08 Nisan 2025 12:57
Güncelleme: 08 Nisan 2025 13:28
T24 Haber Merkezi
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada gözaltındaki işkence ve taciz iddialarına değinerek; "Bunun varlığını Bakan'a anlatamıyoruz. Bunun takipçisi olacağız ve bunun peşini bırakmayacağız. İnsanlar artık yaşam güvencesinin olmamasından, geleceksizlikten bıktı. İnsanlar sürekli bir tehdit ve baskı altında yaşamaktan sıkıldı" ifadelerini kullandı. Bakırhan, İBB soruşturmasını işaret ederek çözüm süreci kapsamında PKK lideri Abdullah Öcalan'a tecritin kaldırılması gerektiğini söyleyerek; " İstanbul'daki gibi anti-demokratik uygulamalar arttıkça nasıl güven tesis edilecek?" dedi. Bakırhan, Erdoğan ile görüşmenin bu hafta içinde olacağını belirterek; "Henüz saati belli değil. Sadece Ak Parti sözcüsünün açıklamalarına dayanarak söylüyoruz. Henüz bize iletilmiş bir şey yok. Olmasını umuyoruz" açıklamasını yaptı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşuyor.
Konuşmasına 19 Mart'ta İBB'ye yönelik operasyonla başlayan ve sonrasındaki protesto ile boykot devam adan tutuklamalardan bahsederek başlayan Tuncer Bakırhan, şunları söyledi:
"Bugüne kadar eleştrdiğimiz ve pek çok kez maruz kaldığımız işkence görüntüleriyle karşılaştık. Öğrencilere çok ağır saldırı oldu. Kimi medya organları en başından beri ağır bir manipülasyon ve çarpıtma işine girdi. Avukatları, barolar müvekkilleriyle görüşemedi. Kimi kadın arkadaşlar tacize maruz bırakıldı. Bunun varlığını Bakan'a anlatamıyoruz. Bunun takipçisi olacağız ve bunun peşini bırakmayacağız. İnsanlar artık yaşam güvencesinin olmamasından, geleceksizlikten bıktı. İnsanlar sürekli bir tehdit ve baskı altında yaşamaktan sıkıldı. İnsanlar onurlarının çiğnenmesinden iradelerinin gasp edilmesine öfekli. İnsanlar en çok geleceksizliğe tepkili. İnsanlar 'geleceğimizi çaldınız' diyor. İktidarı, bu sloganı dikkatle düşünmeye çağırıyorum."
Cezaevinde açlık grevine başlayan ESP'li tutuklulara da selam gönderen Bakırhan, siyasi tutukluların derhal serbest bırakılmasını istedi.
Yaşananlar karşısında DEM Parti'nin tavrının net olduğunu belirten Bakırhan, şöyle devam etti:
"Biz haksızlıkların karşısındayız. Tutuklu öğrenciler derhal serbest bırakılmalı. Bunlardan vazgeçilmeli. İnsanlar protesto edebilir. Protesto, boykot dünyanın her yerinde haktır. Buna saygı göstermek gerekiyor. Kurumlar halkı tehdit etmekten vazgeçmelidir."
İktidara süreç üzerinden tepki gösteren Bakırhan, "Kestirme yoldan kısa yoldan 27 yıl önce söylediklerinizi bugün hayata geçrimeniz gerekiğini hatılrlatıyorum. Barış ertelenemez. Suni gündemlerle gündemi meşgul etmesin kimse" dedi.
İBB'ye yapılan operasyonun ekonomiyle ilgili sonuçlarını da değerlendiren Bakırhan, şöyle konuştu:
"İktidar, sırf siyasi operasyonla rakibini bertara etmek için 30 milyar dolar satarak her birimizin cebinden 13 bin 500 lirayı çaldılar. Bu gerçeğe rağmen iktidar yöneticilerine göre hiçbir sorun yok. Kendi hayatlarına bakarlarsa her şey yolunda tabi. Onların derdi 15 milyon yoksul ve yardıma mahkum insan değil. Emeklilere ara zam yapma çalışmasına da derhal başlayın. İnsanlar taş mı yiyecek ne yesin? Madem enflasyon yok neden doğalgaza elektriğe yüzde 20-25 zam yapıldı."
İki hafta önce yapılan Nevruz kutlamalarından bahseden Bakırhan, meydanlarda PKK lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısına destek verildiğini ancak iktidarın atması gereken adımları atmadığını dile getirerek şöyle konuştu:
"Öcalan'ın çağrısının üzerinden 40 gün geçti. Bir bekleme durumu söz konusu... Türkiye'nin en temel meselesi tartışılıyor ama bekleme durumu var. Bekleyerek dünyanın neresine barış gelmiş? Madem 40'ı devirdik, bizler yeni şeyler duymak, yeni şeyler konuşmak istiyoruz. Biz en baştan beri demokrasi sahiplenecek bir onurdur dedik. Korku değil cesaret, demokratik uzlaşı ve barıştan yanayız dedik, demeye devam edeceğiz. Sürecin selameti açısından herhangi bir adım atılmadı. Yürütme erki tarafından topluma güvence verecek bir duruş sergilenmiyor. Barış, korkulacak bir şey midir? Siyasi hesaplara kurban edilecek bir şey midir? Barış beklenerek kendi kendine gelen bir olgu mudur, emek işi midir? İktidara ve yönetenlere soruyoruz; barışı konuşmaktan erteledikçe, İstanbul'da olduğu gibi anti-demokratik uygulamalar arttıkça nasıl güven tesis edilecek? Nasıl inanacak Kürtler, emekçiler? Eşit ve özgür yurttaşlık böyle sağlanabilir mi? İktidardan bir kişi çıkıp bu sorulara cevap versin."
Konuşmasının sonunda TBMM'ye çağrı yaparak 'güven ve demokrasi paketi' çıkarılmasını isteyen Bakırhan, önerilerini şöyle sıraladı:
"Eşit ve özgür yurttaşlık ilkesi somut yasalarla güvence altına alınabilir, TBMM Başkanlığı tüm partilerle görüşerek uzlaşı metni hazırlayabilir. Özel komisyon kurulabiir. Silahsızlanma süreci özel yasayı gerkli kılmaktadır. Bu konuda acil bir şey yapılmalıdır. Kayyum uygulamaları kaldırılarak gerekli değişiklikler yapılabilir. Görevden alınan belediye başkanları görevlerine iade edilebilir. Hasta tutuklular serbest bırakılabilir. Umut hakkının gündeme alınması önemlidir. Sayın Öcalan'ın özgür çalışma koşulları düzenlenebilir. Siyasi görüşler artık suç kapsamından çıkarılmalı. Terörle mücadele kanunu artık değişmeli. Bu konuda Meclis acil adım atabilir. AİHM ve AYM kararlarının uygulanmasını öneriyoruz. Kalıcı olan onurlu barış için emek harcayanlardır."
Bakırhan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmelerinin ne zaman olacağına dair yaptığı açıklamada ise "Hafta için de olmasını umuyoruz henüz saati belli değil. Sadece Ak Parti sözcüsünün açıklamalarına dayanarak söylüyoruz. Henüz bize iletilmiş bir şey yok. Olmasını umuyoruz" ifadelerini kullandı.
© Tüm hakları saklıdır.