Dünyanın en büyük turizm fuarı Berlin Uluslararası Turizm Borsası’nda (ITB) Türkiye standı, bugün Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş tarafından açıldı.
İki ülke arasındaki siyasi gerilim nedeniyle turizmde yaşanan gerileme sonrası Alman turistleri yeniden kazanmayı umut eden Türk turizmciler ve Alman partnerleri, yılın ilk aylarında yapılan erken rezervasyonlarda, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50’yi aşan bir artış olması nedeniyle şimdiden umutlanmış durumda.
Turizm geliştirme şirketi All Anatolia Başkanı Hüseyin Baraner, “2017 çok kötü bir yıldı. 2018’de nihayet geçtiğimiz yıla kıyasla bütün Avrupa pazarlarında Türkiye’ye yönelik iki kat artış var. Türkiye’ye geri dönüş başladı” dedi.
Türkiye 2015 yılında 5 milyon 500 bin Alman turisti ağırlarken, Ankara ile Berlin arasında yaşanan siyasi gerilimin nedeniyle bu rakam 2017'de 3 milyon 600 bine kadar gerilemişti.
Alman ve Türk siyasetçilere “Politikayı bırakın, turizme bakın” çağrısını yapan Çanakkale Turistik Oteller Birliği Bölge Sorumlusu Hilmi Selimoğlu da, “Siyasi gerilim Türk ve Alman halkları, turizm ve yatırımcıları arasında değil, iki ülke siyasetçileri arasında yaşandı. Bu yıl gelen taleplerle gerilimin nihayet geride bırakıldığını görüyoruz” dedi.
TUI: Türkiye favoriler arasına döndü
Dünyanın en büyük tur operatörlerinden TUI Almanya’nın Sözcüsü Susanne Stünckel de Türkiye’nin bu yıl yeniden Alman tatilcilerin favori tatil destinasyonları arasına yükseldiğini söyledi.
Stünckel TUI'nin Alman müşterilerinin en çok sevdikleri tatil destinasyonları arasında Türkiye’nin geçen yıl altıncı sıraya gerilediğini, ancak bu yıl yaz sezonuna dönük olarak şimdiden üçüncülüğe yükseldiğini söyledi.
Dip noktasından yükselişe
Alman Seyahat Acentaları Birliği (DRV) Başkanı Norbert Fiebig de son iki yılın son derece sıkıntılı geçtiğini, ancak son aylardaki artış trendiyle umutlandıklarını söyledi.
Fiebig, “Halen 2015 yılı rakamlarına çok uzağız, ancak görünen o ki dip noktasını gördükten sonra yeniden bir yükseliş yaşanıyor” şeklinde konuştu.
Almanlar için Türkiye’nin, İspanya ve Yunanistan’dan sonra en sevilen tatil destinasyonu olduğunu söyleyen Fiebig, “Türkiye’de tatil yapmak isteyenlerin sayısında artışın sürmesi, Türkiye’nin eski gücüne yeniden kavuşmasının koşulu, esasen iki ülke arasında gerilimin aşılması çabalarının devam etmesine, siyasetçilerin müşterilerin Türkiye’de tatil yapmama kararı almasına yol açacak olaylardan kaçınmalarına bağlı” diye konuştu.
Seyahat uyarısı gözden geçirilir mi?
2016 yılında Türkiye’yi hedef alan terör saldırıları, 15 Temmuz darbe girişimi, bunu izleyen süreçte yaşanan siyasi gelişmeler ve OHAL, Alman kamuoyunda endişelere yol açmıştı.
Geçen yıl Anayasa referandumu sürecinde bazı Türk siyasilerin Alman hükümeti için yaptığı Nazi benzetmeleri büyük tepkilere yol açmış, aralarında gazeteci ve insan hakları savunucularının da bulunduğu 20’den fazla Alman vatandaşının siyasi suçlamalarla tutuklanmasıyla siyasi ilişkiler kopma noktasına gelmişti.
Geçen yıl Türk hükümeti üzerinde baskıyı artırmak için bir dizi önlem açıklayan Berlin, Türkiye’ye ilişkin seyahat tavsiyesini gözden geçirmiş, keyfi tutuklamaların arttığı Türkiye’de Alman vatandaşlarının turistik bölgeler dahil tutuklanmaları riskinin bulunduğunu duyurmuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Alman Hükümeti’nden Türkiye’ye yönelik seyahat uyarısının gözden geçirilmesini rica ettiklerini açıkladı. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ise bunun Türkiye’de hukuk devleti alanında yaşanacak gelişmelere bağlı olduğunun altını çizdi.
İmaj kampanyası beklentisi
Turizmciler açısından büyük önem taşıyan erken rezervasyon döneminde Almanya ile diyalog ve ilişkileri normalleştirme çabalarına hız veren Türk hükümeti, bir yandan da turizm alanında tanıtım kampanyaları ve teşvikler ile Alman turistleri yeniden kazanmaya çalışıyor.
TUI Almanya Sözcüsü Stünckel, Türk hükümetinin teşviklerini desteklediklerini, bunların Türkiye turizmini güçlendirdiklerini söylerken, “Ayrıca tatil destinasyonu olarak Türkiye’nin çekiciliğini ve zenginliğini ön plana çıkartacak bir imaj kampanyası da çok yararlı olacağını değerlendirmekteyiz’ dedi.
“AB’ye yakınlaşma kilit faktör”
Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TD-IHK) Yönetim Kurulu üyesi ve turizmci Bahattin Kaya ise, teşviklerle ancak sınırlı bir artış sağlanabileceğini belirterek “Önemli olan siyasi gerginliğin son bulması” dedi.
Kaya, “Almanların bir kısmı siyasi manada başlarına birşey gelecek korkusundan ötürü Türkiye’ye gitmiyor bir kısmı da siyasi gelişmeleri protesto etmek için. Fiyatları ne kadar indirirseniz indirin belirli grubu çekmekte sıkıntı çekersiniz. Türkiye’nin yeniden AB’ye yaklaşması, AB ve Almanya ile ilişkilerini düzeltmesi gerekir. Bu hem ithalat ihracat hem yabancı yatırımları çekmek hem de turistleri çekmek için kilit faktör” şeklinde konuştu.
14 Mart’ta göreve başlaması beklenen yeni Alman hükümetinin, Başbakan Angela Merkel’ın ve Alman iş dünyasının Türkiye ile ilişkilerde yumuşamadan yana olduklarını kendilerine ilettiklerini Kaya, “Eğer normalleşme gerçekleşirse bu yıl Türkiye’ye gidecek Alman turist sayısı 4 milyona ulaşabilir, beklentimiz bu” dedi.
Değer Akal / Berlin
© Deutsche Welle Türkçe