17 Nisan 2018 18:04
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bugünkü grup toplantısındaki “Türkiye'nin 3 Kasım 2019'a kadar dayanması kolay değildir. 3 Kasım 2019'a kadar ulaşmak her dakika zorlaşmaktadır” sözleri, erken seçimi yeniden Türkiye gündemine taşıdı. Bugün Bahçeli'yle görüşen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, erken seçim tarihinin 24 Haziran 2018 pazar günü olduğunu açıkladı. 1946 yılında çok partili siyasi hayata geçen Türkiye’de bugüne kadar yedi kez erken seçim yapıldı, bir seçim yenilendi. Bu sekiz seçimin altısında birinci parti oy kaybederken, AKP 2007'deki erken seçimde oylarını artırdı. AKP 1 Kasım 2015’te yenilenen seçimde de 7 Haziran 2015’teki oylarını 40,9’dan 49,48’e çıkardı. DSP ve ANAP ile 2002'de iktidar ortağıyken erken seçim çağrısı yapan Bahçeli'nin MHP'si 3 Kasım 2002'de yapılan erken seçimde yüzde 8,36 oy alarak barajın altında kalmıştı.
Türkiye’nin 1957’den bu yana düzenlenen yedi erken seçim ve yenilenen 1 Kasım 2015 seçimi öncesinde yaşanan siyasi gelişmeler ve seçim sonuçları şöyle:
Adnan Menderes liderliğindeki Demokrat Parti’nin isteğiyle seçimler bir yıl öne, 27 Ekim 1957’ye alındı. Oy verme işlemi sürerken devlet radyosundan DP’nin kazandığı ilan edilirken sandık hilesi iddiaları günlerce bitmedi. Birçok yerde oyların tekrar sayılmasının ardından DP’nin oy oranının 1954 seçimlerine göre göre oy oranı yüzde 10 düşmüştü.
Sandalye sayısı: 610
DP: 424 sandalye, %47,9 (1954 – 503 sandalye, % 57,61)
CHP: 178 sandalye, %41,1 (1954 – 31 sandalye, % 35,36)
CMP: 4 sandalye, %7,1 (1954 – 5 sandalye, % 4,85)
HP: 4 sandalye, %3,8 (Yeni)
7 Eylül 1987’de siyasi yasakların kaldırılmasıyla ilgili referandumda “Hayır”ı savunan Başbakan Turgut Özal, sandıktan “Evet” çıkınca erken seçim kararı aldı. Erken seçime yüzde 29 Kasım 1987’de gidildi. Turgut Özal’ın Anavatan Partisi 1983 seçimlerine yüzde 8,83 oranında oy kaybetse de, değiştirilen seçim sistemiyle milletvekili sayısını 81 sandalye daha artırdı.
Sandalye sayısı: 450
ANAP: 292 sandalye, %36,3 (1983 – 211 sandalye, % 45,14)
SHP: 99 sandalye, %24,8 (Yeni)
DYP: 59 sandalye, %19,1 (Yeni)
DSP: 0 sandalye, %8,5 (Yeni)
Ekim 1989’da ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Turgut Özal, muhalefet partilerinin ANAP oylarının 1989 yerel seçimlerinde yüzde 21'e indiği ve siyasi meşruiyetini kaybettiği gerekçesiyle boykot ettiği seçim sonunda cumhurbaşkanlığına seçildi. Turgut Özal’dan boşalan başbakanlığa atanan TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut daha sonra ANAP genel başkanlığına da seçildi.
15-16 Haziran 1991’de yapılan ANAP genel kongresinde genel başkanlığa seçilen Mesut Yılmaz, ANAP'ın iktidar partisi olması nedeniyle, Yıldırım Akbulut’un istifası üzerine başbakanlık görevine getirildi. Yeni ANAP yönetimi 1992 Kasım'ında yapılacak olan genel seçimleri daha erken bir tarihte yapılması kararı aldı. 20 Ekim 1991’de yapılan seçimde ANAP iktidardan düştü, Süleyman Demirel’in DYP’si birinci parti olarak çıktı. Seçim sonrası DYP ile Erdal İnönü’nün lideri olduğu SHP koalisyon kurdu.
Sandalye sayısı: 450
DYP: 178 sandalye, %27,03 (1987 – 59 sandalye, %19,10)
ANAP: 115 sandalye, %24,01 (1987 – 292 sandalye, %36,31)
SHP: 88 sandalye, %20,75 (1987- 99 sandalye, %24,74)
RP: 62 sandalye, %16,87 (1987 – 0 sandalye, %7,20)
DSP: 7 sandalye, %10,74 (1987 – 0 sandalye, %8,5)
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 17 Nisan 1993’te vefat etmesinin ardından Süleyman Demirel cumhurbaşkanlığına seçilince Tansu Çiller DYP Genel Başkanı seçildi. 1991 genel seçimlerinden sonra göreve gelen Doğru Yol Partisi - Sosyal Demokrat Halkçı Parti koalisyon hükümeti, Haziran 1993’ten itibaren Tansu Çiller’in liderliğinde, Şubat 1995’ten itibaren de DYP - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) koalisyonu olarak yoluna devam etti. 9 Eylül 1995’te yapılan kurultayda Deniz Baykal CHP genel başkanlığına seçildi. Baykal Tansu Çiller’den dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir'in CHP'li Algan Hacaloğlu ilgili söyledikleri sözleri nedeniyle görevden alınmasını talep etti. Bu talebi reddeden Çiller, 20 Eylül’de hükümetin istifasını Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e verdi.
Tansu Çiller başbakanlığında 5 Ekim 1995'te kurulan DYP azınlık hükümeti 15 Ekim’de TBMM'de yapılan oylamada güvenoyu alamadı. Başarısız güven oylamasının ardından, 16 Ekim'de bir araya gelen Çiller ve Baykal erken seçime gidilmesi koşuluyla DYP-CHP hükümetinin kurulması konusunda anlaşmaya vardı.
27 Ekim 1995’te, TBMM Genel Kurulu’nda, milletvekili erken genel seçiminin 24 Aralık’ta yapılmasına ilişkin önerge kabul edildi. Seçim Kanunu’nun çıkmasından sonra, Çiller'in başbakanlığında kurulan, Baykal'ın Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev aldığı DYP-CHP koalisyon hükümeti 5 Kasım’da güvenoyu aldı . 24 Aralık 1995’te sandığa gidildi. Bir önceki seçimde birinci parti olan DYP, yüzde 7,3’lük bir oy kaybı yaşadı.
RP: 158 sandalye, %21,4 (1991 – 62 sandalye, %16,87)
DYP: 135 sandalye, %19,7 (1991 – 178 sandalye, %27,03)
ANAP: 132 sandalye, %19,2 (1991 – 115 sandalye, %24,01)
DSP: 76 sandalye, %14,6 (1991, 7 sandalye, %10,74)
CHP: 49 sandalye, %10,7 (Katılmadı)
1995 seçimlerinin ardından 1996’da kurulan DYP – ANAP koalisyonu için TBMM’de yapılan güven oylamasını RP Anayasa Mahkemesi’ne götürdü. Anayasa Mahkemesi’nin güven oylamasını iptal etmesi üzerine, birinci parti olan RP, DYP ile koalisyona gitti.
RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın 28 Şubat sürecinde 18 Haziran’da istifa etmesinden bir gün sonra Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, hükümet kurma görevini o sırada arkasında TBMM çoğunluğu olan DYP lideri Tansu Çiller'e değil, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a verdi. 30 Haziran'da Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit ve DYP’den ayrılanların kurduğu Demokratik Toplum Partisi (DTP) Hüsamettin Cindoruk'la birlikte CHP’nin dışarıdan desteğiyle ANASOL-D Hükümeti'ni kurdu. Mesut Yılmaz ile Deniz Baykal arasında varılan mutabakatla, Aralık 2000'de yapılması gereken milletvekilliği seçiminin yerel seçimlerle birleştirilerek 18 Nisan 1999 tarihinde yapılması kararlaştırıldı. 30 Temmuz 1998 tarihinde TBMM Genel Kurulu, erken genel seçimlerle yerel seçimlerin 18 Nisan 1999 tarihinde birleştirilerek yapılmasına karar verdi. Türkbank skandalının ardından CHP’nin desteğini çekmesi sonucu Mesut Yılmaz Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e istifasını sundu.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in hükümeti kurma görevini verdiği DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, 11 Ocak 1999'da ülkeyi seçime götürmek için, diğer partilerin de üzerinde anlaşması üzerine bir azınlık hükümeti kurdu. Dördüncü Ecevit hükümetinin en önemli olayı PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999 tarihinde Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesi oldu. Bu olay 18 Nisan’da yapılan seçimde DSP ve MHP’nin oylarında patlamaya yol açarken, 1995 seçiminde yüzde 21,4 ile birinci parti olan Refah Partisi’nin devamı niteliğindeki Fazilet Partisi yüzde 15,4 oy aldı.
Sandalye sayısı: 550
DSP: 136 sandalye, %22,2 (1995 – 76 sandalye, %14,6)
MHP: 129 sandalye, %18 (1995 – 0 sandalye, %8,18)
FP: 111 sandalye, %15,4 ( 1995 – RP – 158 sandalye, %21,4)
ANAP: 86 sandalye, %13,2 (1995 – 132 sandalye, %19,12)
DYP: 85 sandalye, %12 (1995 – 135 sandalye, %19,7)
Öcalan’ın yakalanmasının ardından sandıktan birinci parti olarak çıkan DSP, ANAP ve MHP’yle koalisyon kurdu. 3 yıl görevde kalan bu hükümetin iktidarında Türkiye’de büyük Marmara depremi, ekonomik kriz, anayasa kitapçığı fırlatma krizi ve Ecevit’in sağlık sorunları yaşaması gibi birçok gelişme yaşandı.
Mayıs 2002'de Başbakan Bülent Ecevit'in rahatsızlanması ve ilerleyen yaşının etkisiyle sağlık durumunun düzelememesi iddiası ile görevine devam edip edemeyeceği yönünde tartışmalar başladı. Tartışmaların DSP içine de yansımasıyla temmuz içinde DSP grubunun sayısı, Ecevit'in görevden çekilmemesine tepki gösteren milletvekillerinin istifasıyla yarı yarıya düştü. Bu gelişmeler sırasında koalisyon hükümetinin ikinci büyük ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 7 Temmuz 2002 günü yaptığı açıklamada 3 Kasım 2002 tarihinde erken seçim yapılmasını istedi.
16 Temmuz 2002'de koalisyon hükümetini oluşturan üç partinin genel başkanları arasında yapılan zirve toplantısında 3 Kasım'da erken seçim yapılması kararı alındı. 31 Temmuz 2002'de TBMM Genel Kurulu'nda yapılan oylamada, erken seçim önergesi oylamaya katılan 514 milletvekilinden 449'unun kabul oyuyla kabul edildi.
1999’da yapılan seçimde %22,2 ile birinci parti olan DSP, 57. hükümet döneminde yaşanan gelişmelerin sonucunda 3 Kasım 2002’deki seçimlerde adeta eridi. DSP yüzde 1,22’de kalırken, Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP tek başına iktidar oldu. CHP’nin TBMM’de ikinci parti olarak girdiği seçimde 90’lı yılların iktidar ortağı merkez sağ partileri de baraj altında kaldı. İktidar ortağıyken erken seçim çağrısı yapan Devlet Bahçeli’nin MHP’si de barajı geçemedi.
Sandalye sayısı: 550
AKP: 363 sandalye, %34,28 (Yeni parti)
CHP: 178 sandalye, %19,39 (1999 - 0 sandalye, %8,70)
DSP: 0 sandalye, %1,22 (1999 – 136 sandalye, %22,2)
MHP: 0 sandalye, % 8,36 (1999 - 129 sandalye, %18)
Görev süresi dolan Türkiye'nin 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yerine 11. cumhurbaşkanının seçilememesi üzerine Anayasa'nın 101. maddesi gereğince seçimlerin 22 Temmuz 2007 günü yapılması karara bağlandı. Eski seçimlerde olduğu gibi Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 33. maddesi gereğince %10 baraj uygulandı. 22 Temmuz seçimlerine 14 siyasi parti ve 699 bağımsız aday katıldı. AKP oylarını artırarak birinci parti oldu.
Sandalye sayısı: 550
AKP: 341 sandalye, %46,58 (2002 - 363 sandalye, %34,28)
CHP: 112 sandalye, %20,88 (2002 - 178 sandalye, %19,39)
MHP: 71 sandalye, %14,27 (2002 - 0 sandalye, % 8,36)
7 Haziran seçiminde, 2002'den bu yana ilk defa bir parti tek başına iktidar olamadı. AKP Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, koalisyon senaryoları için CHP, MHP ve HDP liderleriyle görüşme yaptıktan sonra, AKP – CHP koalisyonu için "istikşafi" ön görüşmelere başlandı. Son olarak, 13 Ağustos'ta AK Parti-CHP arasındaki koalisyon görüşmelerinin bir sonuca ulaşmadığının duyurulmasıyla, Başbakan Davutoğlu erken seçimi tek ihtimal olarak nitelendirdi.
Cumhurbaşkanının, anayasanın 116. maddesi uyarınca, yeni seçilen TBMM’de Başkanlık Divanı seçiminden sonra 45 gün içinde Bakanlar Kurulu'nun kurulamaması halinde seçimleri yenileme kararı alma hakkı uyarınca Erdoğan, 24 Ağustos 2015'te bu süre dolduğunda seçim kararı almayı planladığını açıkladı. YSK da, seçim kararı alınması hâlinde yasadaki 90 günlük süreyi 30 gün kısaltma yetkisinin bulunduğuna karar vererek, karar alınması durumunda seçimlerin 1 Kasım'da yapılmasının mümkün olduğunu duyurdu. Erdoğan, 24 Ağustos 2015'te anayasa gereği, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz’ı kabul etti ve seçimin yenilenmesi kararını aldı. Karar aynı gün Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayınlandı. YSK seçim tarihini 1 Kasım 2015 olarak açıkladı.
Türkiye 1 kaısm 2015 seçimine Ahmet Davutoğlu başbakanlığındaki, seçim hükümetiyle girdi. Seçim hükümetinde AKP ve HDP’lirle bağımsız isimler yer aldı. MHP’nin kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş, Devlet Bahçeli’nin ret kararına rağmen başbakan yardımcılığı teklifini kabul ederek MHP’den istifa etti. Bu süreçte ülke gündemine yaşanan terör olayları damgasını vurdu. 7 Haziran’da yüzde 40,87 ile 258 sandalyede kalan AKP oy oranını yüzde 49,50’ye çıkararak yeniden tek başına iktidar oldu.
CHP oy oranını yüzde 0,37 artırarak yüzde 25,32’yle iki sandalye daha kazanırken, MHP ve HDP oy kaybetti. 7 Haziran’da yüzde 16,29 ile TBMM’ye 80 vekil sokan MHP’nin oy oranı %11,90’da kalınca sandalye sayısı yarı yarıya düştü. 7 Haziran’da yüzde 13,12 ile 80 sandalye kazanan HDP, yüzde 10,76 oranında oy aldı ve 59 milletvekilinde kaldı.
Sandalye sayısı: 550
AKP: 317 sandalye, %49,50 (7 Haziran 2015 – 258 sandalye, %40,87)
CHP: 134 sandalye, %25,32 (7 Haziran 2015 – 132 sandalye, %24,95)
MHP: 40 sandalye, %11,90 (7 Haziran 2015 – 80 sandalye, %16,29)
HDP: 59 sandalye, %10,76 (7 Haziran 2015 – 80 sandalye, %13,12)
© Tüm hakları saklıdır.