TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, "Geçmişte de günümüzde de ekonomik kalkınmanın dinamosu bilim ve teknolojidir. Dünyada bu alanda çok hızlı bir gelişme yaşanırken, bizlerin bu gelişmelerin içinde kalmamız ya da geriden gelen takipçisi olmamız düşünülemez. Bu da bundan öncekiler gibi bu sanayi devrimini de ıskalamamız anlamına gelir" dedi.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu tarafından düzenlenen Anadolu Buluşmaları programı Kayseri’de düzenlendi.
Programın daha önce Mersin ve Mardin’de düzenlendiğini söyleyen Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “Bugün ülkemizin en önemli eserlerini ilmik ilmik işlemiş, zamanın çok ötesinde bir vizyonla bizlere eserler bırakmış olan Mimar Sinan’ın hicivleriyle devlet insanlarına ışık tutmaya çalışan Aşık Seyrani’nin, Dadaloğlu’nun ve birçok üyemizin memleketi olan Kayseri’de olmak bizler için ayrı bir gurur. TÜRKOFED ile birlikte ilkini Mersin’de ve ikincisini Mardin’de gerçekleştirdiğimiz Anadolu Buluşmaları’na Kayseri’de devam ediyoruz. TÜSİAD olarak 50. yılımızı kutladığımız geçen sene, yeni bir anlayışla geleceği inşa isimli çalışmamızı kamuoyuyla paylaşmıştık. Bizler çalışanlarımızla birlikte üreten, katma değer oluşturan, istihdam sağlayan, risk alan iş insanları olarak, içinde bulunduğumuz zorlu koşullardan şikayet etmek yerine ekonomik olarak gelişmiş, gelir adaletini, toplumsal cinsiyet eşitliğini dengeli bölgesel kalkınmayı sağlamış, diplomasi ile rol model olan ve AB Entegrasyonunu sağlamış, yeşil dönüşümü başarmış kısacası gelişmiş, saygın, adil ve gelişebilir Türkiye hayalimizi dile getirdik. Bu önemli hedefleri içine alan hayallerimizin gerçekleşmesi için yapılması gerekenleri ve bu hedeflere ulaşmak için yol haritası önerimizi de kamuoyuna sunduk” dedi.
"Ülkemizin kalkınması destekleyecek bir diğer unsur da bilim, teknoloji ve yenilikçiliktir"
Dünya çapında baş gösteren jeostratejik rekabetten en çok etkilenen bölgenin Avrupa Birliği (AB) olduğunu söyleyen Turan, şu açıklamayı yaptı:
“İnsanlarımızın eğitimine, bilime ve kurumlara nispeten genç 85 milyon nüfusa sahip olan reel ve finans kesime dayanıklı, imalat sanayisi Doğu Avrupa ülkelerine kıyasla çok daha gelişmiş bir ülke olarak, potansiyelimiz büyük. İnanıyoruz ki doğru adımlar atarsak ülkemizi hayal ettiğimiz noktaya kavuşturmamız hiç de zor değil. Arzu ettiğimiz yüksek refah seviyesine ulaşmak için işe insan kaynağımızın yetkinleştirilmesiyle başlamalıyız. Artık yeni şeyler söylemek ve yapmak lazım. Yetkin, iyi gelişmiş insan kaynağı olmadan hayalimizdeki Türkiye’nin de olmayacağını bilmemiz gerekir. İş insanları olarak bizler bir araya geldiğimizde kurdaki dalgalanmalar, yüksek enflasyon ve finansmana erişim sıkıntısı gibi konjektöre ait gündem maddelerinin yanı sıra en çok konuştuğumuz konulardan biri de iyi gelişmiş insan kaynağının eksikliği. Ülkemizin kalkınması destekleyecek bir diğer unsur da bilim, teknoloji ve yenilikçiliktir.
"Bizlerin bu gelişmelerin içinde kalmamız ya da geriden gelen takipçisi olmamız düşünülemez"
Geçmişte de günümüzde de ekonomik kalkınmanın dinamosu bilim ve teknolojidir. Dünyada bu alanda çok hızlı bir gelişme yaşanırken, bizlerin bu gelişmelerin içinde kalmamız ya da geriden gelen takipçisi olmamız düşünülemez. Bu da bundan öncekiler gibi bu sanayi devrimini de ıskalamamız anlamına gelir. Dünya düzeni ile ilgili alıştığımız birçok kuralın ortadan kalktığı, küreselleşmenin gerilediği, jeopolitik rekabetin öne çıktığı bir dönemden geçiyoruz. Rusya’nın Ukrayna saldırısı küresel jeopolitikte önemli bir kırılma noktası oluşturdu. Enerji-arz güvenliği bir kez daha ön plana çıktı. Ekonomi, finans, enerji ve teknoloji gibi konular jeostratejik rekabetin unsurları haline geldi. Bu gelişmelerden en çok etkilenen bölgelerin başında AB geliyor. Üye ülkeler ile arasında dengesizlikler gibi iç sorunlar söz konusu. Güvenlikte Amerika’ya, ucuz enerjide Rusya’ya, tedarik zincirinde Çin’e ve göçte Türkiye’ye bağımlı bir Avrupa Birliği var." (İHA)