Eczaneler, kamu kurumları veya posta aracılığıyla vatandaşa ücretsiz dağıtılan maskelerin önemli bölümünün telsiz olması tartışmaya neden oldu.
Hürriyet'ten Meltem Özgenç'in haberine göre, yurt dışına maske ihracatı yasağının şartlı olarak kalkmasının ardından sosyal medyada, ihracatçı firmaların ülke dışına kaliteli ve telli maske gönderdikleri, ancak ihracat miktarı kadar yurt içine hibe edilen maskelerin telsiz, tülbent kadar ince yapıda olduğu iddia edilmeye başlandı. Tüm Eczacı İşverenleri Sendikası (TEİS) Başkanı Nurten Saydan maskelerin ücretsiz dağıtıldığı günden bu yana vatandaşa 250 milyon maske verildiğini belirterek, “Maalesef bu maskelerin büyük bir kısmı telsiz. Vatandaş da durumdan rahatsız ancak bu konuda yapılacak bir şey yok. Tekstil sektörünün henüz tam bir hazırlığı olmadığını tahmin ediyoruz” dedi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sarp Üner de maskenin en önemli unsurunun yüze oturması olduğunu belirterek, Hürriyet’e şunları söyledi:
“Maske burnun üstünde, çenenin altında olmalı. İnsan yüzü farklı olduğu için her maske herkesin yüzüne tam olarak oturmaz. Maske telli olursa yüze oturur ve burun ile elmacık kemikleri arasındaki boşluklar ortadan kalkar. Yani maskenin telli olması en uygunu. Yüze tam oturmayan bir maske kişinin kendisini ya da çevresini koruduğu hissi vereceği için olumsuz yönde etkiler. Üretici firma tabii ki yurtiçine de dışarıya sattığı standartta maske vermeli. Yetkililer bunu mutlaka göz önüne almalı. Esas olan hasta kişinin maske kullanmasıdır. Bu kişiler maske kullanırsa virüsün bulaşması engellenir. Ancak artık kim hasta, kim sağlıklı bilinmediği için herkesin maske kullanması şart. Açık ama kalabalık alanlarda, işyerlerinde, toplu taşımada mutlaka maske takılmalı ve bu maske telli olmalı. Zaten telsiz maske olmamalı. Çünkü tel koruma yönünden önemli bir avantaj."