Gündem

Türk Eğitim Sen'den Öğretmenler Günü anketi: Yüzde 68.3'ü daha iyi şartlarda bir iş olsa öğretmenliği bırakacağını söylüyor

Öğretmenlik mesleği toplum tarafından saygın görülüyor diyenlerin oranı sadece yüzde 1.9

22 Kasım 2024 12:55

T24 Haber Merkezi

Türk Eğitim Sen'in 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle yayımladığı anket; öğretmenlerin eğitime ilişkin sorunlarını, geçim sıkıntılarını, müfredat ve mülakat eleştirilerini ortaya koydu. Anket sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 68.3'ü daha iyi şartlarda bir iş olsa öğretmenliği bırakacağını söylüyor.

Türk Eğitim Sen Genel Merkezi, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla "31 Ekim-10 Kasım 2024 tarihleri arasında çevrim içi olarak 81 ilde 4 bin 345 öğretmenle bir anket çalışması gerçekleştirdi. "Eğitim Çalışanlarının Gerçek Gündemi: 24 Kasım Öğretmenler Günü Memnuniyet, Beklenti ve Eğitimi Değerlendirme-2024" konulu anket, Türk Eğitim Sen'in internet sitesi ve 6 ayrı öğretmen ve memur sitesi üzerinden uyguladı. Anket çalışması, öğretmenlerin mevcut eğitim sistemi ve uygulamaları hakkında düşüncelerini, ekonomik, sosyal ve mesleki olarak yaşadıkları sorunları ve hükûmet ile Milli Eğitim Bakanı'ndan beklentilerini ortaya koydu.  

Anket sonuçlarını Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, yazılı olarak açıkladı. Ankete ilişkin değerlendirmelerde bulunan Geylan, toplumun tamamına doğrudan veya dolaylı teması olan bu meslek grubunun ülkenin geleceğine yönelik umutlarının da arttırılması için politikalar geliştirilmesi ve uygulanması gerektiğini söyledi. Geylan şu değerlendirmede bulundu:

"Öğretmenlerin değer görmediğine inanması, mesleki tükenmişlik yaşadığını düşünmesi, gelecekten umutsuz olması, çocuğunun öğretmen olmasını istememesi gibi sonuçlar değerlendirildiğinde öğretmenlerin bireysel anlamda da ekonomik destek kadar, psikososyal desteğe ihtiyaç duyduğunu göstermektedir. Teknolojinin bu kadar geliştiği günümüzde yüz yüze çalışmalar kadar çevrimiçi etkili çalışmalar ile öğretmenlere destek sisteminin hayata geçirilmesi ve mesleki gelişimi kadar öğretmenlerin rehabilitasyonu için de etkili ve verimli çözümler üretilmelidir."

Türk Eğitim Sen'in paylaştığı aytıntılı anket verileri şöyle:

Katılımcıların yüzde 68.3'ü daha iyi şartlarda bir iş olsa öğretmenliği bırakacağını söylüyor

Ekonomik olarak daha iyi şartlara sahip olmak için katılımcıların yüzde 13.3'ü mesleği ile ilgili olmayan ek iş yapıyor.

  • Katılımcıların ay sonunda zorunlu harcamalarından sonra hesaplarında/ceplerinde para kalıp kalmadığı sorulduğunda, yüzde 77.8'i ay sonunda hesabında veya cebinde parasının artmadığını belirtmiştir.
  • Katılımcıların kredi kartı borcunu düzenli ödeyebilme durumları incelendiğinde; yüzde 55.3'ü düzenli olarak tamamını ödediğini, yüzde 34.3'ü asgari tutarı ödeyebildiğini, yüzde 4.7'si ise asgari tutarın altında ödeme yapabildiğini belirtmektedir.
  • Katılımcıların harcama kalemleri incelendiğinde en çok sırasıyla; gıda (yüzde 86), ulaşım/akaryakıt (yüzde 55.4) ve kredi/borç ödeme (yüzde 52) ile en çok harcama yapılan kalemler olarak ifade edildiği görülmektedir.
  • Katılımcılara "Fiyat artışının temel nedeni olarak neyi gördükleri" sorulmuştur. Katılımcıların en çok sırasıyla; yüzde 77'si ekonominin kötü yönetildiğini, yüzde 68.7'si Türk Lirası'nın değer kaybına uğradığını, yüzde 55.4'ü fırsatçılığı, yüzde 44.2'si ise yetersiz yerli üretimi fiyat artışının temel nedenleri olarak gördüklerini belirtmişlerdir.
  • Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 54.8'i satın alarak ev sahibi olduğunu, yüzde 34.4' ü kiracı olduğu ifade etmiştir. Evi satın aldığını belirten katılımcıların yüzde 88'i borcunu ödemeye devam ederken, yüzde 12'si ise borcunu tamamlamıştır.
  • Ankete katılanların yüzde 56.8'i ekonomik durumunu orta, yüzde 39'u kötü olarak nitelendirmektedir. Katılımcıların yüzde 74.5'i ekonomik durumlarının aile içi ilişkilerini etkilediğini, yüzde 25.5'i ise ekonomik durumlarının aile içi ilişkilerini etkilemediğini belirtmiştir.
  • Katılımcıların ekonomik olarak daha iyi şartlara sahip olmak için ne yaptıkları incelendiğinde yüzde 50.3'ü hiçbir şey yapmadığını belirtmiştir. yüzde 30.3'ü İYEP, DYK vb. programlara katıldığını, yüzde 13.3'ü mesleği ile ilgili olmayan ek iş yaptığını ve yüzde 6.1'i ise özel ders verdiğini ifade etmiştir.
  • Katılımcıların yüzde 68.3'ü daha iyi şartlarda bir iş olsa öğretmenliği bırakacaklarını, yüzde 31.7 si ise daha iyi şartlarda bir iş olsa öğretmenliği bırakmayacaklarını belirtmişlerdir. 

Öğretmenler ücretleri düştüğü için emekli olmak istemiyor

  • Katılımcıların emeklilik hakkı durumları incelendiğinde yüzde 70.9'u emeklilik hakkı kazanmadığını, yüzde 29.1'i ise emeklilik hakkı kazandığını belirtmiştir. Niçin emekli olmak istemedikleri incelendiğinde en çok sırasıyla; ücretin düşmesi (yüzde 64.8), çocuk okutma (yüzde 27.1) şeklinde ekonomik gerekçeleri ortaya koymuştur. 

Öğretmenlere göre eğitimin en büyük sorunu öğretmenlerin değer görmemesi

Katılımcı öğretmenlerin sadece yüzde 8.5'i eğitimin geleceğinden umutlu.

  • Katılımcılara "eğitimin en büyük sorunu nedir?" sorusunu yönelttik. Buna göre en çok sırasıyla; öğretmenlerin değer görmemesi (yüzde 79), ücret ve özlük hakları açısından dünyadaki meslektaşlarımıza kıyasla çok daha geri bir noktada olmak (yüzde 72), liyakatsizlik (yüzde 68.8), kadrolaşma(yüzde 24) cevabı vermişlerdir. Ayrımcılık (yüzde 21.2), sınıf mevcutları (yüzde 20.8) ve okulların fiziki yapısının yetersiz olması (yüzde 19.6) ise diğer yanıtlar arasındadır.
  • Uyguladığı müfredatın içeriğinden memnun olanların oranı sadece yüzde 9.2 iken, memnun olmayanların oranı yüzde 40.1'dir. Müfredatın geliştirilmesini düşünen katılımcıların oranı yüzde 50.7 ile en yüksek orana sahiptir.
  • Eğitimin geleceğinden umutlu olan katılımcıların oranı yüzde 8.5 ile en düşük orana sahipken, umutlu olmayanların oranı yüzde 36.9 olarak gözlenmiştir. Kısmen umutlu olanların oranı ise yüzde 54.6'dır.

Öğretmenler stres durumu yaşadığında heyecanını yitiriyor

  • Öğretmenlik mesleğine dair görüşlerine göre; tekrar meslek seçecek olsalardı öğretmen olmak isteyenler yüzde 28 ile düşük düzeyde kalırken, kararsız olanların oranı yüzde 32.7 ile orta düzeyde, "Hayır kesinlikle öğretmenlik mesleğini seçmezdim" diyenlerin oranı ise yüzde 39.3 ile yüksek düzeydedir.
  • Katılımcıların öğretmenlik mesleğiyle ilgili yaşadıkları en olumsuz durumlar arasında en çok sırasıyla; "ekonomik, sosyal ve özlük haklar yetersiz" diyenler yüzde 70.7 ile birinci sırada yer alırken, "sürekli değişen eğitim sistemi" cevabı verenler  yüzde 62.8 ile ikinci sırada, "öğrencilerin ders dinlememesi" diyenler yüzde 27.9 ile üçüncü sırada yer almaktadır.
  • "Mesleğindeki zorlu yaşam durumlarında psikolojik sağlamlığınızı korumak için aşağıdakilerden hangisini yapıyorsunuz?" sorusu da soruldu. Buna göre en çok sırasıyla; kontrolümü elimde tutmaya çalışıyorum (yüzde 63.8), yaptığım işe daha fazla odaklanmaya çalışıyorum (yüzde 52.7) sorunlara karşı meydan okuyarak üstesinden gelmeye çabalıyorum (yüzde 35.9), unutmaya çalışıyorum (yüzde 23), hiçbir şey yapmıyorum (yüzde 7), profesyonel yardım alıyorum (yüzde 6.2) cevabı verildi.
  • Katılımcı öğretmenlere, "İşinizle ilgili stres durumu yaşadığınızda aşağıdakilerden hangisi ile karşılaşıyorsunuz?" sorusu da yönelttik. Buna göre en çok sırasıyla; heyecanımı yitiriyorum (yüzde 56.6), huzursuzluk hissediyorum(yüzde 53.2), umudum kayboluyor ( yüzde 44.6), çevreme ve işime karşı soğukluk hissediyorum (yüzde 43), üzüntü yaşıyorum (yüzde 38.5), yaşama sevincim kayboluyor (yüzde 29.6) şeklindedir.

Yüzde 31.1'i mesleki tükenmişlik yaşadı/ yaşıyor

  • Katılımcıların mesleki tükenmişlik yaşama durumları incelendiğinde; mesleki tükenmişlik yaşayanların oranı yüzde 31.1 iken, kısmen mesleki tükenmişlik yaşayanların oranı yüzde 51.3'tür. Mesleki tükenmişlik yaşamadığını düşünen katılımcıların oranı ise yüzde 17.6 olarak belirlenmiştir. Öğretmenlerin "mesleki tükenmişlik yaşamanızın olası nedenleri nedir?" sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde en çok sırasıyla ekonomik kaygı yaşama (yüzde 50.3), liyakatin olmaması (yüzde 41.1), öğrencilerin tutum ve davranışları (yüzde 35.5), velilerin tutum ve davranışları (yüzde 34.5) takip etmektedir. Mesleğiyle ilgili adaletin olmadığına inananlar (yüzde 33.9) ile dördüncü sırada bulunmaktadır.

Öğretmenlik mesleği toplum tarafından saygın görülüyor diyenlerin oranı sadece yüzde 1.9

  • Öğretmenlik mesleğinin toplum tarafından saygın görülmesine ilişkin katılımcı görüşleri arasında "evet saygın görülüyor" ifadesi sadece yüzde 1.9 ile dikkatleri çekerken, "hayır saygın görülmüyor" ifadesi yüzde 67.7 ile düşündürücüdür. Kısmen saygın görüldüğünü düşünen katılımcıların oranı yüzde 30.4'tür.
  • Öğretmenlik mesleğinin toplum tarafından saygın görülmemesinin nedenleri arasında mali ve özlük haklarının yetersizliği yüzde 38.8 ile ilk sırada, siyasilerin tutum ve davranışları yüzde 30.7 ile ikinci sırada, toplumun tutum ve davranışları yüzde 14.8 ile üçüncü sırada yer almaktadır.

Öğretmenlerin mesleki imajına katkıda bulunmak için ekonomik şartları iyileştirilmeli

  • Katılımcıların "öğretmenlerin mesleki imajına katkıda bulunmak için MEB'in yapması gereken en önemli husus nedir?" sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde en çok sırasıyla; öğretmenlerin ekonomik şartları iyileştirilmeli (yüzde 65.3), öğretmenlik mesleğinin statüsünü/itibarını artırmak için yönelik düzenlemeler yapılmalı (yüzde 62.3) disiplin ve sınıf geçme yönetmeliğinde cezalar daha caydırıcı olmalı (yüzde 57.6), karar alma sürecinde öğretmen görüşleri alınmalı (yüzde 46.3) cevabı verilmiştir.

Çocuğunun öğretmen olmasını istemeyenlerin oranı yüzde 72

  • Katılımcılar arasında çocuğunun öğretmen olmasını istemeyenlerin oranı yüzde 72 iken, çocuğunun öğretmen olmasını isteyenlerin oranı yüzde 9.1, kısmen isteyenlerin oranı ise yüzde 18.9'dur.

Öğrenci/veli şiddeti sürüyor

  • Ankete katılan öğretmenlerin "Meslek hayatınızda öğrenci ya da veli tarafından gösterilen herhangi bir şiddete maruz kaldınız mı?" sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde ve diğer seçeneği göz ardı edildiğinde en çok sırasıyla; velinin sözlü şiddetine maruz kaldım (yüzde 37) velinin psikolojik şiddetine maruz kaldım (yüzde 33.1), öğrencinin sözlü şiddetine maruz kaldım (yüzde 17.2), öğrencinin psikolojik şiddetine maruz kaldım (yüzde 15.7), velinin fiziksel şiddetine maruz kaldım (yüzde 3.9), öğrencinin fiziksel şiddetine maruz kaldım (yüzde 3.8) cevabı verilmiştir.

Katılımcıların yüzde 89'u mülakata karşı

  • Katılımcıların "MEB'de herhangi bir kadroya atanma için uygulanan mülakat uygulaması devam etmeli midir?" sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde, "evet mülakat devam etmeli" diyenlerin oranı yüzde 3.9, "kararsızım" diyenlerin oranı yüzde 7.1 ve "hayır devam etmemeli" diyenlerin oranı yüzde 89'dur.
  • Katılımcıların "Mülakat neden devam etmemeli?" sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde en çok sırasıyla; adaletsizlik (yüzde 75), liyakati gölgeliyor (yüzde 50.8), yandaş kayrılıyor (yüzde 49.9) cevabı verilmiştir.

Katılımcılara göre okullarda güvenlik sorunu var

Öğretmenler her okul için özel güvenlik tahsisi istiyor.

  • Katılımcıların "Okulunuzda öğrencilerin güvenlik sorunu var mıdır?" sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde; "evet" diyenlerin oranı yüzde 48.8, "hayır" diyenlerin oranı yüzde 51.2'dir. Katılımcıların çoğu okullarının öğrenciler için güvensiz bir yer olduğunu düşünmektedir.
  • Katılımcıların "Okulunuzda öğrencilerin güvenlik sorunu nasıl çözülür?" sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde; "her okul için özel güvenlik sağlanmalıdır" diyenlerin oranı yüzde 62.2 ile en çok tercih edilen seçenek olurken, "okul polisi uygulaması sağlanmalıdır" diyenlerin oranı yüzde 27.9 ve "bu sorun çözülemez" diyenlerin oranı yüzde 9.9'dur.

Öğretmenlerin yüzde 51.8'i okullarda öğrencilerin beslenme sorunu olduğunu düşünüyor

  • Katılımcıların okullarındaki öğrencilerin beslenme sorununa ilişkin görüşleri incelendiğinde; okullarındaki öğrencilerin beslenme sorunu olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 51.8 iken, beslenme sorunu olmadığını düşünenlerin oranı yüzde 48.2'dir.
  • Katılımcıların "Görev yaptığınız okulda öğrencilerin beslenme sorunu nasıl çözülür?" sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde; bu problemin çözümü için öğrencilere bir öğün yemek verilmesini tavsiye edenler yüzde 85.3 ile birinci sırada yer almaktadır.
  • Katılımcıların "ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) projesi hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde; "proje çevre bilincini ve değerlerimizi öğretmektedir" diyenlerin oranı yüzde 32, "proje kaldırılmalıdır" diyenlerin oranı ise yüzde 27.7'dir. "Proje amacına göre işlememektedir" seçeneğini işaretleyenler yüzde 24.9 ile üçüncü sırada, "proje yetkin kişilerce uygulanmamaktadır"  diyenler ise yüzde 15.4 ile dördüncü sırada yer almaktadır.
  • Katılımcıların "Okulunuzda yardımcı personel/temizlik görevlisi yeterli sayıda mı?" sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde "hayır" diyenlerin oranı yüzde 65'tir.

Katılımcı öğretmenler okullarda kadrolu temizlik personelinin görev yapmasını istiyor

  • Katılımcıların "Okulunuzda yardımcı personel/temizlik görevlisi yoksa bu sorun nasıl çözülebilir?" sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde, bu problemin kadrolu temizlik görevlisi ile çözüleceğini düşünenlerin oranı yüzde 57.9 ile açık ara farkla ilk sırada yer almaktadır.

 Demografik veriler

  • Katılımcıların yüzde 67'si erkek, yüzde 33' ü kadın olmakla birlikte yüzde 86'sı evli, yüzde 14'ü ise bekârdır. Katılımcıların çalışma süreleri incelendiğinde 21-30 yıl çalışanların oranı yüzde 31 ile birinci sıradadır. yüzde 18.19 ile 11-15 yıl çalışanlar ikinci, yüzde 13.6 ile de 6-10 yıldır çalıştığını ifade edenler üçüncü sıradadır. İstihdam türü incelendiğinde yüzde 97.2'si kadrolu, yüzde 2.1'i ise sözleşmeli statüdedir. Ücretli olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 0.7'dir. Çalışmaya katılan eğitim çalışanları incelendiğinde yüzde 31'inin lise, yüzde 30.2'sinin ortaokul, yüzde 30.1'inin ilkokul kademesinde yüzde 3.6'sının anaokulu/anasınıfında görev yaptığı görülmektedir.

'Görünmeyen Cemaat: Mürideler'in yazarı ve ‘Kızıl Goncalar’ dizisinin danışmanı Filiz Gazi, tarikatlarda kadınlara biçilen hayatları anlattı