Bilim / Teknoloji

TÜBİTAK'ın Pardus 2013'üne 'kes yapıştır' tepkisi

Özgür yazılımcı Pardus'a Dokunma Grubu tarafından yapılan açıklamada, Pardus 2013 işletim sisteminin Linux işletim sistemi Debian sürümünden hiçbir farkı olmadığı belirtildi

03 Nisan 2013 20:27

TÜBİTAK tarafından 25 Mart'ta duyurulan Pardus işletim sisteminin 2013 sürümü özgür yazılım çevrelerinde tepki ile karşılandı. Projenin eski çalışanlarının ve özgür yazılım camiasının çoğunluğu, duyurulan sürümün Debian adlı Linux dağıtımından hiçbir farkı olmadığını dile getirdi.

2004 yılında TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü’ne (UEKAE) bağlı bir ekip tarafından geliştirilmeye başlanan ve 1 Şubat 2005’te ilk sürümü yayınlanan Pardus, 2012 yılına kadar kendi altyapı ve yardımcı teknolojileriyle yoluna devam etmiş ve hem ulusal hem de uluslararası çevrelerde adını duyuran bir proje olmuştu.

2011 yılında kişi sayısı 33'e ulaşan geliştirici ekip ve gönüllü camia Şubat 2011’de kurumsal çevrelerce beklenen Pardus Kurumsal 2 sürümünü, Eylül 2011’de ise masaüstü kullanıcılarını hedefleyen Pardus 2011.2 sürümünü yayınlamıştı. Aynı yılın sonlarına doğru göreve getirilen yeni Tübitak yönetiminin tavrı ve müdahaleleriyle ekipteki yazılımcı sayısı 2012 ortasında 7 kişiye inmiş, sonrasında ise hiç yazılımcı kalmamıştı.

Projeye dahil eski geliştiricilerin bir kısmı Pardus Gerçekleri adlı bir blog sitesi üzerinden yeni Pardus politikası ile ilgili yanlış buldukları noktaları kamuoyu ile paylaşıyorlar.

 

'TÜBİTAK etiket yapıştırmanın yasal gereklerini yerine getirmedi'

 

Pardus Kurumsal 2 sürümünün eski yöneticisi Ozan Çağlayan yeni Pardus sürümüne ilişkin şunları aktardı:

“Yeni TÜBİTAK yönetimi aslında hiçbir zaman Pardus projesi ile ne yapacağını kestiremedi veya bu konuda bir karar vermek istemedi. Proje önce UEKAE’den alınıp Bilişim Teknolojileri Enstitüsü’ne (BTE) bağlandı. Daha sonra projenin adı “Fatih için Pardus” olarak değiştirildi. Bu gelişme önce herkesi heyecanlandırdı çünkü Pardus’un Fatih Projesi için kilit bir pozisyona getirildiğini düşünüldü ancak sonraki gelişmeler durumun böyle olmadığını gösterdi. TÜBİTAK içerisindeki müdahaleler ve bundan kaynaklanan mutsuzluklar sonrasında ekip erimeye başladı, proje yöneticisinin ayrılmasına rağmen yeni proje yöneticisi atanmadı. Projenin geleceğinin tartışılacağı bir çalıştay planlandı ancak eski geliştiricilerin hiçbiri bu çalıştaya davet edilmedi, zaten çalıştay sonrasında da ortaya hiçbir şey çıkmadı. Son olarak proje Ulusal akademik Ağ ve Bilgi Merkezi ULAKBİM’e bağlanarak Ankara’ya taşındı. Bu noktadan sonra 8 yıllık bilgi, birikim ve deneyim tamamen gözardı edilerek ortaya 2012 yılına kadar beğenilerek kullanılmış, dünya çapındaki popülerlik listesinde 35’lere kadar yükselmiş Pardus ile isim dışında hiçbir ilişkisi olmayan bir 2013 sürümü yayınlandı. Konuyla çok aşina olmayanlar için bir benzetmeyle açıklamaya çalışırsak zaten varolan bir Linux dağıtımına (Debian) Pardus etiketi yapıştırıldı. Hatta öyle ki yeni sürümün Türkçe çeviri oranı tamamen Debian dağıtımının Türkçe çeviri oranıyla eşit çünkü TÜBİTAK ekibinin Türkçeleştirme adına bir çabası da yok. Bu etiket yapıştırma benzetmesi açık kaynak dünyasında çeşitli lisans gerekleri yerine getirilirse yasadışı bir hareket değil ancak TÜBİTAK o gerekleri de yerine getirmedi: 2013 sürümünün kaynak deposunu henüz yayınlamadı.”

 

'Özgür Yazılım camiasına yapılmış en büyük kötülük'

 

Pardus projesinin eski yöneticisi Erkan Tekman kişisel blog sitesinde son gelişmelere değinerek, politika değiştiren kurumun eski bir ürünün adını kullanmasını eleştirdi. Tekman, Eylül 2003’te başlatılan projenin başlangıcında alınan kararlardan ve çizilen rotadan pişman olmadığını, proje başlangıcında verilenlerle karşılığında istenenlere bakıldığında en doğru kararın verildiğini dile getirerek eleştirilerini şöyle özetledi:

“Yeni TÜBİTAK öncelikle Pardus seçimini tartışır gibi yapıp, 'paket sayısı az' argümanını merkeze alarak, çeşitli şahitler eşliğinde, bu seçimin yanlış olduğuna karar verdi ancak bu tartışmayı düzgün, açık ve şeffaf bir şekilde yapmadı. Sonra teknik ekibi çeşitli yol ve yöntemlerle tasfiye ettiler, projeyi elemansız bıraktılar. Tüm bilgi birikimi, tecrübe, içtimai sermaye gitti ki projeyi bırakın, Özgür Yazılım camiasına, onu geçtim Türkiye’ye yapılan en büyük kötülüktü bu. 2013 sürümü ile özgür bir dağıtımı 'milli işletim sistemi' olarak belirleyip az biraz görsel makyajla süsleyerek asıl enerjiyi bu işletim sisteminin kullanımının yaygınlaştırılmasına harcamaya karar verdiler. Bunu yaparken de son derece ketum, kapalı ve merkezci bir tavır ve yöntem kullandılar. Son olarak -ki benim açımdan en kötüsü- yeni dağıtımlarına “Pardus” adını verdiler.  Şunu vurgulayalım: Pardus, TÜBİTAK’ın markası. İstediğini yapar, istediği gibi kullanır. Yine de kamu hizmeti görmesi, kamu kaynağı kullanması, Özgür Yazılım’a bağlılığını önce ve şimdi dile getirmesi, camia(lar)a karşı sorumluluk taşıması vb. gibi nedenlerle tam da öyle değil. Bizler de, Pardus adının bir marka haline gelmesinde emeği geçenler olarak, vefa ilkesi çerçevesinde bazı şeyleri  -en azından etik anlamda- sorgulama hakkına sahibiz!”

 

İlgili Haberler