"Bize deli muamelesi yapılıyordu"
Çakır, hayatını çiftlik hayvanlarını kurtarmaya adamaya ilkokul 1. sınıftayken, baktığı kuzunun kurban bayramında kesilmesinin ardından karar vermiş. Barınak 23 yıl Ankara'da hizmet verdikten sonra, 2 yıl önce İzmir'e taşınmış. Çakır barınağı ilk açtıklarında kendilerine deli muamelesi yapıldığını söylüyor ve "'Bunlar korunur mu? Bunları kes, sat, paraya çevir' gibi tepkiler alıyorduk. Ama ben yılmadım" diyor.
Barınağın giderleri çiftlikte ve çevredeki dağ köylerinde yetiştirilen organik ürünlerden, Çakır'ın yaptığı tasarım ürünlerden ve az bir meblağ da olsa bağışçılardan karşılanıyor.
Hayatını hayvanlara adamış olan Çakır, hükümetin üzerinde çalıştığı yeni "Hayvanları Koruma Kanunu"nundan da çok umutlu olmadığını söyleyerek şu kelimeleri kaydediyor:
"Devlet yetkililerimize her zaman sesleniyoruz, 'bu ülkede aklı başında birçok hayvansever var. Onlarla oturun, 2-3 gün toplantı yapın, onların fikirlerini alın, sonra bu yasaları çıkartın' diye. Bu konulardan uzak insanların mecliste toplanıp 'işte bu böyle olacak, şöyle olacak' demeleriyle çıkan kanunla da ne yazık ki başarıya ulaşamayacağız."