Ekonomistler, Merkez Bankası'nın kurdaki yükselişi geriletmek için faiz artırma kararını değerlendirdi. Merkez Bankası’nın piyasanın önüne geçtiğini ve kontrolü eline aldığını belirten uzmanlar, Merkez’in sert kararının da yerinde olduğu görüşünde.
Cnbc-e'ye konuşan ekonomistlerden Saxo Capital Menkul Değerler Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy, "Merkez Bankası güvenilir olduğunu ve siyasete rağmen her türlü radikal kararı alabileceğini gösterdiğini" ifade etti. Tacirler Menkul Değerler Koordinatörü Erkin Şahinöz ise Merkez Bankası'nın daha düşük oranda faiz arttırsaydı, kurdaki yükselişin devam edeceği yorumunu yaptı.
Şahinöz: Merkez sıkıntıları kalıcı görüyor
Erkin Şahinöz, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın enflasyon raporunu açıklarken son yaşananların geçici mi kalıcı mı bir türbülans olduğunu değerlendireceklerini söylediğini hatırlattı. Şahinöz, Başçı'nın yaşanan sorunların kalıcı olduğuna kanaat getirilmesi halinde bütün faizlere dokunabileceklerini söylediğini belirterek, "Merkez Bankası son dönemdeki sıkıntıları kalıcı görüyor" dedi.
Sıkıntıların kalıcı olmasının iki faktöre bağlı olduğunu ifade eden Şahinöz, bunların Amerkia Merkez Bankası’nın (Fed) varlık alımlarını azaltarak normalleşme sürecine girmiş olması ve de Türkiye'de içeride süren siyasi gerilim olduğunu söyledi. Fed'in 2016'da faiz artırmayı planladığını hatırlatan Şahinöz, "Fed baskısı altında geçecek üç yıllık dönemde Merkez baskıları kalıcı görüyor" değerlendirmesini yaptı.
Şahinöz, kararla birlikte doların 2,25-2,40 bandından 2,07-2,25 bandına gerileyeceğini ifade etti. Kurdaki düşüşün borsaya olumlu yansıyacağını düşünenlerin yanılacağını belirten Şahinöz, "Çünkü borsa faiz artışını sevmez" dedi.
'İlk yumruğu siz atın’
"Kendinizden daha azılı bir rakiple kavga ediyorsanız ilk yumruğu siz atacaksınız, onu bitireceksiniz, yoksa onu daha çok sinirlendirirsiniz. Eğer merkez küçük bir adım atsaydı, kurdaki artış sürecekti" dedi. Kurdaki artışın sadece spekülatif olmadığını, dövize reel talebin de olduğunu kaydeden Şahinöz, "Son dönemde yurtiçi yerleşiklerin davranışı değişti. Geçmişte döviz yükselirken döviz satıp, döviz düşerken döviz alanlar, son dönemde döviz yükselirken de döviz almaya başladı. Bu da reel talep olduğunu gösteriyordu" şeklinde konuştu.
Şahinöz, Merkez'in hem yurt içi yerleşikleri, hem açık pozisyonu olan özel sektörü rahatlatmak ve de yabancıya "Biz kurda 2,35in üzerine izin vermeyceğiz" mesajını vermek istediğini söyledi.
Ash: Merkez, güçlü bir sinyal gönderdi
Standard Bank Gelişen Piyasalar Araştırma Bölümü Müdürü Tim Ash, Merkez Bankası'nın kararını "İyi ve büyük bir hamle" olarak değerlendirdi. Ash, Merkez'in aldığı faiz artırım kararıyla piyasaya ve yabancı yatırımcılara TL'yi koruma ve enflasyon konularında ciddi olduğunu gösteren "güçlü bir sinyal" gönderdiğini söyledi.
Altınsaç: Son derece tatmin edici
Garanti Yatırım Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Merkez'in faizleri artırmasını "Son derece tatmin edici" diye nitelendirdi ve "Banka yüzde 4,5'le yaptığı fonlamayı yüzde 10'a çekti. Temel olarak bu seviyenin üzerine kuruyor, bu da olumlu" dedi. Faiz koridorunun üst bandının yüzde 12, alt bandının ise yüzde 8 seviyesinde olmasını da olumlu olarak nitelendiren Altınsaç, fonlamanın yüzde 10'un üzerinde oluşacağını belirtti. Ek parasal sıkılaştırma günlerinde uygulanan yüzde 9'luk faizin etkisiz kaldığını belirten Altınsaç, bunun bir sadeleşme olduğunu söyledi. Artan faizin ekonomi üzerinde baskı yaratacağını ifade eden Altınsaç, "Ama kurun yüksek olması da baskı yaratıyordu" dedi.
Paksoy: Bağımsızlığını kanıtladı
Saxo Capital Menkul Değerler Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy, faiz artırım kararını "Açık olarak radikal bir karar. Piyasaların beklentisinin ötesinde gelen bir karar" şeklinde niteledi. Faiz koridorunun bundan sonra aşağıda yüzde 10, yukarıda yüzde 12 olarak gerçekleşeceğini belirten Paksoy, "Merkez Bankası bu kararla piyasanın önüne geçti" dedi.
Kararın kurda pozitif etkisinin görüldüğünü belirten Paksoy, "Bu yabancı algısının da kararlara desteğini gösteriyor. Merkez Bankası, uzun süredir Fed'in etkileri ve siyasi belirsizliklerin kura yansıması noktasında yöneltilen eleştirilerden kurtuldu. Paksoy, "Merkez Bankası bence güvenilir olduğunu ve her türlü radikal kararı alabileceğini gösterdi, siyasete rağmen. Seçimler yaklaşırken böyle bir karar almak bağımsızlığını kanıtladı" şeklinde konuştu.
'Geçici bir maliyet’
Kurda normalleşme oldukça, bant içine girdikçe, orada dalgalı kura girdikçe faizde de geri adım imkanı olacaktır" diyen Paksoy, "Bu geçici bir maliyettir" şeklinde konuştu. Türkiye'nin cari açığını tolere etmek için fon girişi sağlamak zorunda olduğunu hatırlatan Paksoy, "Türkiye'nin belirli bir dönem fon girişinde sorun yaşamayacağı bir ortam sağlanmış oldu" dedi. Kararı başarılı bulduğunu vurgulayan Paksoy, "Sanayici öngörülebilir bir kur istiyordu, ona kavuştu" ifadelerini kullandı.
Keresteci: Çok iyimserliğe kapılmamak lazım
HSBC Bank Hazine Sermaye Piyasaları Grup Başkanı Fatih Keresteci "Merkez Bankası uzunca bir süredir piyasaların arkasında gidiyordu, bugünkü kararı ile piyasaların önüne geçerek direksiyon koltuğuna oturdu. Kredibilite kaybını telafi edici bir adım olarak görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Keresteci, Merkez Bankası'nın enflasyona karşı savaşta, uzunca bir süredir kullanmadığı faiz silahını, sert ve etkili bir şekilde kullanacak olmasının orta ve uzun vadeli enflasyon beklentilerinde olumlu etkiye yol açacağını ifade etti.
"Merkez Bankası'nın bu adımı ile son birkaç hafta içerisinde yaşanan negatif ayrışmanın yerini daha sağlıklı bir fiyatlama eğilimine terkedeceğini düşünüyoruz" diyen Keresteci, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kısa vadede bu eğilim hakim olacaktır. Ancak, piyasalar dengeye geldikten sonra dikkatler yeniden seçimler, Amerikan Merkez Bankası, vb faktörlere çevrileceğinden dolayı çok da iyimserliğe kapılmaması gerekiyor. Tavsiyemiz, bu iyimserliğin risklerin azaltılması yönünde kullanılması yönünde olacak."
Ferman: Yaptırım gücünü deklare etti
Işık Üniversitesi Öğretim Üyesi Murat Ferman, "Merkez Bankası beklentileri aşan düzeyde olmak üzere faiz aracını devreye soktu. Bu suretle bir kere daha piyasalar üzerinde yaptırım gücünü deklere etti" dedi. Ferman, "Merkez Bankası, siyasi otoriteyi kurların geldiği seviye ile ihracata teklif verilmediği savından hareketle ikna etmiş görünüyor" değerlendirmesinde bulundu.