23 Nisan 2024 21:45
Fenerbahçe başkan adaylığını açıklayan Sadettin Saran, açıklamalarda bulundu. Saran, teknik direktörlük için Conte ile anlaştı iddialarına, "Bu konularda yorum yapmak hocanın ve oyuncuların emeğine saygısızlık olur. Biz çalışıyoruz. Projelerimizi hazırladık. Maddi kaynak sağladık, uğraşıyoruz" dedi.
Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, tv100'de Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtladı.
Fenerbahçe başkanlığını uzun zamandır hayal ettiğini belirten Saran, " Çünkü iyi yapacağıma inanıyordum hala da inanıyorum tabii ki. Ali beyin şeffaflığı sayesinde ekim ayından beri ciddi bir şekilde çalışıyoruz ve şunu iddia ediyorum sadece Fenerbahçe’nin değil Türk spor tarihinin en hazır yönetimiyle geliyoruz" diye konuştu.
Saran'ın açıklamaları şöyle:
Bu benim hayalimdi. Çünkü iyi yapacağıma inanıyorum. O zamanlar istedim, aday olamadım. 2 defa ihrac edildim. Bir keresinde o zamanki başkan 'Hadi birileri çıksın, hodri meydan' dedi. Ben de çıkıp 'Yasağımı kaldır, ben varım' dedim, olmadım. İnsanlar sanıyor ki bir türlü çıkamıyor. Çıkamadım. 2018'de ilk defa yasal hakkımı kazandım. Bir kere başkan olmak değil iyi başkan olmak önemli. 2018'de aday olmadım, oyları bölmenin anlamı yoktu. Zaten hezimete uğradı, Ali Bey büyük bir farkla kazandı. Bu sefer de Kasım ayında Ali Bey'e gittim. Çok emek verdin, çok yoruldun dedim. Bize büyük haksızlık yapılıyor.
Bu süreçte de bize düşen sana destek olmak. Ama aday olmayacaksan ben varım dedim. O da 'Ben de bu işi iyi yapacağına inanıyorum' dedi. 'Ben aday olup olmayacağımı bilmiyorum, muhtemelen olmayacağım ama asla asla deme' dedi. 'Bize defterleri açar mısın? Çalışmamızı yapalım' dedim. Sağ olsun açtı. İnanılmaz şeffaf yaklaştı. Ona yapılmayanı, o bize yaptı. Ona müthiş bir karalama kampanyası vardı. Ona yapılan karalama kampanyası, bugün Ankara ile aramızın açık olmasının sebeplerindendir, başlangıcıdır. Gerçi ona 5 senedir yapılıyor, bana 20 senedir yapılıyor. Ben adayım diye ortaya çıktığımdan beri yapılıyor. Biliyorsunuz FETÖ projesi dediler sayın başkana, Ankara'ya mektuplar yazıldı.
Biz, sana destek olmak düşer dedik. O da '500 imzayı topla, sana defterleri açayım' dedi. O kongre sürecinde orada bile yıpratılmaya çalışıldım. Şampiyonluğa gidiyorken bu seçim çalışmaları yanlış. Ali Bey'in şeffaflığı sayesinde Ekim, Kasım ayından beri ciddi şekilde çalışıyoruz. Sadece Fenerbahçe'nin değil, Türk spor tarihinin en hazır yönetimi ile geliyoruz. Bunu da Ali Bey'in şeffaflığına borçluyuz. Geldiğimiz noktada bir muamma var. Zor da bir süreç. Dünkü mağlubiyetten sonra 'Hadi çık artık, Ali Başkan'a karşı bile aday olalım' diyorlar"
Niye Ali Koç'a rağmen aday olmuyorsunuz? Ali Koç'u başarılı buluyor musunuz?
"10 senedir Fenerbahçe şampiyon olamıyor. Futbolda başarı var demek yalan olur. Ama bu başarısızlığı sadece Ali Bey'e bağlamak da haksızlık olur. Bugün sınırdan geçen bir teröristin İstanbul'da hangi lokantaya girdiğini bile bilenler, bizim Rize deplasmanından sonra otobüsümüzü kurşunlayanların failini bulamamaları inanılır gibi değil. Gelelim Trabzon maçına. Dünyanın neresinde sahanın ortasında meşale varken maç devam eder? Orada kesilip 3 puanı almamız, 3-0 gelmemiz lazımdı. Bırak istifayı, bir geçmiş olsun bile yok.
Gelelim dünkü maça... Penaltı, penaltı mıydı? Kesinlikle değil. Ben sporcuyum, objektif adamım. Öyle komplo teorilerine girmem. Ama burada Fenerbahçe'ye müthiş bir haksızlık var. O yüzden aday olmak için aday olmam. Fark yaratacaksam aday olurum. Ailemden, sevdiklerimden hiçbiri aday olmamı istemiyor. Orası çok yıpratıcı bir yer. O koltuğa da bir şey almaktan ziyade bir şey vermeye gelenler önemli.
Futbolda başarı var demek yanlış olur ama müthiş dış etkenler var. Genel olarak baktığınız zaman, yapılanlar, şeffaflık, voleybol, basketbol, dünya spor kulübü olarak baktığında bir başarı var. Futbolda yok maalesef. Bunun sebepleri biraz önce dediğim gibi. Ankara ile ilişkiler kötü başladı. İçimizdekiler yüzünden. Bu süreç iyi yönetilmedi. Onun düzeltilmesi lazım. Düzeltilmeyecek şeyler değil"
Fenerbahçe neden şampiyon olamıyor?
"Bunun çok sebebi var. İstenmiyor bizim şampiyon olmamız. Bunun da sebeplerinin üzerinden biraz önce geçtik"
Fenerbahçe'nin üzerinde oyunlar oynanıldığını düşünüyor musunuz?
"Evet, kesinlikle. Dünkü penaltı, penaltı değildi. Biraz önce anlattım. Trabzon olayı şaka gibi"
Ali Bey aday olursa onun yönetimine girer misiniz?
"Girmem. Her yiğidin farklı yoğurt yiyişi var. Ben Ali Bey'in iyi bir insan olduğunu düşünüyorum. Tarzlarımız çok ayrı. Kendisine de söyledim. Biz geçinemeyiz. Kötü anlamda söylemiyorum. Çok farklıyız. Ama ona çok iyi, çok başarılı olacak, iyi Fenerbahçeli insanlar tavsiye edeceğim. Geriye dönüp baktığımda olur da kazanamazsam, aday olamazsam iyi Fenerbahçeliler kazandırdım Fenerbahçe'ye"
Conte ile anlaştığınız doğru mu? İsmail Kartal ile çalışır mısınız?
"Bu konularda yorum yapmak, oyuncuların ve hocanın emeğine saygısızlık olur. Biz çalışıyoruz. Projelerimizi hazırladık. Maddi kaynak sağlamaya çalışıyoruz. Önceliğimiz ailemiz, ondan sonra işi gücü bıraktık Fenerbahçe. Gece gündüz çalışıyoruz. Burada da fark yaratacağımıza inanıyoruz. Türk spor tarihinin en hazır ekibiyle geliyoruz. Kampanyamız hazır ama bir türlü ortaya çıkamıyoruz. Arkadaşlarımız için de rahatsız edici bir durum. Ama çok genel anlamda, birlik beraberlik çerçevesinde bir an önce şampiyon yapmak. Bu proje değil tabii. Çok proje var. Yapılması gereken en önemli şeylerden biri Ankara ile aramızın daha iyi hale getirilmesi. Hala şampiyonluk şansımız var. 5 hafta var, çok şey değişebilir. Bu seçim sürecine çıkmamaya çalışıyorum. Bizim için, ekip için çok zor. İnşallah Ali Bey bir an önce kararını verir. Çünkü biz de çok zorlanıyoruz. Ama herhalde o noktaya geldik, yakında açıklayacak inşallah"
3 Temmuz'da Fenerbahçe'nin yanında olmadığınız iddia ediliyor...
"Amerikalıların bir atasözü var. Ölü bir köpek tekmelenmez diye. Meyve veren ağaç taşlanır tarzı bir şey. 20 senedir bir sataşma var. Bunların hepsi tek bir kaynaktan. Bize çok büyük bir teveccüh oluştu. O 500 imzayı 48 saat içinde topladık. Gaza gelmeden, akbabalık yapmadan hareket ediyoruz. Karalama olmasa ben üzülürdüm. Moğolların çok güzel bir atasözü var. Bir kurdun arkasından 100 tane köpek havlamıyorsa o kurt kurt değildir. Dolayısıyla bunlar normal, benim de hoşuma gidiyor"
3 Temmuz'da bu dedikleri cümleyi açayım. Ben üniversitelere konuşmaya gidiyorum. Bu kumpas sürecinde de liselere bile hiç hayır demedim. Zonguldak Üniversitesi'ne gittim. Galatasaraylı olduğunu hatırladığım genç bir çocuk -o zaman tabii daha kimse neyin ne olduğunu bilmiyor- 'Ya başkan, devletin savcısı, devletin polisi, her şey ortada, tapeler ortada, şike var' dedi. Ben de şu minvalde konuştum. 'Güzel kardeşim eğer şike varsa bunu sadece Fenerbahçe'ye mal edemezsiniz. Varsa herkes yapmıştır' dedim. Şimdi sayın Aziz Yıldırım da buna benzer bir konuşma yaptı. Dedi ki 'Eğer şike yaptıysam ben bunu Fenerbahçe için yaptım, kendim için yapmadım' dedi. Kötü niyetliler istese onu alırlar. Zaten Galatasaraylılar kullanıyorlar o cümleyi. Bizde de Fenerbahçeliler bana karşı kullanıyor. Ben hiçbir zaman Fenerbahçe'nin şike yaptığına inanmadım.
O tarihte Hürriyet'te röportajım var. 'Fenerbahçe şike yapmamıştır' demişim. Yine o tarihte, 2 defa beni haksız yere kulüpten ihraç etmiş, haysiyetimle uğraşmış Aziz Bey hapse girdiğinde Acer Bey'i aradım. 'Acer abi' dedim, 'Bana büyük haksızlık yaptı ama bu kadarını hak etmiyordu. Ben senin emrindeyim' dedim. Allah'tan yanında da Uğur Dündar varmış. O da birkaç gün sonra haberini yaptı. Yani bunlar laf değil, belgeli. Beni 'Neredeydin' diye eleştiriyorlar. Ben haksız yere ihraç edilirken siz neredeydiniz? Tek suçum aday olmak istemekti. Bunlara inananlar ya yarım akıllı ya da inanmak isteyenler. Ben Hulusi Belgü'den rica ettim, ben gidemiyorum, ihraç edilmişim. Sağ olsun Hulusi Belgü de bana bu camiada ilk 'Başkan' diyendir. Rica ettim, 'Ben 10 senelik locayı peşin ödeyeceğim + 2 tane şube boks ve yüzmeye talibim' dedim. Başka biri yapmış mı bunu? Çıktı orada okudu, cevap bile gelmedi. Biz eğer seçilirsek, Fenerbahçe'yi 3 Temmuz'da savunan avukatları da bizimle beraber. Yine aynı şekilde devam edeceğiz"
"Şimdi sen, arkadaşlarınla, memleketten annen ve babanla Beşiktaş'ın bir yurt dışı maçına gidip kombine bilet aldın. Güzel bir yemek yedin ve maça geldin stada. Senin kulübünün başkanı haber gönderdi, 'Almıyorum' dedi. Sen de dedin ki 'Nasıl almıyorsun ya al benim biletlerim bu' Arkadaşlar diyor ki 'Kusura bakmayın başkanın kişisel hırsları kulübün önünde geliyor, almıyor'... 'Ne yaparsan yap, mahkemeye gidersen git' dediler. Ne yaparsın, gider misin, hakkını arar mısın? Sene 1997-1998, o zaman Galatasaray'ın yayın hakları, ön eleme, hazırlık, jübile ve reklam hakları 3,5 milyon Dolar. Galatasaray pazarlık yaptı. Aynı içerik, aynı sene 10 milyon Dolar verdim ben Fenerbahçe'ye. 5 milyon Dolar peşin, 5 milyon Dolar da teminat mektubu. Beni arayıp 'Teminat mektubunu kırdırabilir miyiz?' diye sordular. 'Kırdırabilirsiniz' dedim. 1 sene sonra şampiyon oldu Fenerbahçe. Ondan biraz sonra halka açıldı Fenerbahçe. Yüzde 5'i 10 milyon Dolar'a geliyordu. Öyle bir paradan bahsediyoruz"
"Arkadaşlarım stada geliyor, ön eleme maçı, yurt dışında araçlarımız geliyor, canlı yayın çekilecek vs. 'Almıyoruz sizi içeri' diyor. Burası muz cumhuriyeti mi? Kişisel hırsları Fenerbahçe'nin önüne geçti. 'Git kardeşim hakkını mahkemede ara' diyorlar. 'Yapmayın bu bizim hakkımız. Bizim cezai şartımız var, bu sinyali yurt dışına gönderemezsek şudur budur...' 'Ne halin varsa gör' dediler. Ben iş adamıyım. Popülizm iş ahlakını bozar. Çalışanlarıma, işime sahip çıkmam lazım. Biz de gerekeni yaptık. Mahkeme 'Ben bir hakem atayacağım, Fenerbahçe Kulübü bir hakem atayacak, siz de bir tane atayacaksınız' dedi. Fenerbahçe Kulübü'nün atadığı hakem dahil olmak üzere 3 hakem de bizi haklı buldu. Ne oldu? 1 milyon 755 bin Dolar ekstra cezai şart ve bir de faiz koydu. Ben o paraya dokunmam dedim, almadım. Kulübe haciz getiren eski yöneticiler atıp tutuyor ya, sor bakalım hangisi 1 milyon 755 bin Dolar bağışlamış? Sonra ne oldu? Mahkemeyi kazandık. O zaman güzel bir CEO'ları vardı, geldi. Hemen anlaştık. Bizde para yok dedi. Bize loca verin, bize reklam hakları verin dedim, para istemiyoruz. Reklam haklarını bile ötelediler. Sonra Ali Bey geldi. Ali Bey de dedi ki biraz daha indirim yapalım, biraz daha öteleyelim. Biz alacağımızın yüzde 6'sını aldık. Külliyen zarar ettik. Yani haciz olayı da bu"
Naklen yayın ihalesi gündem oldu. Bein Sports ile beraber teklif verdiniz. Size bir haksızlık yapıldı mı?
"Bir kere Türk futbolu yayıncı kuruluşun esiri olmuş vaziyette. Yayıncı kuruluş 'Bunun ederi 50 milyon Dolar' diyor. Biz ihaleye giriyoruz, 65 milyon Dolar veriyor. Daha önce de daha yüksek rakamlar vardı. Federasyon başkanı daha önce bir teminat mektubunu iade etti. Kur farkı dediler, ağladılar, Türk halkını yeteri kadar ciddiye almadılar. Ama gittiler Messi'ye dünya kadar para verdiler. Böyle bir ortamdayken biz ihaleye bunlarla girdik. Seneliğine 65 milyon Dolar verdiler. Biz yarım milyar Dolar'dan fazla para verdik, 3 seneliğine. Dolayısıyla bunların ihaleleri iptal edilmesine rağmen teminat mektubu yok, tekrar ihaleye çağırıldılar ve seneliğine 180 milyon Euro veriler ve ihaleyi kazandılar. Buruk muyuz, buruğuz ama gururluyuz. Çünkü Türk kulüplerine ekstradan 300 milyon Euro girmesini sağladık. İnşallah bizden sonra sözleşmelerde kur farkından dolayı bir takım imtiyazlar sağlanmamıştır. Ama evet, biraz üzüldük. Sağlık olsun, devam ediyoruz. Yine gireceğiz. Orada farklı dengeler var. Ama biz bir dahaki ihaleye çok güçlü hazırlanıyoruz. (Gülerek) Ben Katar vatandaşlığına başvurdum. Neyse hayırlısı olsun..." (Ajansspor)
© Tüm hakları saklıdır.