Galatasaray'ın efsane oyuncuları arasında yer alan Ümit Karan, Gheorghe Hagi döneminde Ankaraspor’a kiralık olarak gitmek zorunda kaldığını açıkladı.
Galatasaray'ın unutulmaz oyuncularından Ümit Karan, Fenerbahçe ve Beşiktaş derbilerinden Avrupa maçlarına, Fatih Terim'den Hagi'ye birçok konuda açıklamalarda bulundu.
Ajansspor'dan Ahmet Uykan'a konuşan Karan'ın açıklamaları şu şekilde:
"Doğuştan futbolcuydum"
Bizim ailede futbolcu çoktu. Dayılarım ve rahmetli babam futbolcuydu. Bir bakıma futbolculuk genlerimde vardı. 6 yaşındayken Berlin’de sokakta top oynarken Alman antrenör beni görmüş ve beğenmiş. Kolumdan tuttuğu gibi Minerva 93 takımına götürdü. Bir sene sonra Hertha Zehlendorf’un altyapısına seçildim. O dönemlerde ırkçılıktan dolayı Almanya’da alt yapılarda çok fazla Türk oyuncu oynamıyordu. 1995 yılında Berlin Türkiyemspor’a transfer oldum.
"ilhan Cavcav ısrar etti"
Almanya’da Milliyet Gazetesi’nin temsilcisi gazeteci Münir Bağrıaçık vardı. Rahmetli İlhan Cavcav başkan ile arası çok iyiydi. Bir gün İlhan Cavcav’a telefon açtı ve beni anlattı. O dönem Almanya’daki bazı kulüplerde beni istiyordu. Ancak İlhan Cavcav ‘Bu çocuğu illa bana yolla’ diye ısrar edince Gençlerbirliği’ne gittim.
"Hayallerim gerçek oldu"
Gençlerbirliği’nde kendimi gösterdikten sonra Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin dikkatini çekmiştim. Ama benim tek bir hayalim vardı. O da Galatasaray’da oynamak. Mehmet Cansun ile mukavelem bitmeden 1 yıl önce sözlü anlaşma yapmıştım. Transferim sırasında bazı sıkıntılar yaşandı ama güzel sonuçlandı.
"Fenerbahçe derbilerinde heyecan yapan çoktu"
Takımda çok stres ve heyecan yapan oyuncular vardı. Ben biraz soğukkanlı futbolcular arasındaydım. Mesela Arda Turan ve Hasan Şaş gibi oyuncular gergin oluyorlardı. Bir ara Fenerbahçe’ye karşı hiç şansımız tutmuyordu. Ne kadar iyi oynasak bile kazanamıyorduk. Enteresan bir durumdu.
"Hagi yüzünden ayrıldım"
Hagi beni çok etkiledi. Çünkü onun döneminde Ankaraspor’a kiralık olarak gitmek zorunda kaldım.
"Fatih Terim bizi gazlardı"
Fatih Hoca’nın en büyük özelliği motivasyon tabii. Konuşmaları, oyuncularla ilgilenmesi, onları gazlaması…Futbolculuk ruhundan iyi anlardı. Kendisini onların yerine koyabiliyordu. Ama futbolcu kötüyse ve onu oynatmadığı zaman sıkıntı olurdu. Biz ona karşı çok saygılıydık. Ben hep şunu söylerim; bir kayınpederimle telefonda konuştuğum zaman ayağa kalkarım bir de Fatih Hoca ile konuştuğumda. Alışkanlık olmuş.
"Fatih Terim'in gidiş şekli hoş olmadı"
Futbolda ayrılıklar olabiliyor. Fakat Fatih Hoca’nın gidiş şekli pek hoş olmadı. Belki devre arasına kadar veya sezon sonuna kadar beklenebilirdi. Ancak takım kötüydü. Birkaç yanlış transfer de yapıldı. Sonuçta sportif başarı önemli. Futbolda kötü gidişatta mutlaka birinin kafası kopuyor. Bu kez Fatih Hoca’ya olan oldu. Bu yanlış mı doğru mu tartışılır tabii. Fakat başarı olmayınca bu gibi hadiseler yaşanabiliyor.
Ben diyorum ki Fatih Terim, Mustafa Denizli, Şenol Güneş…Bunların artık Türk futbolunu yönetmesi gerekiyor. Yani bu insanların Türkiye Futbol Federasyonu’nun başına geçmeleri lazım. Futbolu, futboldan gelen insanlar yönetmeli. Şu anda bir tek bizim Hamit Altıntop kaldı federasyonda. Bence artık Fatih Terim’in saha kenarında olmamalı. Kendisi de bunu istemez. Zaten Türkiye’de Galatasaray’dan başka bir takımda çalışacağını düşünmüyorum. Ama dediğim gibi Federasyon başkanlığı gibi bir pozisyonda yer alabilir.