Ekonomi
BBC Türkçe

Türkiye'deki emekli maaşları dünyanın geri kalanına kıyasla ne durumda?

Türkiye'deki emekli maaşı ve emeklilik sistemi dünyanın geri kalanına kıyasla ne durumda? Bu konudaki son verileri inceledik ve uzmanlara sorduk. Onur Erem'in haberi

10 Mart 2025 17:49

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Meclis'e verilen kanun teklifiyle bayramlarda emeklilere ödenen ikramiyeyi 3 bin TL'den 4 bin TL'ye çıkarmayı önerdi.

Peki Türkiye'deki emekli maaşları dünyanın geri kalanına kıyasla ne durumda?

Bu konudaki son verileri inceledik ve uzmanlara sorduk.

Türkiye'de en düşük emekli maaşı Ocak 2025'te 14 bin 469 TL'ye çıkarıldı.

Muhalefet partileriyse 14 bin 469 TL'nin geçinmek için imkansız olduğunu söyleyerek artışı eleştirdi.

DİSK Emekli-Sen Başkanı Cengiz Yavuz, 2024 yılının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Emekliler Yılı ilan edildiğini hatırlatarak "2024 emekliler için açlık, yoksulluk, sefalet yılı olarak geride kalıyor, görünen o ki 2025 yılında 2024'ü bize aratacaklar" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise 17 Ocak'ta yaptığı bir konuşmada emekli maaşlarında "tarihin en büyük artışlarını" gerçekleştirmelerine rağmen "hayat pahalılığının yol açtığı dengesiz fiyatlama" ve "açgözlülüğün" bu artışları zamanla erittiğini söyledi.

Uluslararası endekste sondan dördüncü

Dünyadaki emeklilik sistemlerini karşılaştıran çeşitli araştırmalar var.

Bunlardan biri her yıl ABD merkezli danışmanlık şirketi Mercer ve finans eğitimi alanında çalışan CFA Institute tarafından ortaklaşa hazırlanan Küresel Emeklilik Endeksi.

Bu iki kuruma göre emeklilik sistemlerinde önemli üç kriter var:

- Emeklilik aylığının miktarı

- Emeklilik sisteminin sürdürülebilirliği

- Emeklilik sisteminin güvenilirliği

- Endeks için 2024 yılında 48 ülke karşılaştırıldı.

Her bir ülke için 50'den fazla göstergenin incelendiği endekste ilk dört sırayı Hollanda, İzlanda, Danimarka ve İsrail alırken Türkiye sondan dördüncü oldu.

Türkiye'nin gerisinde kalan üç ülke ise Filipinler, Arjantin ve Hindistan'dı.

İlk sıradaki Hollanda'ya 100 üzerinden 84.8 puan verilirken Türkiye 48.3'te kaldı.

Türkiye'nin puanı yıllar içinde bir miktar yükselirken sıralamadaki yeri pek değişmedi.

İlk olarak 2019'da endekse dahil edilen Türkiye, o yıl da 37 ülke arasında sondan üçüncüydü.

Rapora göre Türkiye'nin düzeltmesi gereken başlıklar şöyle:

- En yoksul yaşlılara yönelik emekli maaşı artırılmalı

- Özel emeklilik yaygınlaştırılmalı

- Emeklilikten önce özel emeklilik fonunda biriken paraya erişim imkanı azaltılmalı

OECD: Türkiye'de yaşlı gelir adaletsizliği çok yüksek

Uluslararası karşılaştırma yapan bir diğer rapor ise Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından iki yılda bir yayımlanan Pensions at a Glance (Bir Bakışta Emeklilik) raporu.

OECD, raporunda Türkiye'deki 65 yaş üzeri nüfusta harcanabilir gelir adaletsizliğinin "çok yüksek" olduğunu belirtiyor.

En son 2023 yılında yayımlanan raporda incelenen 38 ülke içinde Türkiye en fazla eşitsizliğin olduğu beşinci ülke.

OECD ayrıca Türkiye'de enflasyonun yüksek olması nedeniyle artırılan emekli aylıklarının sonraki aylarda yetersiz kaldığına dikkat çekiyor.

DİSK: Türkiye'nin Avrupa'daki sıralaması geriledi

Bu konudaki güncel bir diğer araştırma da Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) tarafından Kasım 2024'te yayımlandı.

Türkiye'nin durumunu diğer Avrupa ülkelerine kıyaslayan bu rapora göre Türkiye'de emekli aylığının euro karşılığı 2012-2021 arasında yüzde 33,6 azaldı.

2012'de Türkiye'deki emekli aylığı dokuz Avrupa ülkesinden daha fazlayken 2021'de yalnızca Bulgaristan'ın üstünde kaldı.

Bu raporun editörlüğünü yapan Prof. Aziz Çelik, inceledikleri Avrupa ülkelerinin hiçbirinde Türkiye'deki gibi uzun vadeli ve büyük bir düşüş görmediklerini söylüyor.

Emekli-Sen Genel Sekreteri Fikri Kalender de "Avrupa'da emeklilere bakıyoruz, bir aylıkları Türkiye'ye gelip burada iki-üç ay kalmalarına yetiyor. Bizse köyümüze gidemiyoruz, hatta artan ulaşım fiyatları nedeniyle yandaki mahalleye bile geçemiyoruz" diyor.

OECD'nin incelediği ülkelerde emeklilik yaşı 62 ile 67 arasında değişirken Türkiye EYT yasası nedeniyle 52 yaş ile geri kalan ülkelerden ayrışıyor.

Bu yasa Türkiye'deki emekli sayısının artmasına da yol açtı.

Türkiye'de emekli maaşları nasıl belirleniyor?

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü'nden Prof. Dr. Aziz Çelik, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de emeklilerin aylıklarının, çalışma hayatları boyunca ödedikleri primlerden ödendiğini, nüfusun yaşlanması ve emekli sayısının artması nedeniyle bunun üstüne devletin kısmi bir katkı yaptığını söylüyor:

"Genellikle yaygın bir kanaat emekli aylıklarının memur maaşları gibi devlet tarafından ödendiği. Ama öyle değil. İşçiler çalışırken ödedikleri primleri geri alıyorlar."

BBC Türkçe'ye konuşan Emekli Sendikası (Emekli-Sen) Genel Sekreteri Fikri Kalender de bunu vurguluyor:

"Devleti yönetenler emeklileri devletin üzerinde bir yük olarak görüyorlar. Oysa siz bize ne bir sadaka veriyorsunuz, ne bir bağışta bulunuyorsunuz. Siz bizim hak ettiğimiz ücreti ödemiyorsunuz."

Emekli maaşları hep düşük müydü?

Türkiye'de emeklilerin aldığı aylık, eskiden toplumun önemli bir kısmının maaşından daha iyiydi.

Emekli-Sen'e göre 2000'li yılların başında en düşük emekli aylığı, asgari ücretin 1,3 katına yakındı.

Bu oran yıllar boyunca azaldıktan sonra 2016'da en düşük emekli aylığı asgari ücretin altında kaldı, bu yıl ise asgari ücretin yüzde 55'ine kadar indi.

Bu durum, emekli aylığı dışında bir geliri olmayan ve kira ödemek zorunda olan emeklilerin hayatını son derece zorlaştırdı.

Emekli-Sen'e göre Türkiye'deki emeklilerin yaklaşık yarısı ev sahibi.

Kendisinin de 2014'te emekli olurken aldığı ikramiyenin üzerine biraz da borçlanarak bir ev alabildiğini aktaran Emekli-Sen Genel Sekreteri Fikri Kalender, o tarihten bu yana emekli maaşları ve ikramiyelerinin düşüşüyle birlikte bunun imkansızlaştığını söylüyor.

Emeklilerin bayram ikramiyesinin değeri de yıllar içinde düştü.

Prof. Aziz Çelik "Emeklilere bayram ikramiyesi ilk verilmeye başladığı dönemden beri enflasyon oranında artırılsaydı bugün 8.500 TL, asgari ücret artışı oranında artırılsaydı 13.000 TL civarında olması gerekirdi" diyor.

Emeklilerin geçinmesi neden zorlaştı?

Türkiye'de son 15 yılda emeklilerin geçinmesinin her yıl daha da zorlaşmasının nedeni olarak, 2008'de emekli aylıklarının belirlenmesinde yapılan değişiklik gösteriliyor.

Prof. Çelik bu değişiklikten öne çıkanları şöyle aktarıyor:

Aylık bağlama oranı düşürüldü: Bu oran bir kişinin emekli aylığını, çalışma hayatındaki ortalama maaşına endeksliyor. Eskiden yüzde 70 ve üstünde olan bu oran yüzde 50'nin altına indirildi.

Büyümeden alınan pay sınırlandı: Eskiden her yıl aylıklar hesaplanırken enflasyona ek olarak ekonominin büyümesinin payı da ekleniyordu. Artık ekonomik büyümenin tamamı değil, yüzde 30'u emekli maaşlarına yansıtılıyor.

Uzun çalışmanın etkisi azaltıldı: Eskiden prim gün sayısını doldurduktan sonra çalışmaya devam eden birinin emekli aylığı yükseliyordu. Yeni hesaplamayla bu engellendi.

Emekli maaşları çok düşük seviyelerde kaldığı için hükümetin emekli maaşlarına katkısı 2019'dan bu yana artıyor.

Prof. Çelik "2000'lerin başında merkezi bütçenin yüzde 20'ye yakını emekli maaşlarına devlet katkısına gidiyordu, bu oran şu anda yüzde 12-13 seviyesinde" diyor.

Emekli maaşı ne kadar olmalı?

Prof. Aziz Çelik emeklilerin aylıklarının, çalışırken aldıkları son ücretin yüzde 75'inin altına düşmemesini sağlayacak bir düzenlemeye yeniden ihtiyaç duyulduğunu söylüyor:

"Şu an emekli aylıklarında çok vahim bir tablo var. En düşük emekli aylığıyla ortalama emekli aylığı birbirine çok yaklaştı. Biri 14.469 TL, diğeri de 17.500 TL civarında."

Prof. Çelik, en düşük emekli maaşının da asgari ücret seviyesinde belirlenebileceğini fakat tüm emekli maaşlarının bu seviyede eşitlenmemesi gerektiğini de ekliyor.

Emekli-Sen Genel Sekreteri Fikri Kalender de bu yıl aldıkları yüzde 14'lük zammın, ulaşımdan harçlara kadar pek çok kalemdeki artışın çok gerisinde kaldığını söylüyor.

Türkiye ve dünya gündeminde yaşananlar nedeniyle emeklilerin sorunlarının arka planda kaldığını söyleyen Kalender "Bize sıra gelmiyor, fırsat kalmıyor ama biz o fırsatı kendimiz yaratacağız" diyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir