İstanbul, 1 Mart (DHA) Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesine yönelik girişimler için, bu fabrikaların 47 binden çok çiftçiden şeker pancarı alım yaptığına dikkat çekerek, \"Sendikaların bu konudaki endişe ve sıkıntılarına katılıyoruz. Biz de çiftçimiz açısından endişeliyiz\" diye uyardı.
Bayraktar, düzenlediği basın toplantısında, “Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine, basit bir özelleştirme işlemi gibi bakamayız. Şekerin stratejik bir ürün olduğunu, şekerin hammaddesi pancar üretiminin çiftçimiz açısından hayati bir tarımsal faaliyet olduğunu göz ardı edemeyiz” dedi.
Bayraktar, şeker pancarı tarımı ve şeker üretiminin 1926 yılından bu yana tarımının vazgeçilmez konularından biri olduğunu ve iki milyon ton üretime karşın 2.1 milyon tonluk tüketim olduğunu ve bu talebin karşılanması gereğinin altını çizdi.
Özelleştirilecek 14 fabrikanın 1575 köyden pancar alımı yaptığını ve toplam 1.25 milyon dekar alanda üretim yapan 47 bin 758 çiftçiden pancar alımı yapmakta olduğunu söyleyen Bayraktar, söyle devam etti;
“Yine bu 14 fabrikada, dört binin üzerinde çalışanla, yedi milyon ton şeker pancarı işlenmekte ve 947 bin ton şeker, 322 bin melas ve 2 milyon 74 bin ton yaş küspe üretilmektedir.
“Bu rakamlar ihmal edilecek, vazgeçilecek rakamlar değildir. Sendikaların bu konudaki endişe ve sıkıntılarına katılıyoruz. Biz de çiftçimiz açısından endişeliyiz.
“Ucuz bir kaynak olan şeker pancarı üretiminin aksatılmadan sürdürülebilmesi bu fabrikaların üretime devam etmesine bağlıdır.
“Devlete ait şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ülkemizdeki şeker pancarı üretimini büyük oranda etkileyecektir.
“Nişasta bazlı şeker üretimde şu anda yüzde 10 üretim kotası bulunmaktadır. Bu kota, Bakanlar Kurulu kararıyla yüzde 50 oranında artırılabilmektedir. Halen 2 milyon 504 bin ton A ve B pancar şekeri kotası, 265 bin ton nişasta bazlı şeker kotası bulunmaktadır.
“Şeker stratejik bir üründür. Dışa bağımlı olunacak bir ürün değildir. Yerli üretimi korumaktan başka çare de yoktur.
“Bir bütün olarak bakıldığında şeker fabrikaları zarar etmemekte, bazı fabrikaların yatırım eksikliğinden kaynaklanan zararları diğer fabrikalar tarafından telafi edilmektedir.
“Bunun çiftçi, fabrika çalışanı, tüketici ayağı bulunmaktadır. Yarattığı katma değer ve kamu yararı unsuru da göz ardı edilemez. Şeker üretim tüketim dengesine ve artan nüfusa baktığımızda, hem şeker pancarı hem şeker üretimi artırılmalıdır.
“Gelişmiş ülkelerde görüldüğü gibi çiftçi örgütleri, çalışan ve kamunun içinde yer aldığı yeni bir yapılanma modeliyle bu fabrikalar yaşatılmalıdır. Teknoloji açısından güçlendirilmeli, çalışan sayısı artırılmalı, gerekli yatırımlar yapılmalıdır. Şeker pancarı üretiminde destekler artırılmalıdır” diye ekledi.