Ama önce Rekabet Kurumu’nun zincir marketlere kestiği 2,7 milyar liralık kartelleşme cezasını hatırlatalım. Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, zincir marketlerin aralarında anlaşarak, yazışarak fiyat belirlediklerine dair belgelerin ele geçirildiğini, marketlerin tam 19 ay öncesinden, yani pandeminin başladığı tarihten itibaren sistematik biçimde bu Anayasal suçu işlemeye başladığını açıkladı. Beş zincir market ve 1 tedarikçi firma hakkında somut deliller elde edildi ve cezalar onlara kesildi ama yakın zamanda 14 tedarikçi firmaya yönelik de soruşturma başlatıldığı ve yürütüldüğü belirtildi.
İncelemenin, ele geçen belgelere rağmen neden bu kadar uzun sürebildiği bir muamma. Çünkü bu süre zarfında zincir marketler istedikleri gibi çalıp oynadılar. Olan vatandaşa oldu." değerlendirmesini yaptı.
Uğur yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Birol Küle’nin açıklamalarında beni hayli şaşırtan nokta “Fiyatların yükseltildiği görülmekle birlikte, bu fiyatların FAHİŞ olup olmadıklarına dair bir değerlendirme bulunmamaktadır. Aşırı fiyat olarak geçen bir ihlal türü incelenmemiştir” demesiydi. Oysa Birol Küle, televizyon haber bültenlerini incelese, vatandaşları dinlese, marketlerin tedarik zincirleriyle iş yapan görevliler ciddi anlamda sorguya çekilse, “hizmet bedeli faturası” nedir diye sorulsa örneğin, bu fahiş fiyat artışlarının kaynağını rahatlıkla öğrenebilirlerdi. Bunları bana anlatan tedarik zincirlerinde çalışan vatansever insanlar. Eğer Rekabet Kurumu’nda da vatansever insanlar varsa ki olduğuna inanıyorum, fahiş fiyatlandırmanın en âlâsını bulabileceklerinden ve bunları belgeleyebileceklerinden eminim.
Bu meselenin bir yanı. İkinci yanı da kartelleşmeyle, tekelleşmeyle mücadele edecek diğer enstrüman olan Tarım Kredi Kooperatif Marketler meselesi. Ama tam bir hayal kırıklığı
olarak karşımızda zuhur etti. Fiyatlar âdeta zincir marketlerle yarışır durumda."