Frankfurter Allgemeine Zeitung'un yorumu şöyle:
“Erdoğan'ın sadece IŞİD'i değil PKK'yı da vurması Washington'da anlayışla karşılanıyor. Avrupa'da ise Ankara bu çifte darbe nedeniyle eleştiriliyor. Hem Almanya hem de AB tarafından. Etkileri, bölge ülkelerini aşan böylesi zor bir durum için oldukça büyük bir görüş ayrılığı. Atlantik'in iki yakasındaki bu görüş ayrılığını tırmandırmamak iyi olur. PKK bir terör örgütü ve Almanya'da da yasaklı. Bu nedenle Ankara'nın örgüte yönelik askeri misilleme hakkını görmezden gelmemek gerekir. Bu çok cepheli savaşta mükemmel çözümler zaten yok.”
Saarbrücker Zeitung ise operasyonların ekonomiye olası etkilerine dikkat çekiyor.
“Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, hava saldırılarıyla IŞİD ve PKK'ya karşı çok tehlikeli iki cepheli bir savaşa girişti. Ve bu savaşa çok büyük iç politik gerginlikler eşlik ediyor. Durum çok çabuk kontrolden çıkabilir. Turizm gibi Türkiye'nin milyarlarca dolarlık gelir elde ettiği önemli ekonomi branşları, tırmanan gerginliklere son derece hassas tepki gösterir. Diğer yatırımcıların Türkiye'nin istikrarına duyduğu güven de zarar görebilir. Türklere mütevazı bir refah getiren son yılların pek çok başarısı tehlikeye girer.”
Halle kentinde yayımlanan Mitteldeutsche Zeitung'un yorumunda ise şu satırları okuyoruz:
“IŞİD ne kadar sevinse yeri. Çünkü PKK'nın askeri ve lojistik desteği olmadan Suriyeli Kürtler Kobani'yi asla kurtaramazdı. İç savaşlar, krizler ve sayısız aktörün hâkim olduğu Ortadoğu'nun karmaşasında, cepheler ve ittifakların her an değişebileceği artık öğrenilmiş oldu. Erdoğan yönetimi de son yıllarda kartlarını yeterince kapalı oynadı. İç politikada seçim başarılarından güç alarak İslamlaşma politikasını giderek daha katı şekilde uyguladı, muhalefetin üzerine giderek daha sert bir şekilde gitti. Son seçimlerde bunun faturasını gördü ve büyük oy kaybı yaşadı.”
Erfurt kentinde yayımlanan Thüringer Allgemeine gazetesinin yorumu ise şöyle:
“Erdoğan şimdi IŞİD ve PKK'ya karşı iki cepheli bir savaşa giriştiyse, bunun asıl nedeni iç politik hesaplarıdır. Olası erken seçimlerde terörle mücadeleyi kararlılıkla yürüttüğünü göstermek istiyor. Ama bu savaşı kazanması pek olası görünmüyor. Daha ziyade bölgede yeni bir yangına yol açacaktır.”
Ulm kentinde yayımlanan Südwest Presse gazetesi ise Kürtlerin IŞİD ile mücadeledeki rolüne dikkat çekiyor:
“Kürt savaşçılar aylardır terör milisi IŞİD'e karşı mücadelede iyi bir iş başarıyorlar. Uluslararası koalisyonda hiçbir ülkenin iç politikada hesabını vermek istemeyeceği, askeri başarının tek yolu olan kara savaşını yürütüyorlar. Büyük çekincelere rağmen Almanya bunun için silah, mühimmat ve eğitmenler gönderdi ve dolaylı olarak Batı için de savaşan güçlerin az ya da çok PKK ile bağlantılı olduğu hasır altı edildi. Batı Kürtlere Ortadoğu'da IŞİD'e karşı askeri kirli işleri yüklemeye devam edip, diğer yanda takdirin zerresini göstermezse kibirliliğini bir kez daha kanıtlamış olur. Tek başına bu bile PKK ile barış sürecinin devam ettirilmesinden başka yol olmadığını gösteriyor.”
Braunschweiger Zeitung son gelişmelerin Kürtlerle barış sürecinin sonu anlamına geldiğini belirtiyor ve ekliyor:
“Erdoğan daha Kobani ablukası sırasında PKK'nın IŞİD ile aynı büyüklükte bir tehlike olduğunu söylemişti. Provokasyon işe yaradı. PKK'lılar da şimdi yeniden silaha sarıldı ve Türk askerlerini öldürüyor. İlginç bir şekilde bu durum yine tam da Erdoğan'ın işine yarıyor. Şimdi sertlik göstererek puan toplayabilir ve HDP'ye teröre destek veren parti damgası vurarak önümüzdeki erken seçimlerde yine kendi yararına kullanabilir. Bir Kürt devleti kurulmasını engellemenin Erdoğan için IŞİD barbarlarına yönelik savaştan daha önemli olduğu açıkça görülüyor. Ve PKK sayesinde pekçok Türk de bu düşünceyi paylaşır hale gelecektir.”