Araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu'nun Ankara'daki evinin önünde bombalı suikast sonucu hayatını kaybetmesinin üzerinden 31 yıl geçti, ancak suikat faili Oğuz Demir hala yakalanamadı. Uğur Mumcu ailesinin avukatı Yalçın Akbal, sanık Oğuz Demir'in gıyabında yargılandığı davanın 30 Mayıs'ta görülecek duruşması öncesinde Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ''tevsi-i tahkikat'' talebini içeren dilekçe verdi. Dilekçede, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın dinlenmesi istendi.
Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu'nun ailesinin avukatı Yalçın Akbal, suikast faili firari Oğuz Demir'in 30 Mayıs'taki yargılanması öncesinde Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ''tevsi-i tahkikat'' soruşturmanın yani iddianamede yer almayan delillerin mahkemece toplanması ve değerlendirilmesi talebinde bulundu.
Yalçın Akbal'ın mahkemeye sunduğu dilekçede, sanık Oğuz Demir'in suikast öncesi ve sonrası karıştığı suçlar ve bağlantıları özetlendi. Dilekçede, şu ifadeler yer aldı:
"Bu çerçevede 1991-1999 tarihleri arası Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı cinayeti dahil 11 olaya doğrudan katılan Oğuz Demir'in bu kadar rahat cinayetler işlemesine rağmen hakkında bilgi sahibi olunamaması tam anlamıyla bir akıl tutulmasıdır. Oğuz Demir'in 2000 yılı Mayıs ayında Sincan'da kolluk güçlerinin arasından sıyrılıp kaçması ve izini kaybettirmesi daha da vahim olanıdır. Ve her ne kadar Oğuz Demir hala İçişleri Bakanlığının ‘arananlar’ listesinde 'Tevhid Selam Kudüs Ordusu Terör Örgütü' üyesi olarak aranmakta ise de bugüne kadar bu şahsın yakalanması konusunda en ufak bir yol alınmamıştır."
İçişleri Bakan Yardımcısı Aktaş: ''Oğuz Demir'in İran'da olduğu istihbari bilgisi var''
Dilekçede, Mumcu'nun eşi Güldal Mumcu ile İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş'tan randuvu isteyerek, Oğuz Demir hakkında bilgi istendiği ve Aktaş'ın da yaklaşık bir hafta sonra dönüş yaparak, ''Demir'in İran'da olduğu konusunda istihbari bilgi bulunduğunu bir ara Çeçenistan'da görüldüğü, bu süreçte çocukları ve eşini de yurt dışına çıkardığı'' yönünde bilgi verildiği kaydedildi.
''Bir tuğla çekin duvar yıkılsın''
Avukat Akbal, konuya ilişkin bazı sorular yönelterek bunlar hakkında Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatına müzekkere yazılmasını talep etti. Asıl talebin cinayetin üzerindeki sır perdesinin aralanması olduğu ve 90'larda meydana gelene suikastlerin bir kısmının içinde kamu görevlilerinin de bulunduğunun bilinen bir gerçek olduğu savunulan dilekçede, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın taziye ziyaretinde Güldal Mumcu'ya ''Bir duvar örülüyor sanki'' şeklindeki sözlerine, Güldal Mumcu'nun "Bir tuğla çekin, duvar yıkılsın" şeklinde verdiği yanıtı hatırlatıldı.
Mehmet Ağar'ın Mumcu cinayetinin arka planı hakkında bilgi sahibi olduğu ileri sürülen dilekçede, "Kaçak Oğuz Demir'le ilgili yukarıda açıklanan bilgiler dahilinde Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatına müzekkere yazılmasına, ayrıca tevsi-i tahkikat talebimizin kabulüyle Uğur Mumcu cinayeti ve arkasındaki karanlık güç odakları hakkında bilgi sahibi olan dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın Mahkemeniz huzurunda dinlenmesine karar verilmesini vekaleten talep ederiz" denildi.