Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik kapatılan Türkiye İş Adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ve üye şirketlerine yönelik 86 sanık hakkında açılan davada, sanıklar Tolga Güven, Mustafa Zenginer ve Çetin Tekdemir'in tahliyelerine karar verildi. Duruşma 7 Ekim'e ertelendi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi'nin karşısında bulunan binada görülen duruşmada Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu 7 tutuklu sanık ile 16 tutuksuz hazır bulundu. Cumhurbaşkanlığı avukatı ve bazı müştekilerin avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada, talepler alındı.
"Kakao Talk programını indirdiğini hatırlamıyorum"
Söz verilen Ömer Faruk Kavurmacı, duruşmada dinlenen tanıkların beyanlarına tek tek değinerek, tanıkların "Ömer Faruk Kavurmacı'nın terör örgütü FETÖ ile bir ilgisi yoktur" dediğini, kendi lehine ifade verdiğini söyledi. Bilirkişi raporunu da eleştiren sanık Kavurmacı, "Bana ait olmayan cep telefonu, benimmiş gibi gösterilmiştir. Raporda, Kakao Talk programının indirildiği belirtiliyor. Ben bu programı indirdiğimi hatırlamıyorum, Log kayıtlarında giriş süresi sıfırdır. Milyonlarca kişinin indirdiği programı indirmişsem bile suç olduğunu zannetmiyorum" dedi.
"Benim terör örgütü FETÖ ile bir ilişkim olmadığı ortaya çıkmıştır"
Kavurmacı şunları söyledi: "Söylediklerimde en ufak yalan beyanım varsa bana ne söyleseniz başım gözüm üstünde yeri vardır. Benim terör örgütü FETÖ ile bir ilişkim olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu örgüte tavır almak yapabileceğim her şeyi yaptım. FETÖ'nün okullarından çocuklarımı aldım. Mart 2014 seçimlerinde şirketimin önce cephesine Başbakanımızın ve Kadir Topbaş'ın fotoğraflarını astım. FETÖ ile irtibalı firmalarla ilişkimi kestim. Benim onlarla tek bir paydam olmadı. Banka hesapları, imzalar didik didik incelendi. Sonuç olarak benimle ilgili delil ortaya konmuş değildir. Bugün burada adaletin tecelli edeceğine inanıyorum. 3 yıl süren tutukluluğuma son vereceğinize inanıyorum. Şirketlerim üzerindeki tedbir ve kayyum kararlarının kaldırılmasını talep ediyorum. Kendi hesaplarımın üstünde, babamın hesaplarının üstünde, eşimle ortak hesaplar üzerinde tedbir vardır. Bu mağduriyetimize son vermenizi istiyorum. Tahliyeme karar verilmesini istiyorum."
"35 aydır tutukluyum"
35 aydır tutuklu olduğunu söyleyen Sanık Faruk Güllü, lehine olan hiçbir delilin iddianamede yer almadığını, 15 Temmuz'da tankların geçmesine engel olduğuna dair MOBESE görüntüleri ile iş yerine gittiğine dair kamera kayıtlarının istenmediğini söyledi. 2010 yılından beri TUSKON'a katılmadığını belirten sanık Güllü, "Ben de 'ByLock' yok, dolar yok. Bankasya hesaplarında artış yok. Örgüt liderinin talimatıyla Bankasya'ya para yatırmadım. Bana en büyük kriz yaratan banka Bankasya'dır. Beni çalışamaz hale getirmiştir. 1 Mart 2014'te TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu'na katılmadım. Ev ve iş yeri aramalarında bir kitap bulunmuştu. Bu kitabı avukatım duruşmada sipariş vererek aldı, yasaklı kitap olsa alamazdı. Gizli tanık Demir'in beyanlarının yanlış olduğu, farazi bilgiler olduğu ortaya çıkmıştır" dedi.
"Benim alnım ak"
15 Temmuz da tankların önünde durduğunu, daha sonra işinin başına gittiğini anlatan sanık Güllü, "15 Temmuz'dan sonra gazetelere ilan verdik. Benim örgütle ufak bir ilişkim olsa çıkar giderdim. Benim alnım ak. Biz 180 yıllık, 6 nesildir devam eden bir firmayız. Örgütle bir ilgim yoktur, tahliyemi talep ediyorum" dedi. Diğer tutuklu sanıklar da tahliye talebinde bulunduktan sonra duruşmaya ara verildi.
3 kişinin tahliyesine karar verildi
Duruşmaya verilen aranın ardından taleplere ilişkin kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Tolga Güven, Mustafa Zenginer ve Çetin Tekdemir'in tahliyelerine karar verdi. FİADER soruşturması kapsamında 25 sanığın dosyalarının ayrılmasına ve bilirkişi raporunun beklenmesine hükmeden mahkeme heyeti, duruşmayı Silivri'de görülmek üzere 7 Ekim'e erteledi.