Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan verilere göre, Türkiye'de yoksulluk oranları artış gösterdi. 2024 yılı itibarıyla yoksulluk oranı bir önceki yıla kıyasla 0,1 puan artarak yüzde 13,7'ye yükseldi. Konut sahipliği oranları son on yılda yüzde 61,1'den yüzde 56,1'e düşerken, kiracıların oranı yüzde 28 olarak kaydedildi.
BirGün'ün aktardığına göre, Araştırmada, hanehalklarının yüzde 15,1'inin ısınma giderlerini karşılayamadığı belirtilirken, yüzde 29,3'ünün yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olduğu tespit edildi. Nüfusun yüzde 31,3'ü sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri gibi konut sorunları yaşarken, yüzde 30,2'si ısınma sorunları yaşadığı ifade edildi.
0-17 yaş arası çocuklarda yoksulluk oranı yüzde 38,9 olurken, 65 yaş ve üzeri bireylerde bu oran yüzde 23,3 olarak tespit edildi. Kadınlar yüzde 31,5 ile yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altında olma oranlarıyla erkeklerden (yüzde 27,1) daha yüksek oranlara sahip.
Yoksulluk ve yaşam koşulları üzerine yapılan araştırmaya katılan yurttaşların yüzde 57'si tatil masrafından kısıtlama yaparken, yüzde 39,3'ü et, balık, tavuk gibi temel gıda maddelerini karşılayamadığını belirtti. Ayrıca, yüzde 26,8'i beklenmedik harcamaları, yüzde 15'inin ise ısınma masraflarını karşılayamadığı belirtildi.
Ekonomik kriz ve yoksulluğun derinleşmesi
Sosyal Politika Uzmanı Serkan Öngel, yoksulluğun sınıfsal sonuçlarının pandemi ve deprem gibi kriz dönemlerinde daha belirgin hale geldiğini vurgulayarak, toplumun daha fazla sosyal politikalara ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Hacer Foggo ise sürekli yoksulluğun artmasının, ekonomik istikrarsızlığın önemli bir göstergesi olduğunu ve kalıcı yoksulluğun derinleştiğini ifade etti.