Ekonomi
Deutsche Welle

Türk Lirası'nın düşüşü diğer ülkeleri de etkileyebilir

Türk Lirası'ndaki değer kaybının diğer kalkınmakta olan ülkeleri de olumsuz yönde etkileyebileceği belirtiliyor. Alman uzman, Lira'da düşüşe yol açan sorunların hiçbirinin çözülemediği görüşünü savunuyor.

31 Ağustos 2018 01:23

Türk Lirası'nın ABD Doları karşısında frenlenemeyen düşüşü, uzmanlara göre kalkınmakta olan diğer ülkeler için de tehlike oluşturuyor. Liranın bu yılın başından beri Dolar karşısında yaklaşık yüzde 40 değer kaybetmesi, diğer para birimlerini de olumsuz yönde etkiliyor. Türk Lirası'nın yanı sıra Hindistan ve Arjantin para birimleri de Dolar karşısında değer kaybediyor.

30 Ağustos'un Türkiye'de resmi tatil günü olması nedeniyle piyasalar kapalıydı, ancak uluslararası piyasalarda Türk Lirası, ABD Doları karşısında 6,85’e kadar yükseldi. Türk Lirası, Ağustos ayının ortasında dolar karşısında rekor düşüşü görmüş ve 7,23’ten işlem görmüştü.

Liraya ilişkin gelişmeleri değerlendiren Alman Commerzbank döviz piyasası uzmanı Ulrich Leuctmann, “Türk Lirası'nın değer kaybedeceğini tahmin etmek kolaydı” dedi. Leuchtmann, Türk Lirası’nın hızla değer kaybetmesine yol açan sorunların hiçbirinin çözülmediği görüşünü savundu. Leuchtmann, "Ankara'da hükümetin ve Merkez Bankası’nın belirtileri gidermek için tutuk bir şekilde aldığı önlemlerin ve geçen haftaki tatilin, Lira'nın sadece kısa bir mola vermesini sağladığını” dile getirdi.

Finans uzmanları, Türkiye Merkez Bankası’nın kararlılıkla faizleri yükseltmesi ile Türk Lirası’ndaki düşüşün önlenebileceği görüşünü paylaşıyor. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomiyi frenler gerekçesiyle faizlerin yükseltilmesine karşı çıkıyor.

Türkiye'deki krizin diğer ülkelere etkisi

Uzmanlar, Türkiye'deki sorunların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın izlediği siyasetle bağlantılı olduğu görüşünü savunuyor. Ancak kalkınmanın eşiğinde olan bir çok ülkede devlet borçlarının artması, siyasi krizlerin, reformların tıkanması sıkıntı yaratıyor. Faizlerin uzun yıllar boyunca düşük tutulması, borçların artmasına yol açıyor. ABD'nin 2015 yılından beri faiz oranlarını yükseltmesi, işsizliğin azalması ve büyüme oranlarının yeniden artması yatırımcılar açısından cazip koşullar oluştururken, Brezilya, Arjantin, Güney Afrika gibi ülkelerde de baskıyı artırdı.

Deutsche Bank döviz piyasaları uzmanı Nils Ole Matthiessen, "Kalkınmanın eşiğindeki ülkelerin para birimlerinde artan riskler nedeniyle yatırımcılar paralarını bu ülkelerden çekip, dolar veya frank gibi daha güvenli limanlara aktarmayı tercih ediyor” dedi.

Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği Dış Ticaret Sorumlusu Volker Treier ise "bunun bulaşıcı” olabileceği konusunda uyarıda bulundu. Portföy yönetimi alanında faaliyet gösteren Maya Bhandari, Türkiye'deki sorunların kalkınmanın eşiğindeki diğer ülkelerde sıkıntı yaratabileceğine işaret ederek, "geniş kapsamlı fonların satışında sermaye kontrolüne yol açabileceğini” dile getirdi.

Arjantin'de faizler yüzde 60'a yükseltildi

Yatırımcıların dikkatle izlediği ülkelerde arasında Arjantin de bulunuyor. Kalkınmanın eşiğinde olan ülkelerden, Arjantin’de de Peso'nun Dolar karşısındaki düşüşü devam ediyor. Tarihinin en düşük kurunu gören Peso, ABD Doları karşısında 34’ten işlem gördü. Arjantin Merkez Bankası, rekor düzeyde faiz artışı kararı alarak, faizleri 15 puan artırarak, yüzde 60'a yükseltti.

Arjantin'de Peso bu yıl içinde yüzde 82 oranında değer kaybetmiş, enflasyon oranı ise yüzde 20'ye çıkmıştı. Arjantin, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) daha önce ülkesine yapılması kararlaştırılmış yardımını vaktinden önce ödemesini istiyor.

Hindistan'ın para birimi Rupi de serbest piyasada dolar karşısında rekor düşüşü yaşıyor. Rupi, bu yılın başından beri yüzde 9 değer kaybetti. Ülkede enflasyon da yüzde 4,5 arttı.

dpa,rtr/JD,GY

© Deutsche Welle Türkçe

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle