Pazartesi (6 Şubat) sabaha karşı saat 04.17'de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi merkezli 7,7 büyüklüğünde, saat 13.24'te de Elbistan merkezli 7,6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. Depremler; Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay illerinde büyük yıkıma neden oldu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uluslararası yardımı da içeren dördüncü seviye alarm verdiklerini açıkladı. Daha önce 7 gün milli yas ilan edildiğini duyuran Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremden etkilenen bu 10 il için 3 ay süreyle OHAL ilan etti. OHAL kararı, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Depremin beşinci gününde de arama-kurtarma çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. Şimdiye kadar 18 bin 342 kişinin hayatını kaybettiği, 74 bin 242 kişinin yaralandığı açıklandı.
Kahramanmaraş depremlerindeki can kaybı sayısı, 17 bin kişinin hayatını kaybettiği 1999 Marmara Depremi'ndeki kayıp sayısını aştı.
7,7 büyüklüğündeki depremin derinliği 7 kilometre olarak ölçüldü, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, yaklaşık 180 km’lik bir kırık meydana geldiği bilgisini paylaştı.
Denetime tabi kamu binaları depremde yerle bir oldu. İskenderun ve Antakya’daki devlet hastaneleri, Hatay’daki polis evi, havalimanları ve otoyollar, kullanılamaz hale geldi. Arama-kurtarma ekiplerinin çalışmaları, aralıksız sürüyor.
T24 yazarları, 10 ilde yıkıma neden olan depremi farklı boyutlarıyla değerlendirdi.
Mehmet Y. Yılmaz
"Deprem bölgesinde çok sorun var ve o sorunların bir tek sorumlusu var: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
Çünkü tek adam yönetimi getiren Anayasa için destek ve seçilmek için oy isterken "yetkiyi bu kardeşinize verin ondan sonra şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz" diyen kendisiydi.
Şimdi "yetkili kardeşimiz" olarak deprem bölgesine yardım ve kurtarma ekiplerinin geç müdahalesinin hesabını vermek zorunda.
Çünkü devletin bu konuyla ilgili birimlerinin başına yöneticileri o seçti ve o yöneticilerin beceriksizliklerinden de bizzat sorumlu.
Buna kısaca "siyasi sorumluluk" diyoruz."
TIKLAYIN | Mehmet Y. Yılmaz yazdı: Beceriksiz ve başarısız yönetimin siyasi sorumlusu
Tolga Şardan
"Binlerin yaşamına, on binlerin yaralanması neden olan enkazın asıl nedeni, fay hareketlenmesinden çok "hileli" inşa edilen yapılar, hileden para kazanmayı ticari başarı gören müteahhitler, hileli yapılaşmaya zemin hazırlayan yerel yönetimler ve kamu kurumları, depremle mücadelede liyakata bakılmaksızın görevlendirilen kamu personeli ve olan biteni seyreden vurdumduymaz siyaset"
Çiğdem Toker
"Deprem felaketi yaşanmasa TBMM çalışacaktı. Ve tam bugünlerde genel kurulda görüşülecek kanunlardan biri OHAL değil, normal görünümlü bir torba yasa olacaktı. Çevre Kanunu'nda da değişiklik yapan söz konusu torba teklif, -pek ilgisi olmasa da İçişleri Komisyonu'nda- geçen hafta görüşülüp kabul edilmişti. O kanun teklifinde yer alan maddelerden biri de sessiz sedasız Kıyı Kanunu'nda son derece önemli bir değişiklik yapıyordu..."
TIKLAYIN | Çiğdem Toker yazdı: Kötülük kanunları
Mustafa Durmuş
"Asıl sorumlu, gerçekleşeceği bilimsel olarak bilinen, bu yüzden de beklenen bu depremin neden olabileceği hasarı azaltmak yönünde önlem almayan eyyamcı yaklaşım, sıklıkla imar afları çıkartan ve sorunlu binaları depreme karşı güçlendirmek yerine müteahhitleri zenginleştirmeye dönük yeni konut inşa etme politikaları uygulayan siyasal iradedir."
TIKLAYIN | Mustafa Durmuş yazdı: Şimdi acıyı paylaşma, dayanışma ve yanlışları sorgulama zamanıdır!
Adnan Ekinci
"Belki bunları konuşmak için çok erken ama, deprem bölgelerinden gelen haberleri izleyenlerin zihninde hep şu soru dolaştığını biliyorum: “ Yaşanan felakete neden olan sorumlular ortaya çıkacak mı, hesap sorulacak mı?”
Muhtemelen, 1999 Marmara Depremi’nde olduğu gibi, yargısal fırtına müteahhitler üzerinde koparılacaktır.
Fakat bu sefer, yıkılan binaların teknik düzeydeki inşaat sorumluları ve belediyelerin ilgili birimlerinde yetkili olanlar hakkında da büyük soruşturmalar yürütüleceğini tahmin etmek zor olmaz.
Ancak, devletin öz evladı olarak gördüğü memur düzeyindeki sorumluları ise fazla hırpalayacağını pek sanmam."
TIKLAYIN | Adnan Ekinci yazdı: Depremde ayakta kalan binalar
Yalçın Doğan
"Depremden sonraki 72 saat hayati önemde, ancak akıl almaz bir karmaşa yaşanıyor.
72 saat yirmi yıllık AKP iktidarının her yönüyle çöküşüne sahne oluyor."
TIKLAYIN | Yalçın Doğan yazdı: Emirle gelen deprem: Twitter'ı susturmak
Murat Batı
"Deprem bölgesi olan ülkemizde bulunan tüm binaların ivedilikle ve liyakatle depreme uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Bu çok ciddi finansman gerektirecek bir uygulama olacaktır. Bunun için fonlara ilişkin yapılan hataları tekrarlamadan, dersler çıkartarak bütçe dışı bir fon oluşturup ve sadece afetlere tahsis edecek yeni bir düzenleme yapmak ülkemizin geleceği adına elzemdir."
Umut Beşkırma
"Sinirler gerilmiş durumda fakat çatışmanın şu an kimseye bir faydası yok. Lütfen sakin olalım, lütfen. Kurtarılmayı bekleyen insanlarımız ve her tür desteğe ihtiyaç duyan milyonlarca depremzedemiz var. Güçlü bir işbirliği içinde devlete destek olmalı ve bu süreci en az hasarla atlatabilmek için sağduyulu bir biçimde elimizden geleni yapmalıyız."
Erdoğan Sağlam
"Kahramanmaraş’ta birbiri ardına meydana gelen depremler ülkemizin bugüne kadar gördüğü en büyük felaketler. Bu olağanüstü dönemi, olağan dönemlerin yasal düzenlemeleri ile atlatabilmek pek mümkün görünmüyor.
Bu nedenle Meclis'ten bazı düzenlemeleri hayata geçirmesini acilen bekliyoruz.Benim ilk aklıma gelenleri aşağıda sıraladım.
Mutlaka bunlara ilave edilecek öneriler vardır. Bunları gündeme gelecek ilk torba kanuna koymak mümkün olduğu gibi, bu depremlere yönelik özel bir kanun da çıkarılabilir."