Alman Meclisi'nin insan hakları özel temsilcisi Bärbel Kofler, İstanbul Büyükada'da toplantı düzenleyen aralarında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser'in de olduğu insan hakları savunucularının gözaltına alınmasını eleştirdi.
Bu haberin kendisinde büyük endişe uyandırdığını kaydeden Kofler, Türk Hükümeti'ne "gözaltıların nedeni konusuna ivedilikle açılık getirmesi ve suçlamaları, hızla, hukuk devleti ilkelerine uygun bir davada aydınlatması" çağrısında bulundu.
Uluslararası Af Örgütü'nün Türkiye şubesi yönetim kurulu başkanı Taner Kılıç'tan sonra Eser'in de gözaltına alınmasıyla, birkaç hafta içinde ikinci kez tanınmış bir sivil toplum örgütünün üst düzey temsilcisinin gözaltına alınmış olduğunu hatırlatan Kofler, "Af Örgütü ve Türkiye'nin diğer pek çok bağımsız sesi, insan haklarının korunmasına paha biçilemez bir katkı sağlıyor” dedi.
Polis, çarşamba günü Büyükada'da eğitim toplantısı düzenleyen aktivistlere baskın düzenlemiş ve 8 Türk vatandaşı, bir Alman ve bir İsveç vatandaşı gözaltına alınmıştı. Alman ve İsveç vatandaşları toplantıya uzman olarak davet edildiği bilgisi verildi.
Af Örgütü: Suçlamalar gülünç ve temelsiz
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı avukat Gülseren Yoleri Perşembe günü DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, aktivistlerin, "terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla gözaltına alındığını açıkladı. Yoleri, İstanbul'daki bir seminerde gözaltına alınan 10 insan hakları aktivistinin beş ayrı karakola götürüldüğünü ve avukatların organize olarak karakollardaki aktivistlerle görüşmeye başladığını söyledi.
Uluslararası Af Örgütü da yaptığı açıklamada "bu suçlamanın gülünç ve temelsiz olduğunu” ifade etti.
Türkiye'de geçen yıl 15 Temmuz'daki darbe girişiminden bu yana 8 Alman vatandaşı tutuklu bulunuyor. Bu kişilerden dördü Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel gibi çifte pasaport sahibi.
Muiznieks: Keyfi müdahalelerden vazgeçilmeli
Avrupa Konseyi’nin insan hakları komiseri Nils Muiznieks de gözaltılar nedeniyle aşırı endişeli olduğunu kaydetti. Muiznieks, “Türkiye’de yurttaşlık hakları temsilcilerine yönelik cezai kovuşturma ne yazık ki çok sık rastlanan bir durum” dedi.
Muiznieks, yetkililere, “gözaltındakilerin derhal serbest bırakılması” ve “sivil toplumun yasal çalışmalarına her türlü keyfi müdahaleden vazgeçilmesi” çağrısında bulundu.
ABD’den açıklama: Endişe duyuyoruz
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert de gözaltılar konusunda bir açıklama yayınladı.
Bakanlık sözcüsü açıklamasında, ABD'nin Uluslararası Af Örgütü‘nün Türkiye Şubesi ve diğer saygın kuruluşların önde gelen insan hakları savunucularının 5 Temmuz'da gözaltına alınmalarından derin endişe duyulduğu belirtildi.
Açıklamada, "Geçmişte de önde gelen insan hakları savunucuları, gazeteciler, akademisyenler ve aktivistler tutuklandıklarında dile getirdiğimiz gibi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası‘nda güvence altına alınmış olan hukuki prosedürler ve bireysel haklara Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri doğrultusunda saygı gösterilmesinin önemini vurguluyoruz. Pek çok durumda belirttiğimiz gibi ifade özgürlüğüne yönelik ısrarcı engellemeler demokratik toplumların temellerini yıpratmaktadır. İçinde bulunduğumuz zorlu zamanlarda ihtiyaç duyulan daha az değil daha fazla sestir" ifadeleri yer aldı.
© Deutsche Welle Türkçe
AFP/DHA/epd/dpa/BS/GA