Çevre

''18 milyon insanın soluduğu havanın kalitesi konusunda veri yok''

Temiz Hava Platformu: 2017 yılından beri İstanbul'da hava kirliliği yüzünden 3.761 kişi yaşamını yitirdi

13 Ağustos 2020 11:48

Doğa koruma ve sağlık alanında çalışan 16 sivil toplum kuruluşunun temsil edildiği Temiz Hava Platformu, 'Kara Rapor 2020: Hava Kirliliği ve Sağlık Etkisi’  araştırmasını çevrimiçi basın toplantısıyla yayınladı.

Türkiye’deki hava kirliliği ve sağlık etkisi çalışmaları kapsamında 4 yıllık değerlendirmelerinin sonuçlarının paylaşıldığı raporda, 2017 yılından beri hava kirliliğine bağlı ölüm sayısının en fazla olduğu ilin İstanbul (3.761) olduğu belirtildi. İstanbul'un ardından İzmir (2.075) ve Manisa (1.680) geliyor.

Rapora göre, 2019 yılında hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü kılavuz değerine indirilseydi tüm ölümlerin %7,9’u (31.476 ölüm) ve 2018 yılındaki tüm ölümlerin %12.13’ü (45.398 ölüm) önlenebilirdi.

''Yeterli veri yok''

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan ölçümlerdeki verilerin yetersiz olduğunun belirtildiği raporda, 2019 yılında 30 ilde yaşayan yaklaşık 18 milyon kişinin (nüfusun %21’i) yıl boyunca soluduğu havanın kalitesi (PM10) konusunda yeterli veriye ulaşamadığı bilgisi yer aldı.

Raporda, kanserojen olan ince partikül madde (PM2.5) ölçümü yılın %90 ve üzeri günde yapılmadığı için 60 ilde de yeterli verinin bulunmadığı söylendi.

Türkiye'nin en temiz illeri

Raporda, ''Türkiye’de yalnızca Ardahan, Tunceli, Rize, Artvin, Bitlis’te hava kirliliği üç yıl üst üste en düşük seviyede ölçüldü. Yine de, bu illerdeki hava kalitesi seviyelerinin bazıları Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği kılavuz değerlerin üzerindedir'' değerlendirmesi yer aldı.

Çalışmada hava kalitesini kalıcı olarak iyileştirebilmek için şu öneriler sunuldu:

''Tüm hava kalitesi ölçüm istasyonlarının veri kalitesinin arttırılması,

Kanserojen olan ince partikül madde (PM2.5) kirleticisinin tüm illerde ölçülmesi ve

İnce partikül madde (PM2.5) için ulusal sınır değerleri içeren mevzuat düzenlemeleri yapılması,

Çevre yatırımlarını tamamlamamış kömürlü termik santrallerin çalışmasına izin verilmemesi,

Planlanan sanayi tesisleri için sağlık etki değerlendirme yapılması,

Halk sağlığını merkeze koyan, sürdürülebilir istihdam ve krizlere karşı dayanıklı modeller oluşturmayı amaçlayan ekonomik toparlanma paketleri oluşturulması''