TBMM Çevre Komisyonu tarafından kabul edilen ve Genel Kurul gündemine gelmesi beklenen Türkiye'nin ilk 'İklim Kanunu Teklifi'ne yönelik eleştiriler artıyor. Ekoloji örgütleri ve bilim insanları, kanunun yeterince etkili olmadığını, emisyon ticaretini merkeze alarak çevre kirliliğinin piyasalaştırılmasına yol açtığını savunuyor.
"Gerçek bir kanun istiyoruz"
20 maddelik teklif, Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kurulmasını ve her ilde Vali başkanlığında İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu oluşturulmasını öngörüyor. Ancak eleştiriler, kanunun sadece sermaye gruplarına yarayacağını ve gerçek bir çözüm sunmadığını vurguluyor.
BirGün'ün haberine göre, CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, "Bu kanun, iklim krizini engellemek yerine, emisyon hakkını para ile satın alabilenlerin daha fazla kirlilik yapmasına olanak tanıyor" diyerek tepkisini dile getirdi. Dinçer, kanunun yeterince kapsamlı olmadığını, fosil yakıtlardan çıkışı hızlandırmadığını ve doğayı koruma noktasında ciddi eksiklikler içerdiğini belirtti.
DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca ise "Bu kanun, atmosferi dilediğince kirletme hakkı veriyor. Gerçek bir İklim Kanunu istiyoruz" şeklinde konuştu.
"Doğal sistemleri koruyacak tedbirler bu kanunda yok"
CHP Kars milletvekili avukat İnan Akgün Alp, kanun teklifinin Anayasa'ya aykırı olduğunu, sivil toplumu sürece dahil etmeyen ve şeffaflık içermeyen bir yapıda olduğunu söyledi. Alp, "Doğal sistemleri koruyacak tedbirler bu kanunda yok. Bu nedenle kanun teklifi meşru kabul edilemez" dedi.
Ekoloji örgütleri ve aktivistler, kanunun toplumun taleplerini yok saydığını ve tamamen şirketlerin çıkarlarına hizmet ettiğini belirterek, daha adil ve kapsayıcı bir kanun talep ederken, kanunun halkın katılımını içermesi ve gerçek bir iklim değişikliği mücadelesini desteklemesi gerektiğini vurguladı.
