bu bilgileri yayınlamamaya karar verdi çünkü gerçekten bu video kaydı var ise, bu kaydı görmeden gerçek olup olmadığına karar vermek mümkün olmayacaktı.
Fakat dudak uçuklatacak bu iddialara temel oluşturan istihbarat raporları artık BuzzFeed tarafından yayınlanmış bulunuyor.
Trump'ı destekleyenler bunun siyasi bir saldırı olduğunu söylüyor.
Başkanlık seçimini kazanan Trump ise istihbarat örgütlerini eleştirdi ve dün sabahki bir Twitter mesajında "Nazi Almanyası'nda mı yaşıyoruz?" diye sordu.
Daha sonra düzenlediği basın toplantısında da öfkesini gemlemedi.
"Bu tür bir şeyin hiç bir zaman yazılmaması ve kesinlikle yayınlanmaması gerekirdi" diye konuştu.
Trump, söz konusu istihbarat raporunun "böyle bir pisliği biraraya getiren hastalıklı insanlar" tarafından yazıldığı ifadesini de kullandı.
Araştırmayı yaptıran danışmanlık firması önce, Cumhuriyetçilerin başkan adaylarının yarıştığı ön seçimler sırasında Trump karşıtı bir eylem komitesi için çalışmıştı.
Seçim döneminde ise, Demokrat Parti'den isminin açıklanmasını istemeyen bir kişi adına faaliyet gösterdi.
Fakat burada siyasi aktivistlerden söz etmiyoruz. Bu, ülkeler hakkında yatırımcılar için güvenlik ve istihbarat raporları hazırlayan bir şirket. Tıpkı onlara rapor hazırlayan eski MI6 görevlisi Steele'in kurduğu danışmanlık şirketi gibi.
Üstelik Steele'in, şirketin karşı çıkmasına rağmen, bulgularını Amerikan Federal Soruşturma Bürosu FBI'a da verdiği anlaşılıyor.
Ayrıca Rusya'nın elinde Trump'a karşı şantaj malzemesi bulunduğunu söyleyen tek kaynak da eski MI6 ajanı değil.
Geçtiğimiz Ağustos ayında görüştüğüm emekli bir casus bana böyle bir malzemenin varolduğunu kendisine "Bir Doğu Avrupa ülkesinin istihbarat şefinin" bildirdiğini söyledi.
Bunları öğrendikten sonra, aktif görevde olan ve bu dosyayla ilgilenen CIA mensuplarına, benimle doğrudan görüşmeyi kabul etmeyecekleri için, bir aracı vasıtasıyla sorular ilettim.
Aldığım cevaba göre, Moskova Ritz-Carlton oteli ile St Petersburg'dan "birden fazla tarihte çekilmiş", "sesli ve görüntülü", "birden fazla kayıt" söz konusuydu ve malzeme "cinsel içerikli" idi.
CIA, Rusya'nın elinde Trump'a şantaj malzemesi bulunduğu iddialarını "inandırıcı" buluyordu.
New York Times ve Washington Post'a göre işte bu yüzden bu raporlar geçen hafta Başkan Barack Obama'nın masasına kadar gitmiş, aynı zamanda Kongre liderlerine ve Trump'a da bir bilgilendirme notu sunulmuştu.
Trump 2013 yılında, iddialara temel teşkil eden esas teybin çekildiği söylenen tarihte gerçekten Moskova'yı ziyaret ediyordu. Bu tarihte Kainat Güzellik yarışmasına katıldığını gösteren televizyon kayıtları da mevcut.
Moskova'daki büyük bir otelde kalan herkesin otel odasında nasıl mutlaka bir mini bar varsa, bir gizli kamera düzeneği de olacağını tahmin etmesi gerekir.
Trump da düzenlediği basın toplantısında, seyahat ederken ekibindekileri "Dikkatli olun çünkü nereye giderseniz gidin otel odalarınızda muhtemelen kamera olacaktır" diye uyardığını söyledi.
Rusya istihbarat örgütünün kişiler hakkında şantaj malzemesi elde etmeyi bir sanat haline getirdiği söylenir.
Bir Rusya uzmanı bana Vladimir Putin'in bazen, muhtemelen şaka yollu olarak, istihbaratın elinde kendisi hakkında da şantaj malzemesi bulunduğunu söylediğini aktardı.
Aynı uzman, Rusya istihbarat örgütü FSB ajanlarının kamuya malolmuş kişiler hakkında ellerinde malzeme bulunuşuyla övünme eğiliminde olduklarını ve onları ne söyledikleri konusunda dikkatli olmaya çağırabildiklerini de söyledi.
Eski bir CIA görevlisi bana halen görevde bir FSB ajanıyla böylesi teypler hakkında telefonda konuştuğunu anlattı.
Trump ve onu destekleyenler ise haklı olarak bu iddiaların kanıtlanmamış olduğuna dikkat çekiyorlar.
Ama iddialar sadece "cinsel içerikli" kayıtlarla ilgili değil, parasal konularda da iddialar var. Eski MI6 ajanının raporunda, Kremlin'in Trump'a sadakati karşılığında defaatle karlı bazı "anlaşmalar" teklif etmeyi denediği de yazılı.
Trump bunları geri çevirmiş ve gerçekten de Rusya ile yürüttüğü somut pek bir işi yok. Fakat bir ortak istihbarat ve kolluk gücü birimi Kremlin'in Trump'ın seçim kampanyasına destekçileri kanalıyla para yardımı yaptığı iddialarını bir süredir araştırıyor.
15 Ekim tarihinde ABD gizli istihbarat mahkemesi iki Rusya bankasının soruşturulmasına izin verdi.
Bu bilgi bana bir kaç kaynak tarafından verildi ve burada yalnızca "ABD istihbaratının üst düzeyde bir üyesi" diye tanımlayacağım biri tarafından da doğrulandı.
Bu kişi, gizli bilgileri vermek yasa dışı olduğu için, bana kendisi hiç bir bilgi vermedi, ama benim diğer kaynaklardan duyduğum şeyleri doğrulayabiliyor ya da yalanlayabiliyordu.
Aramızdaki konuşma şöyle geçiyordu:
"Yazacağım haberde şöyle şöyle bir bilgi de bulunacak" diyordum, o da bahsettiğim bilgi doğru ise "Buna bir itirazım yok" diyordu.
Bu yöntemle, aşağıda yazdıklarımı doğruladı:
Geçen Nisan ayında CIA başkanının önüne, kendisini kaygılandıran bir istihbarat geldi. Bu Kremlin'den ABD başkanlık kampanyasına para gittiğini gösterdiği iddia edilen bir konuşma kaydıydı.
Bu istihbarat ABD'ye Baltık ülkelerinden birinin istihbarat örgütünden gelmişti. Fakat CIA esasen bir karşı casusluk örgütü olduğundan bir Amerikan vatandaşına karşı harekete geçemezdi, o yüzden birleşik bir istihbarat birimi oluşturuldu.
Bu birleşik görev birimine hükümete bağlı altı kuruluş katıldı. Soruşturmanın ülke içindeki kısmıyla Federal Soruşturma Bürosu FBI, Hazine ve Adalet Bakanlığı ilgilenecekti. Ülke dışındaki kısmıyla ise CIA, Ulusal İstihbarat Başkanlığı, ve elektronik casusluk faaliyetlerinden sorumlu Ulusal Güvenlik Kurumu NSA uğraşacaktı.
Bu oluşum tamamlanınca Adalet Bakanlığı içindeki Ulusal Güvenlik Dairesi'nden hukukçular bir başvuru hazırladılar ve istihbaratla ilgili konulara bakan gizli ABD mahkemesi FİSA'ya (Foreign Intelligence Surveillance Act, Dış İstihbarat İzleme Yasası'na göre kurulan mahkeme) gittiler. Söz konusu iki Rusya bankasının elektronik kayıtlarına sızma izni istiyorlardı.
Haziran ayında yapılan birinci başvuru hakim tarafından hemen reddedildi. Temmuz ayında hukukçular daha daraltılmış bir dosya ile yeniden başvurdular, gene reddedildiler. Fakat sonunda 15 Ekim'de başka bir hakimin önüne giden son başvuru ile, seçimden üç hafta önce bu izni almayı başardılar.
FİSA'dan alınan izinde ne Trump'ın ne de yakınlarının adı geçiyor. Sadece yabancılar ve yabancı kurumlara, yani bu olayda adı geçen iki Rus bankasına ilişkin bir gizli izleme izni bu. Fakat tabi bakılan şey Rusya'dan ABD'ye para nakilleri ve bunlarda bir yolsuzluk suçu işlenip işlenmediği.
Adalet Bakanlığı'nda görevli olmayan ama davayı iyi bilen bir hukukçu bana Trump'a yakın üç kişinin de soruşturmaya dahil olduğunu söyledi, "Ama açık ki, olay Trump'la ilgili" diye konuştu.
Hukukçunun adını verdiği Trump'a yakın bu üç kişinin üçüyle de konuştum. Tümü de kesinlikle yanlış bir iş yapmadığında ısrarlı. İddiaları saçma sapan diye niteliyorlar. Rus bankalarından birisi de hiç bir suça karışmadığı yolunda açıklama yaptı, diğer banka ise yorum yapma davetine yanıt vermedi.
Soruşturma seçime gidilirken hala devam ediyordu. Bu dönemde Senato'daki Demokratların lideri Harry Reid, FBI başkanına bir mektup yazarak onu Trump hakkında "bomba gibi bilgileri" saklamakla suçladı.
Reid bu mektubu Kongre'nin önde gelenlerine verilen bir istihbarat brifinginden sonra yollamıştı. Bu toplantıda sadece 8 kişi vardı: Temsilciler Meclisi ve Senato'nun İstihbarat Komisyonu'nun liderleri ve azınlık partisi liderleri ile Senato ve Temsilciler Meclisi'ndeki Cumhuriyetçi ve Demokrat gruplarının liderleri. Normal koşullarda "8ler çetesi" diye anılan bu grubun toplantılarına üst düzey memurlar da katılır ama buna katılmalarına izin verilmedi. Hatta Kongre liderlerinin not tutmalarına bile izin verilmedi.
Senato'daki Demokratların lideri Harry Reid, FBI başkanı James Comey'e yazdığı mektupta şöyle dedi:
"Sizinle ve üst düzeydeki diğer ulusal güvenlik yetkilileriyle temaslarımda, Donald Trump, üst düzeyde danışmanları ve -Amerika Birleşik Devletleriyle çıkarları açıkça çatışan ve Sayın Trump'ın her vesileyle övdüğü- Rusya hükümeti arasında yakın ilişkiler ve işbirliği konusunda bomba gibi bilgilere sahip olduğunuz açıkça anlaşılıyor.
"Bu bilgiye ulaşmak kamuoyunun hakkıdır. Size aylar önce bu bilginin açıklanması için çağrıda bulundum. Bunun açıklanmasının Amerikan çıkarlarına bir zarar verme tehlikesi yoktur. Ama siz kamuoyunu bu hayati konuda bilgilendirmeyi reddetmekte ısrar ediyorsunuz."
İstihbarat mahkemesinin Rus bankalarını izleme izni kararı ardından bilgi almak istediğim CIA, FBI ve Adalet Bakanlığı ve Hazine'den yetkililer bu konuda yorum yapmayı reddettiler.
Trump başkanlık görevini devraldıktan sonra bu birleşik görev gücünün soruşturmasının akıbetinin ne olacağı belli değil. Hatta bu görev gücünün faaliyetini hala sürdürüp sürdürmediği de belli değil.
Ruslar Trump'ı para ya da şantajla etkilemeye hiç teşebbüs etmediklerini söylüyorlar.
Sözü edilen türden bir video kaydı var ise, Rusların bunu kaptırmamak için herşeyi yapacağı belli. Ama Bir FSB ajanının çok ciddi paralar karşılığında teybi vermeye teşvik edilebileceğini umanlar da var. Seçimden önce Hustler adlı porno dergisinin yayıncısı olan Larry Flynt, Trump'la ilgili suçlayıcı bir video kaydı getirene milyonlarca dolar teklif etmişti. Şimdi Penthouse da Ritz Carlton teybini -eğer gerçekten varsa- getirene 1 milyon dolar vereceğini söylüyor.
Çok olağanüstü bir durumla karşı karşıyayız. Donald Trump'ın yemin etmesine günler kaldı ama bu tartışmalar herşeyi gölgeliyor.
Seçimden önce televizyonda yapılan son başkanlık tartışmasında Hillary Clinton Donald Trump'ı Rusya lideri Vladimir Putin'in kuklası olmakla suçlamış, Trump da "Ben kukla değilim. Kukla sensin" diye yanıt vermişti.
CIA başkanı Michael Morell Ağustos ayında New York Times'a yazdığı bir makalede "İstihbarat dünyasında biz bunu 'Putin Trump'ı kendisi farketmeden Rusya Federasyonunun ajanı yapmış' diye tarif ederiz" yazmıştı.
Ajan; kukla - kullanılan iki terim de Moskova tarafından bir kullanılma, ya da onun etkisinde olmayı ifade ediyor.
Daha önce hem CIA hem NSA başkanlığı yapan Michael Hayden Trump'ı Rusça'da "kullanışlı aptal" anlamına gelen "polezni durak" terimiyle nitelemişti.
Bütün bu açıklamaların arka planında o sıralarda Amerikan istihbarat aleminin bilgisi dahilinde olan bilgiler vardı.
Şimdi bu iddiaları bütün Amerikalılar duymuş oldu. Yeni başkanın yemin etmesine neredeyse bir hafta kala seçtikleri kişinin Moskova'nın etkisinde ya da kontrolünde olup olmadığına karar vermeleri gerekecek.
© Tüm hakları saklıdır.