Türk Toraks Derneği, tütün ürünleri nedeniyle dünyada her yıl 8 milyon insan hayatını kaybettiğini belirtti. Yaşamını yitirenlerin 65 bininin çocuk olduğuna dikkat çekti. Açıklamada, tütün ürünleri kullanımının Covid-19 açısından yarattığı hayati tehlikelerin altı çizildi. Pandemide, sigarayı bırakma kliniğine başvuruların azaldığını belirtti.
Türk Toraks Derneği, Dünya Sigarasız Günü nedeniyle yayınladığı mesajda tütün ürünleri kullanımının Covid-19 açısından yarattığı hayati tehlikelere dikkat çekti. Türk Toraks Derneği’nden Prof. Dr. Banu Salepçi, dernekten bilim insanlarının da aralarında olduğu, Covid-19 için yapılan bilimsel araştırmalara değinerek şunları söyledi:
"Aralarında derneğimizin üyesi olan bilim insanlarının da bulunduğu dünya çapında yapılan birçok araştırma var. Bu araştırmalar tütün ürünleri (sigara, nargile, elektronik sigara, sarmalık tütün, maraş otu, pipo, puro vb.) kullanımı ile Covid-19 ilişkisini ortaya koyuyor. Bu bilgilere göre sigara içen kişilerin Covid-19 hastalığına yakalandığında hastalığı yaklaşık 2-2.5 kat daha ağır geçirdiğini, ağır Covid-19 geçirmekle tütün kullanımının birebir ilişkili olduğu ortaya konulmuştur. Aynı yazıda, pandeminin başında sigara ve tütün ürünlerinin Covid-19'a iyi gelebileceğini söyleyen yazıların hemen hemen tamamının tütün endüstrisi sponsorluğunda olduğu tespit edilmiştir. Bu durum tütün endüstrisinin dünyayı kasıp kavuran, dünyada 168 milyon insanın hastalanmasına ve 3,5 milyon insanın ölümüne neden olan bir pandemiden bile kar etme peşinde olduğunu göstermektedir."
Pandemide sigarayı bırakma kliniğine başvurular azaldı
Türk Toraks Derneği’nden Doç. Dr. Dilek Karadoğan ise yine salgın döneminde sigara bırakma polikliniklerine başvurunun da azaldığına dikkat çekerek "Pandemi döneminde yaşanan kapanmalarla, dünyada olduğu gibi ülkemizde de daha önceki yıllarla karşılaştırıldığında sigara bırakma polikliniklerine başvuruların azaldığı, sigara bırakma müdahalelerinde aksamalar olduğu gözlenmiştir. Tüm sağlık kuruluşlarında sigara bırakma polikliniklerine yeniden öncelik verilmesi ve nikotin bağımlılarının etkin bırakma yöntemine ulaşımın arttırılması gerekmektedir" dedi.
"Elektronik sigara kullanımındaki artış endişe verici"
Elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerinin de aslında birer tütün ürünü olduğunu vurgulayan Karadoğan, şunları söyledi:
"Bu yeni nesil ürünleri pazarlayan tütün endüstrisinin ana hedef kitlesini oluşturan gençlerde elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünleri kullanımındaki artış endişe vericidir. Tütün kullanımı ile akciğer hastalıkları arasındaki ilişki bilimsel verilerle net olarak ortaya konmuşken, tütün endüstrisi tarafından zarar azalttığı iddia edilen elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerinin de geleneksel tütün ürünlerine benzer sağlık risklerini taşıdığı her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Ülkemiz tarafından 2004 yılında imzalanan Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi gereğince sözleşmeye taraf ülkeler sadece tütünle değil nikotin bağımlılığı ile bütünüyle mücadele etmelidir. Bu bağlamda tütün ürünlerine ilişkin yasal düzenlemeler yapılırken, toplum sağlığını tehdit eden sigara ve diğer tütün mamülleri kategorisine girmeyen yeni nesil nikotin ürünlerinin (ısıtılarak kullanılan nikotin ürünleri, elektronik sigara, vb.) üretimine, ithalatına ve satışına geçit vermeyen kararlılığın sürdürüleceğine inancımız tamdır. Tütün ürünü kullanan herkese pandeminin olumsuz etkilerinden korunmak için ‘bugün tütün ürünlerini bıraktığınızı kendinize ve çevrenize ilan edin!’ diyor ve bu konuyla ilgili sağlık kuruluşlarından destek almalarını öneriyoruz."