ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield’ın, Amerikan Merkez Bankası FED ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası arasında bir Swap (para takası) hattının açılmasının finansal koşullara bağlı olduğunu söylemesi, söz konusu şartların neler olduğu sorusunu gündeme getirdi. Financial Times gazetesi, Amerikan Merkez Bankası’nın Swap hattını sadece bağımsızlık konusunda güçlü bir geçmişi olan ve ekonomik temelleri sağlam merkez bankalarına verdiğini belirtti. Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nı müdahalelerinin ünlü olduğuna dikkat çeken gazete, eski Başkan Murat Çetinkaya’nın geçtiğimiz yıl faizleri indirmediği gerekçesiyle görevden alındığını hatırlattı.
"Koşulları sağlamak mümkün değil"
Amerika’nın başkenti Washington’da faaliyet gösteren düşünce kuruluşu Council on Foreign Relations’dan Brad Setser, Türkiye’nin Amerikan Merkez Bankası’nın aradığı koşulları sağlamasının mümkün olmadığını savundu. Eski bir Amerikan Dışişleri Bakanlığı yetkilisi olan Setser, “Fed Swap yapacağı bankaları, içlerinde bağımsızlığın da bulunduğu bir dizi kritere göre seçeceğini belirtti” dedi. Brad Setser, Fed’in Türkiye Merkez Bankası’nın düşük rezerv seviyesi ve izlediği para politikası konusunda da endişelere sahip olduğuna inandığını ifade etti.
"Swap hattı imkansız değil"
Brad Setser'den farklı düşünenler de var. Danışmanlık şirketi Cribstone Strategic Macro’nun kurucusu Michael Harris, Amerika’nın Ankara Büyükelçisi Satterfield’ın kamuoyu önünde Fed’in resmi söyleminden farklı bir açıklama yapamayacağını belirterek, Türkiye’nin dolar arayışının Amerika’ya iki ülke ilişkilerini yeniden “kalibre etmek” için bir fırsat verdiğini belirtti. Harris, “Eğer Türkiye Fed’den Swap hattı alırsa bu jeopolitik nedenler ve Tükiye'nin perde arkasında verdiği tavizler sayesinde mümkün olacak” değerlendirmesini yaptı.