Motokuryelerin ücret artışı ve özlük hakları için yaptığı eylemlerin ardından 'esnaf kurye' modeli tartışmaya açıldı. Taşımacılık işkolunda örgütlenen sendikalar, esnaf kurye modelinin kaldırılması gerektiğini belirtti. TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, "Esnaf kurye gibi ucube bir model, bugünkü İş Kanunu'na aykırıdır. Bu modelin ortadan kaldırılması lazım" dedi.
Türkiye'nin dört bir yanında motokuryeler, ücret artışı ve özlük hakları için eylemlerini sürdürüyor. Sigortalı olarak çalışan kuryeler maaşlarının az olduğunu belirtirken kendi hesabına çalışan esnaf kuryeler ise özlük haklarındaki eksikliklere dikkat çekiyor.
Esnaf kurye modeline göre çalışan motokuryeler, şahıs şirketi kurarak kendilerine ait araçlarla hizmet veriyor. Böylelikle şirketlerin çalışanına sağladığı güvenceler, kıdem tazminatı ve sendikalaşmadan mahrum kalıyor. Esnaf kuryelerin bu duruma ilişkin itirazları ise bu alanda yapılacak yasal düzenlemeleri gündeme getirdi.
Türkiye Gazetesi'nin haberine göre; Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), işletmeler için yüzde 10 olan ‘kadrolu kurye çalıştırma’ sınırını artıracak ve şirketlere yeni yaptırımlarda bulunacak. Buna göre; kendi ekipmanını bulunduran kuryenin kadrolu olarak şirketin bünyesinde çalışması bekleniyor. Böylelikle iş kazası geçiren bir kuryenin tedavi masrafları da şirket tarafından karşılanacak.
Kuryelerin örgütlenebildiği Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) ve Nakliyat İş Sendikası'nın genel başkanları da esnaf kurye modelinin kaldırılması gerektiğini savundu.
"Bu kuralsız çalışmaya son verilmesi gerekmektedir"
TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, Türkiye'de 200 bin civarında kuryenin çalıştığını belirtti. Öztürk, kurye eylemlerinin sendikaya üye olma sayısını artırdığını vurgulayarak şunları söyledi:
"Son bir haftada yoğun şekilde üyelik oluyor. Sendikamıza çoklu iş kollarında üye olabiliyorlar. Bir dönem arkadaşlarımız iş kolu değişikliği nedeniyle üye olamıyordu, üyelik yapınca kırmızıya düşüyordu. Son bir haftada sendikamıza üye olma sayısı bini aşmıştır ve hala bütün bölgelerde çalışmalarımız devam ediyor.
Esnaf kurye modeli, İş Kanunu'nda da tanımı olmayan bir çalışma biçimidir. Çalışma Bakanlığı'nın bu alanda mutlaka çalışma yapması lazım. Buradaki kuralsızlıkla ilgili bir çalışma yapılması lazım. Trendyol'da arkadaşlarımız iş durdular, kısmi bir zam aldılar ama bu sorunları çözmedi. Temel mesele, esnaf kurye modelinin ortadan kaldırılmasıdır. Böyle bir şey kabul edilmez. İnsanlara ‘aracını al gel, paket başı ödeme yapıyorum’… Ara şirketin hiçbir sorumluluğu yok, kıdem tazminatı, sendika hakkı yok. Sosyal güvencesi yok her şeyden önce. Bu tamamen bir kuralsızdır. Bu modelle çalışmanın yasaklanması gerekiyor.
"Bakanlık bütünlüklü bir çözüm önermelidir"
Esnaf kurye gibi ucube bir model, bugünkü İş Kanunu’na aykırıdır. Bu modelin ortadan kaldırılması lazım. Taşerondan çok daha kötüdür. Elbette ki taşeron uygulamasını savunmuyoruz ama taşeron işçinin hakkını ödemezse ana şirket işçinin hakkından sorumludur en azından. Burada böyle bir şey de yok. Esnaf kuryenin hak ve alacağından kim sorumludur? O da belli değil ortada. Sigortası, hakkı nasıl olur, o da belli değil. Bizim burada önerimiz, Bakanlığın pandemiyle birlikte büyüyen bu alanda inceleme yapması, bu kuralsız çalışmaya son verilmesi gerekmektedir. Esnaf kurye modelinin kabul edilebilir bir yanı yoktur. Bakanlığın müdahale etmesi gerekmektedir.
Çalışma Bakanlığı yetkilerinin kısmi birtakım açıklamaları basına yansıdı. Kadrolu işçi çalıştırma, yüzde 10'unun kadrolu çalışması oranının yukarı çıkartılması gibi bir açıklama yapılmış. Bu açıklama, sorunu çözmekten çok uzak. Temel mesele, bu alanla ilgili Bakanlığın bütünlüklü bir çözüm önermesidir."
"Avrupa ülkelerinde yasak olan bir model"
Nakliyat İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu ise şunları söyledi:
"Mevcut İş Kanunu ve çalışma yaşamının dışında bir ilişki durumu olduğu için ve tek taraflı olarak işverenin çıkarlarını esas alan bir çalışma ilişkisi olduğu için, bazı Avrupa ülkelerindeki örneklerde olduğu gibi esnaf kurye çalışma ilişkisinin yasaklanması gerekir. Kesinlikle bir yasal düzenlemeye ihtiyacı var. Esnaf kurye modelinin yasaklanması gerektiğini düşünüyoruz.”
Küçükosmanoğlu, BTK'nın açıklamasına ilişkin ise "Mevcut duruma göre, yüzde 10 sınırlaması gibi bir şeyi içeriyor ama şöyle bir durum var: Demek ki sınırlamaya ihtiyaç var ve bu ilişki güvencesiz bir ilişki. O bakımından bizim yaklaşımımız, sınırlamak yerine esnaf kuryenin tümden yasaklanması" dedi. Küçükosmanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sendikaya olan ilgi arttı"
"Yapılan sözleşmenin bir örneği bile esnaf kuryeye verilmiyor. Yasal ve yönetmeliklere uygun bir sözleşme olsa herkesle paylaşılabilir.
Bu süreçte sendikaya olan bir ilgi kaçınılmaz olarak arttı ama iş kolu değiştiği için arkadaşlar üye olamıyor. Bu arada elbette bu mücadeleyle sendikamıza olan bir ilgi var. Direniş sürmekle beraber, bu tür sefalet ücreti dayatmalarıyla karşı karşıya kalmamak için buranın sendikalı ve toplu sözleşmeli bir düzene geçmesi lazım, motokurye arkadaşlar bunun bilincinde."
Son bir haftada bine yakın üye sayımız arttı. Eskişehir, Bursa, Samsun, Adana, Mersin'deki acentelerden dün sendikaya ulaşmışlar, 'Bize sahip çıkın' diye. Tabii bunlar da üyeliğe dönüşemiyor çünkü bazıları acente, bazıları esnaf kurye ama bizimle birlikte, beraber olmak istiyorlar." (ANKA)