Gündem

Tutuklanan Hidayet Karaca, mahkemede neden savunma yapmadığını açıkladı

14 Aralık operasyonu kapsamında Ekrem Dumanlı serbest bırakılırken, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca tutuklanmıştı

22 Aralık 2014 09:48

Gülen cemaati yayınlarını da kapsayan 14 Aralık operasyonunda tutuklanan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, mahkemede neden savunma yapmadığını ifade eden bir açıklamayı sosyal medya üzerinden kamuoyu ile paylaştı. Karaca, “Toplumsal sözleşme ruhuna aykırı olduğu için sulh ceza hâkimliklerini bağımsız yargı merci olarak tanımıyorum.” diyerek, savunma yapmayı reddettiğini belirtti.

Karaca’nın açıklaması özetle şöyle:

“Sulh ceza mahkemeleri halen Anayasa Mahkemesi’ndedir. İktidarca bağımsız yargı merci olarak takdim edilen bu hâkimliklerin varlıkları ve hukukî olup olmadıkları ağır bir şaibe altındadır. Bırakın tutuklamayı, ortada suçlamaya yeterli hiçbir delil yokken, Cumhurbaşkanı ve Başbakan her gün ısrarlı bir şekilde şahsımı suçlayıcı ifadeler kullanmaktadır. Hayretle takip etmekteyim. Şu anda yargılaması halen devam eden ve Tahşiye grubu lideri olduğu söylenen Mehmet Doğan’ın El Kaide terör örgütüne sevgi ve sempatisi TV ekranlarına kadar yansımaktadır. Belli ki hükümet, El Kaide yanlısı bu grubu, özgür medya kuruluşu Samanyolu’na hayali ve düzmece iftiralar atarak aklamak istemektedir. Sulh Ceza Hâkimliğine ifade vermeyi reddettim. Çünkü toplum için ortak sözleşme metni sayılan Anayasa askıya alınmıştır. Doğal olarak bireyle bağımsız yargı arasında mevcut olduğu kabul edilen bir toplumsal sözleşme vardır. Lakin AİHS ve Anayasa’ya aykırı bir şekilde kurulan ve bağımsızlığından söz edilmeyecek bu Sulh Ceza Hakimlikleri devletle bireyin içinde yer aldığı sözleşmeye aykırıdır.”

 

İşte Hidayet Karaca'nın kamuoyuna yaptığı o duyuru

 

Sulh Ceza Mahkemeleri halen Anayasa Mahkemesindedir. İktidarca bağımsız yargı merci olarak takdim edilen bu hakimliklerin varlıkları ve hukuki olup olmadıkları ağır bir şaibe altındadır.

Bırakın tutuklamayı, ortada suçlamaya yeterli hiçbir delil yokken Cumhurbaşkanı ve Başbakan her gün ısrarlı bir şekilde şahsımı suçlayıcı ifadeler kullanmaktadır. Hayretle takip etmekteyim.

Başbakan Yardımcılarının ve havuz medyasının yargıya ısrarla ve istikrarlı ifadeleriyle müdahalesi davanın hukuki değil siyasi bir dava olduğunu, siyasi bir canlandırma davası olduğunu göstermektedir.

Şu anda yargılaması halen devam eden ve Tahşiye grubu lideri olduğu söylenen Mehmet Doğan'ın El Kaide terör örgütüne sevgi ve sempatisi TV ekranlarına kadar yansımaktadır. Belli ki Hükümet, El Kaide yanlısı bu grubu, özgür medya kuruluşu Samanyolu’na hayali ve düzmece iftiralar atarak aklamak istemektedir. Hükümet Samanyolu Yayın Grubunun üstüne basarak, sözü edilen bu El Kaide yanlısı Tahşiye Grubunu temize çıkarma gayesindedir.

Sulh Ceza Hakimliğine ifade vermeyi reddettim. Çünkü toplum için ortak sözleşme metni sayılan Anayasa askıya alınmıştır. Doğal olarak bireyle bağımsız yargı arasında mevcut olduğu kabul edilen bir toplumsal sözleşme vardır. Lâkin AİHS ve Anayasaya aykırı bir şekilde kurulan ve bağımsızlığından söz edilmeyecek bu Sulh Ceza Hakimlikleri devletle bireyin içinde yer aldığı sözleşmeye aykırıdır.

Ben de toplumsal sözleşme ruhuna aykırı bu Sulh Ceza Hakimliklerini bağımsız yargı merci olarak tanımıyorum.

Savunma yapmayı bu sebeple reddettim.

Aziz milletimize selam ve saygılarımla.

Hidayet Karaca

 

İlgili Haberler