DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, AKP’nin açıkladığı en düşük emekli aylığına zam kararını eleştirdi. Hatimoğulları, "Emekli maaşının 12 bin 500 lira olduğunu açıkladılar. Emeklilere kıyak zam yaptıklarını zannediyorlar. Bunların verdiği bu zam ne bir kıyaktır ne bahşiş niteliği taşır" ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları açıklamalarının devamında da 15 Temmuz darbe girişimine değindi. En çok mağdur olanın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olduğunu söyleyen Hatimoğulları, "Bizlerin DEM Parti geleneği olarak siyasi darbelere karşı tutumumuz çok açık ve nettir. Darbelerin kazananı o darbeyi gerçekleştiren klik ve ona bağlı güçler olmuştur. Kaybeden ise Türkiye olmuştur. 15 Temmuz askeri darbesinin ve devamındaki darbenin kaybedeni yine Türkiye olmuştur. 15 Temmuz darbe girişiminden nemalanan da AKP iktidarı olmuştur" diye konuştu.
Hatimoğulları’nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Bugün 15 Temmuz askeri darbe girişiminin yıldönümü. Bu bizim açımızdan bir süreç. 15 Temmuz'da başlayan bu süreç 20 Temmuz'da ilan edilen OHAL'le devam etti ve ne yazık ki günümüze kadar devam ediyor.
“Belli ki bu rejim değişene kadar 15 Temmuz askeri darbede tesis edilmiş bütün etkilerini yaşamaya devam edeceğiz.
“Türkiye siyasi tarihinin en karanlık günlerinden biri olan 15 Temmuz askeri girişiminin bizlerde yarattığı etkileri bugün tek tek bütün detaylarıyla konuşacağız. Türkiye tarihi darbeler tarihidir, bunu çok iyi biliyoruz. Ne yazık ki hangi darbe yaşandıysa bu darbenin ağır bedelini bu ülkenin halkları, işçileri, emekçileri, yoksulları, solcuları, sosyalistleri muhalifleri ödemiştir.
Bizlerin DEM Parti geleneği olarak siyasi darbelere karşı tutumumuz çok açık ve nettir. Darbelerin kazananı o darbeyi gerçekleştiren klik ve ona bağlı güçler olmuştur. Kaybeden ise Türkiye olmuştur. 15 Temmuz askeri darbesinin ve devamındaki darbenin kaybedeni yine Türkiye olmuştur. 15 Temmuz darbe girişiminden nemalanan da AKP iktidarı olmuştur.
“Ankara Gar Katliamı ve Suruç Katliamı'ndan sonra iktidar şöyle bir açıklama yaptı. 'Bu katliamlar iyi oluyor, bizlerin oyu artıyor' diyerek mevcut olan baskıcı rejimi bu katliamlar üzerinden yani insan kanı üzerinden bu rejimi inşa edegeldiler.
“15 Temmuz Türkiye halklarına karşı kurulmuş büyük bir komplodur. 15 Temmuz Türkiye'de zamana yayılmış bir siyasi darbedir. Kolluk kuvvetleri ve yargı tarafından desteklenmiş bir darbedir. 15 Temmuz ve onu takip eden 20 Temmuz, hukukun yargı eliyle kaldırıldığı gündür. AYM, AİHM, Yargıtay... neredeyse yargının doğru düzgün işleyen hiçbir tarafı kalmadı. Yargı, yargıya darbe yapmıştır.
“Bunların verdiği zam ne kıyaktır ne de bahşiştir”
Emekli maaşının 12 bin 500 lira olduğunu açıkladılar. Emeklilere kıyak zam yaptıklarını zannediyorlar. Bunların verdiği bu zam ne bir kıyaktır ne bahşiş niteliği taşır. Saray 11 saniyede bir emekli maaşı harcarken, biraz önce emekli maaşının 12 bin 500 TL olduğunu öğrenmiş olduk.
“Emeklilerin yanında durmaya devam edeceğiz. Buradan tüm emeklilerimize sevgilerimizi gönderiyoruz.
“İktidar maden şirketlerine leblebi dağıtır gibi ruhsat dağıttı. Bu iktidar bu gücü 15 Temmuz sonrasında elde ettiği otoriterleşme ve faşist yönetimle bu gücü arkasına alarak Türkiye’nin doğasını mahvetmeye sermayeye peşkeş çekmeye devam ediyor.
“Darbenin siyasi ayağı kimlerdir?”
“15 Temmuz Askeri Darbe Girişimini Araştırma Komisyon raporu çıkıyor. Sonra bir bakıyorsunuz ki bu rapor yok. Bunlar sadece yalan söylemiyor. Bakın bu o kadar önemli bir şey ki rapor çalmışlar rapor. Ve bu iktidar tarihe bu şekilde geçecek.
“Onlar siyasi ayağını kapatmaya çalışsalar da biz de bunları açıklamaya devam edeceğiz. Olağan şüpheliler kimlerdir? Cemaatle kol kola yürüyenler, ‘Ne istediniz de vermedik?’ diyenler, bu yapıları devlet içine yerleştirenler ve onlara kol kanat gerenler. Türkçe Olimpiyatlarında gözyaşı dökenler. Meclis kürsülerinde Fethullah Gülen’e övgüler yağdıranlar. ‘Gel artık bitsin bu hasret diyenler’ Kim olduğu gayet iyi anlaşılıyor. Darbenin siyasi ayağı şu an siyasetin başı olmuş durumdadır. Ve şundan bütün Türkiye halkları emin olsun ki, bizler darbenin siyasi ayağıyla da yargı, toplumsal her ayağıyla DEM Parti olarak dün olduğu gibi bugün de onlara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Zafer bizlerin halkların olacak.”