İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yeni tip Koronavirüs'ten(Covid-19) en çok etkilenen kentlerden birinin İzmir olduğunu, belediye olarak gerekli önlemleri almak için bütün kapasiteyi kullanmaya başladıklarını söyledi. Soyer, hükümetin kendileri ile sürekli bir iletişim kurmadığını belirterek, "Devlet her zaman ki gibi ketum davranıyor. O nedenle biz de kendi yolumuzu çizmeye çalıştık. Kendi kendimize ne yapabilirsek onu yapmaya çalışıyoruz" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Murat Sabuncu'nun sorularını yanıtladı.
Salgının yayılma hızı göz önüne alındığında her geçen saatin gecikme sayılabileceğini ifade eden Tunç Soyer, "Sokağa çıkmayı gün içinde sınırlayacak çareler bulmak zorundayız. Bu hastalığın yayılma hızıyla tek mücadele yolu evde kalmak" dedi. Büyükşehir belediyeleri tarafından yapılan sokağa çıkma yasağı çağrılarına da değinen Soyer, "Merkezi hükümete her fırsatta ısrarla söylüyoruz. Geciktikçe bedelleri daha ağır olacaktır. Mutlaka ve derhal kontrollü bir karantina uygulanmalı" diye konuştu.
Salgın nedeniyle dünyada ve Türkiye'de yaşanacak değişimler üzerine yapılan tartışmalara değinen Soyer, "Biliyorum ki buradan daha çok elele verebileceğimiz bir model ortaya koyabiliriz. Aksi takdirde krizin yaratacağı tahribat çok daha ağır ve vahim olacak. Birlikte hareket etmek zorundayız. Bu kriz bittiğinde geriye kalacak tek şey dayanışma ile yaptığımız birbirimize sahip çıkmak anlayışı olacak" ifadelerini kullandı.
İzmir'de Koronavirüs salgınına karşı alınan önlemleri anlatan Tunç Soyer, fuar alanı ve İzmir Kültür Park'ta sahra hastaneleri kurmak için çalışmalara başladıklarını bunun yanı sıra toplu taşıma araçlarına maskesiz binilmemesine yönelik bir kural getirme çalışmalarının olduğunu ve bu proje kapsamında kullanılacak maskelerin de belediye tarafından ücretsiz dağıtılacağını söyledi.
Salgının hızlı yayıldığını ve sağlık sisteminin kapasitesini aşacak boyutlara varabileceğini ifade eden Soyer, "İzmir'deki sağlık çalışanlarına ücretsiz ulaşım, konaklayabilecekleri oteller de dahil her türlü desteği vereceğiz" dedi.
İzmir'de salgınla mücadele kapsamında sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları ile birlikte çalışmaları müzakere ederek hareket ettiklerini belirten Soyer, İzmir'de salgınla mücadele konusunda Türkiye'de yaşanan siyasi uzlaşmazlığın geri planda kaldığını söyleyerek, "STK ve meslek odaları ile bir araya geldiğimiz platformlarımız var. Çok şükür ki bizde o siyasal kutuplaşma ve ayrışma çok hakim değil. Biz de bunun için samimiyetle gayret gösteriyoruz" ifadelerini kullandı.
Şimdiye kadar 23 bin yardım yapılması gereken hane tespit edildiğini ve bu sayının giderek artmaya devam ettiğini kaydeden Soyer, muhtarlarla iletişim halinde olduklarını ve yardımlar konusunda muhtarların görüşlerinin belirleyici rol oynadığını söyledi. Soyer ayrıca pazarlara yönelik ciddi önlemler alındığını, müzakereler sonucunda tezgahların seyreltildiğini ve giriş çıkışların sınırlandırıldığını belirterek, "Ama bunlar tek başına yeterli değil. Pazarları kapatmayı çok müzakere ettik ancak insanları marketlere mecbur bırakmak istemedik. Pazarcılara lojistik destek sağlayarak pazar esnafını mobil hale getireceğiz" dedi.
Belediyenin her gün yaptığı hizmetleri ertesi gün internet üzerinden paylaştığını dile getiren Soyer, şeffaflık vurgusu yaptı.
