HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Uluslararası Barış Heyeti ile görüştü. Buldan görüşmenin PKK lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit konusunu gündeme taşımak amacıyla yapıldığını belirtti.
HDP Genel Merkezi'nde yapılan görüşmeye HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, İzlanda eski İçişleri ve Adalet Bakanı Ogmundur Jonasson, Akademisyen ve Antropolog Felix John Padel, İnsan Hakları Savunucusu Melinie Ann Gingell, Galler İşçi Sendikaları Kongresi Genel Sekreteri vekili Shavanah Taj ile Avrupa Parlamentosu üyesi Julie Ward’dan oluşan bir heyet katıldı.
Görüşme sonrası açıklama yapan Buldan, Abdulllah Öcalan ile en son 7 ay önce görüşüldüğünü belirterek"
Öcalan sıradan bir tutuklu değil hükümetin tecrit yaklaşımını kabul etmiyoruz" dedi.
Pervin Buldan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biliyorsunuz açlık grevlerinden sonra Sayın Öcalan ile birkaç görüşme gerçekleşti. En son yapılan 7 Ağustos 2019 tarihinde avukatlarla olandı. Bu görüşme ile açlık grevleri de sonlandırıldı. En son görüşmeyi bir aile görüşü üzerinden kardeşi Mehmet Öcalan yaptı ve bunun da 2019 Ağustos'unda gerçekleştiğini biliyoruz. Bu tarihlerden sonra Sayın Öcalan ile herhangi bir görüşme gerçekleşmedi ve 6 ay bitti, 7 ayına girecek. 7 aydır Sayın Öcalan ile herhangi bir görüşme yapılmadı ve Sayın Öcalan’dan herhangi bir açıklama alınmadı."
"Sayın Öcalan sıradan bir tutuklu ve İmralı Cezaevinde tutuklu bulunan sıradan bir insan değil. Sayın Öcalan üzerindeki mutlak tecridin bir an önce kaldırılması konusunda hem biz parti olarak hem Kürt halkı olarak bu sorumluluğu taşıyarak bu tecridin kaldırılması gerektiğini özellikle dile getiriyoruz. Bunun altını önemli çizmek istiyorum şu an Türkiye cezaevlerinde bulunan bütün tutuklu ve hükümlüler aile ve avukat görüşmelerini nasıl gerçekleştiriyorsa Sayın Öcalan da aynı hukuki çerçevede hem ailesi ve avukatları ile görüşme yapma hakkına sahiptir. Bu meselede hükümetin keyfine bağlı olarak hükümetin istediği zaman bu görüşmelerin yapılıp yapılmaması anlayışından vazgeçilmesi gerekiyor."
Ward: Seçilmişlerin özgürlüklerinden mahkum olması kaygı verici
Buldan'ın ardından söz alan Avrupa Parlamentosu üyesi Julie Ward, HDP milletvekili Leyla Güven'in başlattığı açlık grevi döneminde HDP ile dayanışma içerisinde olduğunu belirterek, Öcalan üzerindeki tecritin kaldırılması gerektiğini söyledi. Ward şöyle devam etti:
"Aramızda siyasetçiler, akademisyenler, gazeteciler, aktivistler var. İmralı meselesi hakkında da derinliğine bilgi sahibiyiz ve uzun süredir bu süreci takip ediyoruz. Biz küresel çapta örgütlenmiş bir dayanışma ağının parçasıyız. Bu dayanışma ağı geçen sene açlık grevinde daha görünür hale geldi.
Buradaki arkadaşlarımızdan bazıları daha önce İmralı Delegasyonu üyeleriydi, daha önce buraya gelmişlerdi. Sayın Öcalan üzerinde tecrit devam ederken bizim de hem Türkiye'de hem de hem uluslararası alanda bu etkinlikleri devam ettirmemiz, durumu takip etmemiz ve bu konuda söz söylemeyi devam ettirmemiz gerekiyor. Tabii bu açlık grevlerinin akabinde kısa bir dönem Sayın Öcalan ailesi ve avukatları ile görüşebilmişti. Daha sonra bu görüşmeler tekrar kesildi. Bu bizim açımızdan kaygı verici bir durum. Biz de hükümet üzerindeki baskılarımızı, uluslararası kamuoyundaki baskılarımızı devam ettireceğiz."
"O dönem görüşmelerde Sayın Öcalan'ın Türkiye’nin güvenlik hassasiyetleri, Suriye’ye yönelik değerlendirmeleri olmuştu. Sayın Öcalan'ın açlık grevindeki insanlar için nasıl kaygılı olduğunu görmüştük. Bizim bütün bu görüşmelerden görebildiğimiz Sayın Öcalan'ın Kürtler üzerinde çok büyük bir etkisi olduğudur. İmralı’daki tecridin yanı sıra HDP üzerindeki baskılar konusunda da kaygılarımız söz konusu. HDP’nin tutuklu siyasetçileri Sayın Demirtaş -ki yakın zamanda hakkında AİHM Büyük Dairesi’nde bir karar çıkması bekleniyor. Belediye başkanları cezaevinde. Seçilmişlerin özgürlüklerinden nasıl mahkum edildiklerini gördükçe kaygılarımız artıyor"