Döviz piyasasında alım-satım yapanlar için, nasıl bir strateji izlemeleri gerektiği her zaman için zor bir seçimdir.
Bu konuyla ilgili araştırma yapan iki akademisyen ise Twitter'ı takip etmenin 'döviz piyasasında kazanmak için avantajlı olduğunu' söylüyor.
'Euro-dolar tweetlerinden ne öğrenebiliriz?'
Araştırma, finans piyasalarıyla ilgili olarak tweet atan ve 500'den fazla takipçisi olan hesapları izlemenin avantajlı olduğunu ortaya koyuyor.
Twitter'ı takip etmenin "daha düşük faizli (maliyetli) para biriminden borçlanarak, alınan krediyi daha yüksek faizli (getirili) para birimine yatırım yaparak değerlendirmek" anlamına "carry trade" stratejisinden daha çok getiri sağladığı belirtiliyor.
Araştırma, 1990 yılında Nobel Ödülü'nü kazanan ekonomist William F. Sharpe'ın geliştirdiği ve riske bağlı olarak edinilen getiriyi hesaplayan 'Sharpe oranı' üzerinden sonuçları ortaya koyuyor.
Araştırmaya göre eğer 500 kişiden fazla takipçisi olan 'bilgili hesapları' takip ederseniz Sharpe oranı 1.68 olarak ortaya çıkıyor.
Bu da Sharpe oranı 0.44 olan uzun süreli carry trade stratejisinden dört kat daha fazla getiri demek.
'Bilgisiz hesap' olarak adlandırılan 500'den az takipçili Twitter hesaplarını takip ederseniz Sharpe oranı 0.77'ye kadar çıkabiliyor.
Araştırma böylece genellikle analist, finans yorumcusu ya da borsacı olan çok takipçili hesapların sosyal medyada piyasalarla ilgili doğru hissiyatı yakaladığını aktarıyor.
Bloomberg'e konuşan New York Merkez Bankası'nın eski ekonomisti olan araştırmacı van Wincoop, sonuçların kendisini de şaşırttığını belirtiyor.
Bloomberg haberinde sosyal medya ile ilgili olarak daha önce yapılan akademik çalışmaların da tweetlerin temsil ettiği "sakin", "mutlu" ya da "nötr" gibi duygusal hislerin piyasaları takip etmek için işe yarayan bir etmen olduğunu ortaya koyduğunu vurguluyor.
Vahid Gholampour ve Eric van Wincoop makalelerinin sonunda Twitter'daki duyguların diğer para kurlarının ticareti ya da hisse senetleri piyasaları için de uygulanabileceğini vurguluyor.