Gündem

Ümit Kocasakal: “Özgürlükçülük, kuşatıcılık, sivil” filan bunlar işin hikâyesi, gerçek maksadı gizlemeye yönelik; 1923 Cumhuriyeti'yle sorunları var!

18 Eylül 2023 06:59

Hukukçu Ümit Kocasakal, anayasada var olmayan yetkiyle yeni anayasa yapmanın suç olduğunu belirterek, “Ancak yeni bir devlet kurulurken ya da darbe/karşı devrim halinde yeni anayasa yapılabilir” dedi. “Yeni anayasayı genellikle üniter yapıyla sorunu olanlar istiyor” diyen Kocasakal, ortak noktalarının da, “Cumhuriyete, onun kuruluş felsefesi ve mimarisine karşı ve düşman olmaları” olduğunu ifade etti.

Sözcü yazarı Ruhat Mengi’ye konuşan Kocasakal, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski Başdanışmanı Şükrü Karatepe’nin, “Başlangıç hükmü kaldırılsın, değiştirilemez maddeler tartışılsın” sözleri ve aynı sırada Başdanışman Mehmet Uçum’un ise, “Üniter yapı, demokratik, laik sosyal hukuk devleti kalacak” demesindeki çelişkiyi şöyle değerlendirdi:

"Uçum’un kırmızı çizgi olarak gördükleri arasında laiklikle ilgili 24. madde yok"

"Değiştirilemez maddeleri hatırlarsak kimin neyle sorunu olduğunu da anlarız: cumhuriyet, üniter yapı, dilin Türkçe, başkentin Ankara, bayrağın ayyıldızlı al bayrak olması. İstiklal Marşımız. Atatürk milliyetçiliği. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olma. Ama bunları tamamlayan, hayatiyet veren başka maddeler de var. Bu çerçevede Mehmet Uçum’un kırmızı çizgi olarak gördükleri arasında örneğin laiklikle ilgili 24. madde yok. Türk vatandaşlığıyla ilgili 66. madde yok. hepimizin bildiği devrim kanunlarını koruyan 174. madde yok. Daha önemlisi en az ilk üç madde kadar önemli olan ve onların temelini oluşturan başlangıç kısmı yok!

Peki, başlangıç niye bu kadar önemli? Anayasanın başlangıç kısmını herhangi bir kitabın 'önsözü' gibi görmeyin. Nitekim anayasamızın 176. maddesi, 'Anayasanın dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten başlangıç kısmı anayasanın metnine dahildir' diyor. Bu ne demek, bu sadece basit bir önsöz değil, değiştirilemez ilk 4 maddenin başında bulunan ve 'madde sıfır' olarak niteleyebileceğimiz bir başlangıç maddesi. Şimdi hukuktaki evleviyet ilkesine göre siz ilk 4 maddeyi değiştiremiyorsanız, bunların dayandığı temel ilkeleri belirten ve anayasa metnine de dahil olarak kabul edilen başlangıcı da aynı şekilde değiştiremezsiniz. Şükrü Karatepe’nin başlangıca bu kadar saldırması boşuna mı?

Elbette değil. Çünkü başlangıç kısmı; Devletin tapusunun kime ait olduğunu, sınırlarını, deyim yerindeyse ada, parsel, paftasının ne olduğunu söylüyor. Nasıl? Türk devletinin bölünmez bütünlüğünden, kurucusunun Atatürk olup O’nun milliyetçilik anlayışı ve devrimlerinin esas alınmasından, 'Egemenliğin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olduğunu' belirterek. 'Türk vatanından', 'Türk devletinden', 'Atatürk ilkelerinden', Türk varlığından ve Türk vatandaşlığından bahsediyor. Bunlar, 'yeni anayasa' üzerinden başlangıç kısmının da niçin kaldırılmak istendiğini yeterince anlatmıyor mu? O yüzden zihniyeti belli Şükrü Karatepe’ye göre başlangıç hiç olmamalıymış, olacaksa da demokrasi, insan hakları gibi küçük bir paragraf olmalıymış, değiştirilemez hükümler de olmamalıymış! Yeni anayasa olursa, bir kere doğal olarak ilk üç maddenin yanı sıra başlangıç kısmı da ortadan kalkmış olacak! Yerine artık ne gelirse! 'Yeni anayasa' ifadesiyle arzulanan cumhuriyetin kuruluş kodlarının ortadan kaldırılması, mesele bu kadar basit. Onun için referansları 1921 Anayasası. O’nun için başlangıca ve değiştirilemez maddelere karşılar."

"Bir şeyde ‘yeni’ diyorsanız, eskiye ait her şeyi ortadan kaldırıyorsunuz demektir!"

Kocasakal, “Daha özünü söyleyeyim; Bir şeyde ‘yeni’ diyorsanız, öncelikle eskiye ait her şeyi ortadan kaldırıyorsunuz demektir, bu kadar basit. Kaldırdıktan sonra da geriye konulmasının da bir garantisi yok ki! Dolayısıyla, siz bakmayın bu ‘özgürlükçülük, kuşatıcılık, darbe anayasası’, ‘sivil’ soslar filan bunların hepsi işin hikayesidir, gerçek maksadı gizlemeye yöneliktir. Bu tür süslü sözler altında amaç başka, tekrar altını çiziyorum; birbirinden çok farklı görünen kimlerin yeni anayasa istediğini bir araya getirdiğinizde zaten yeni anayasa talebinin hangi amaca yönelik olduğunu açık görüyorsunuz. Bir bakıyorsunuz ki dini ticarete ve siyasete alet eden zihniyet ile etnik bölücülüğü esas alan zihniyet ‘yeni anayasada ve 1921 Anayasası'nda buluşuyor. Niye? Çünkü 1923 Cumhuriyeti'yle sorunları var” görüşlerini ifade etti.

Röportajın tamamını okumak için tıklayın.