Gündem

TTB'den şehir hastaneleri için suç duyurusu

Yüklenici firmalar arasında imzalanacak sözleşmelerin özel hukuk hükümlerine tabi tutulmasının Anayasaya aykırı olduğu vurgulandı

28 Kasım 2019 11:04

Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle yapılan şehir hastanelerinin eksik inceleme, denetimsizlik, eksik ön hazırlık nedenlerinden dolayı kamu zararına neden olduğunu belirten Türk Tabipler Birliği (TTB) Sayıştay’a suç duyurusunda bulundu.

Gazete duvar'ın haberine göre TTB’nin suç duyurusunda, tamamlanmamış işler için ödeme yapıldığı, tıbbi hizmetlerin mevzuata aykırı şekilde şirketlere devredildiği ve tamamlanmamış işler için kabul tutanağı düzenlendiği gibi kamu zararına neden olan tespitlere yer verildi. Yüklenici firmalar arasında imzalanacak sözleşmelerin özel hukuk hükümlerine tabi tutulmasının Anayasaya aykırı olduğuna dikkat çeken suç duyurusunda şu başlıklar öne çıktı:

Kur garantisi nedeniyle belirlenen bedelden çok fazlasına inşaatlar bitmeden ulaşıldı: 

Şehir Hastanelerine harcanacak paranın hedeflenenlere değip değmediğinin tüm başlıklar ele alınarak hesaplanması gerekmekteyken yapılmamıştır. Şehir Hastaneleri için Sağlık Bakanlığı tarafından ön fizibilite raporları dışında bir çalışma yapılmamıştır. Ön fizibilite raporlarında döviz kuru öngörüsü ABD Doları için 1,5 TL’dir ve raporda herhangi bir kötümser senaryo dahi çalışılmamıştır. Yetersiz ön hazırlıkla ve öngörü eksiklikleriyle ihale hazırlığı yapılmasının yanında yönetmelikle bedel artışları için verilen enflasyon ve kur garantisi nedeniyle ihalede belirlenen bedellerin hastane inşaatları bitmeden birkaç katına ulaştığı belirlenmiştir. Son olarak yasa değişikliğiyle kurdaki oynaklık nedeniyle oluşan zarar azaltılmaya çalışılmış olsa da oluşan kamu zararı nedeniyle herhangi bir işlem yapılmamıştır.

ÇED süreci yürütülmedi: 

Çevre Kanunu uyarınca 100 ve üzerinde yatağı olan hastaneler için ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) zorunlu olmasına ve yine Çevre Kanunu uyarınca ÇED gerektiren işlerde bu süreç tamamlanmadan ihaleye çıkılması yasaklanmasına karşın bugüne kadar hiçbir şehir hastanesi için ÇED süreci yürütülmemiştir. ÇED Yönetmeliği’nde ihaleler yapıldıktan sonra 500 ve üzeri yatağı olan hastanelerin ÇED’ ten muaf olmasına dair bir değişiklik yapılmış ancak Danıştay tarafından iptal kararı verilmiştir. Açıkça mevzuata aykırı olarak yapılan ihalelerde hastanelerin planlama ilkelerine, şehircilik kurallarına, hastane binasının işlevi ve etkisi göz önüne alınarak değerlendirme yapılmamıştır.

Aynı hizmet için belirlenen fiyatlar arasında büyük fark var:

Sayıştay Başkanlığı’nı Sağlık Bakanlığı’na ilişkin 2018 yılı raporunda şehir hastaneleri arasında aynı hizmetin farklı bedellerle ihale edildiği tespitinin yanında klasik ihale ile alınan hizmet bedelleri ile kamu özel ortaklığı arasında fahiş farkların olduğu görülmektedir. Rayicin üzerinde ihale bedellerinin de kamu zararına olduğu açıktır. Hizmet bedellerinin rayicin üzerinde belirlenmesinin ihalenin finansman modeliyle açıklanamayacağı açıktır.

Mevcut hastanelerin kapatılmasıyla da kamu zarar oluştu: 

Şehir hastanelerinin açılmasıyla birlikte kısa bir süre önce açılmış hastaneler de kapatılmıştır. Bunun yanında Türkiye’nin köklü hastaneleri de kapatılarak şehir hastanelerine taşınmaya başlanmıştır. Mevcut hastanelerin yatak sayılarının azaltılması veya kapatılması kaydıyla şehir hastanesi yapılmasının mevzuatta bir dayanağı olmadığı gibi alınan bu idari kararın gerekçesi de bulunmamaktadır. Sabit sermaye yatırımı olan, ekonomik ve işlevsel ömürlerini tamamladıklarına dair hiçbir bilimsel dayanak gösterilmeyen kamu hastanelerinin kapatılması kamu zararına neden olmuştur.